Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Demokratik Bir Anayasa İçin...
Yeni dönem çalışmalarına başlayan Meclis’in ilk işi öyle anlaşılıyor ki yeni anayasa yapılmasıdır.
\nYeni anayasanın biçimlenişinde AKP’nin, daha doğrusu Başbakan’ın görüşleri, hele de başkanlık ya da yarı başkanlık özlemleri esas belirleyici olursa, bu, temelden yanlış olur.
\nÇünkü, Meclis çoğunluğunu elinde bulunduran AKP’nin yönetim anlayışı, yargı bağımsızlığı, üniversite ile diğer bilim ve araştırma kurumlarının özerkliği gibi demokrasinin ana kurumsal kavramlarına tamamıyla yabancıdır; demokrasinin temel taşının, demokratik kurumlar olduğu anlayışından yoksundur. Diğer eksiklerine ek olarak kurumlara karşı tutumuyla AKP, esasen demokratik bir anayasa yapılmasına öncülük edecek özellikte değildir.
\nKısaca asıl büyük sorun, niteliği sonucu özgürlükçü bir öze sahip olup olmadığı en azından tartışmalı olan AKP anlayışıyla demokratik bir anayasanın nasıl yapılacağıdır.
\nAnayasa hazırlığı sürecinde yapılması gereken, demokratik işleyen siyasi partileri, özerk, bağımsız çalışan kurumlarıyla yalnız temel hak ve özgürlükleri değil, onlarla birlikte ekonomik, sosyal hakları da güçlendiren, güvence altına alan; Kürt sorununa demokratik çözüm getiren yeni bir anayasanın AKP’nin mutlak dayatmalarından uzak bir toplumsal uzlaşmayla yapılmasıdır.
\nAKP - gerçek demokrasi çelişkisini çözüme kavuşturacak olan, toplumun hak ve özgürlükleri sahiplenecek olan güçleridir.
\nAnayasalar, doğrudan ya da dolaylı ideolojileri yansıtır, ideoloji ürünleridir.
\nCHP Genel Başkanı akıl almaz bir tutumla “CHP’nin ideolojisi yok” diyor; diyebiliyor! (Mehmet Tezkan, Milliyet, 26 Eylül). Sonradan yalanlansa da bu sözler bir ideolojik şaşkınlığı anlatıyor. Buna karşın, CHP örgütü ve kimi milletvekilleri geçmişte kazandıkları birikimle, özgürlükçü, eşitlikçi, sosyal ve demokratik bir anayasa için uğraş verebilir!
\nDemokratik anayasa taleplerinin güçlü bir biçimde sergilenmesinde diğer siyasi partilere ve özellikle de kamuoyu oluşturan toplum kesimlerine önemli bir görev düşüyor.
\nDemokrasilerde dördüncü güç denilen medyanın AKP tarafından iyice törpülendiği ve dişlerinin söküldüğü, büyük sermaye çevrelerinin de AKP’ye giderek daha fazla baş eğmekte olduğu görülüyor. Ancak ülke demokrasisinin geçmekte olduğu tehlikeli viraj, yani AKP anlayışında bir anayasa ile demokratik bir anayasa ikilemi, bu kesimlere ayrı bir tarihsel sorumluluk yüklüyor. Benzer bir sorumluluk da baroların, sendikaların, meslek oda ve birliklerinin, üniversitelerin ve diğer sivil toplum kuruluşlarının omuzlarındadır.
\nSeçimler sonrasının kamuoyunda giderek daha ağır bir biçimde yerleştirilmeye çalışılan artık AKP her istediğini yapar kanısının, somut demokratik anayasa talepleri yükseltilerek, kırılması gerekiyor. Bunun en sağlıklı ve sağlam yolu da AKP anlayışı karşısında gerçek demokratik anayasa uğraşısının, geçmişin çalışma ve birikimlerinden yararlanılarak donanımlı bir biçimde verilmesidir.
\n\n\n
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
- Balbay'dan çarpıcı Saray kulisi!
- Karga videosu sosyal medyada viral olmuştu!
- Öğretmenlik meslek kanunu taslağı...
- Atatürk'ün kullandığı parfümden üretti!
- Minikler Cumhuriyet'in ilanını gazete dağıtarak duyurdu
- Şok İddialar! Oktan Keleş: TUSAŞ Saldırısının Arkasında
- Bu kadarı pes! Çöp evden 10 kamyon çöp çıktı
- Prof. Dr. İlber Ortaylı'dan Antalya'ya turizm eleştirisi
En Çok Okunan Haberler
- Futbolda pis kokular yükseliyor
- TÜPRAŞ'ta patlama: 12 kişi yaralandı
- 'Erdoğan bize göre tek seçenektir'
- CHP’de çelişen başkanlara uyarı
- AKP’li vekilin PKK yöneticisiyle fotoğrafı gündem oldu!
- Son seçim anketinde çarpıcı sonuç!
- Hekimlerin istifaları hızlandı
- 'Erdoğan ömür boyu Cumhurbaşkanı olacak diye...'
- 'Atatürk ile Cumhuriyet ile bayrak ile...'
- İşte sıfır faizli kredi veren bankalar…