Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Uludere korkunç, trajik bir hata
Göreve ilk geldiği zaman basın özgürlüğü konusundaki sözleriyle Başbakan Tayyip Erdoğan’ın “acemi” dediği Ricciardone, “Hâlâ aydınların ve gazetecilerin hapiste olmasını anlamıyorum” diye konuştu. Gazetelerin Ankara temsilcileri ile bir araya gelen Ricciardone şu mesajları verdi:
Gazeteci ve aydınların hapsedilmesini hâlâ anlamıyorum: (Basın özgürlüğüyle ilgili sözleriniz hükümetten tepki görmüştü, bir yıl sonra durumu nasıl değerlendiriyorsunuz sorusu üzerine.) İfade özgürlüğü konusu hâlâ ilerleme bekleyen bir konu. Yanlış anlaşılma riskini göze alarak geçen sene ‘anlamadım, anlayamadım’ dedim. Şimdi bu sözleri tekrarlamak zorundayım. Türkiye birinci sınıf demokrasi emeli olan, kendine AB standartlarını şablon alan bir ülke. Ama itiraf etmeliyim ki demokrasisi bu kadar ileri gitmiş ve insanları tarafından bu kadar benimsenmiş, özgürlüklere değer veren bu ülkede gazeteciler ve aydınlar nasıl olur da parmaklıklar arkasında tutulur. Ben anlamıyorum.
Sınıfta ve basında aydınlar özgür olmalı: Teröre destek suçlamalarından hapiste olduklarını biliyorum. Ama kendi hükümet yetkililerinizin, tutuklamanın gereksiz olduğu durumlarda dahi insanların uzun süre tutuklu kalıyor olmasından ne kadar memnuniyetsiz olduklarını duydum. Bu kişiler şiddete başvurmuş, bombalar atmış olsa şaşırmazdım. Ama insanlar söyledikleri sözler iyi ya da popüler olmadığı, eleştiri ya da öfke içerdiği için hapiste tutulmamalıdır. Sınıfta da olsa, basında da olsa aydınlar fikirleri test etmek, çoğunluğun görüşünü eleştirmek konusunda özgür olmalıdır. ‘Tablo karanlık’ demiyorum. Demokrasinin gelişmesi bağlamında bence bardağın yarıdan fazlası dolu. Ama siz gazeteciler daha fazla ifade özgürlüğü istiyorsunuz ve biz bu arzunuzu destekliyoruz. .
Zamanında adalet: (Balyoz ve Ergenekon davalarına ilişkin değerlendirmesi sorulunca.) Sadece bunlarda değil tüm davalarda şeffaflık görmek isteriz. Türkiye’de adaletin zamanında gelmesini görmek isteriz.
• Uludere olayı (Anamuhalefet liderinin Uludere olayında ABD ve İsrail’e dikkat çekmesi, ABD’nin bu olaydaki rolünün ne olduğunun, sorulması üzerine) Uludere’deki olayda ABD hiçbir şekilde Türkiye’nin hedef tespit etme kararlarının bir parçası olmamıştır. Evet PKK’ye karşı istihbarat desteği veriyoruz. Ancak hedef belirlenmesi tamamen Türk tarafına ait bir karar. Türkiye’nin o konuda kendi kapasitesi var.
• Korkunç trajik hata (İstihbarat paylaşımında zaafiyet var mı, sorusu üzerine) Yaşanan trajik olay için bir kez daha başsağlığı dilerim. Çok insan öldü. Olmamalıydı. Bu olayda da başta Türk yetkililerince yapılan açıklamalardan anladığım kadarıyla korkunç bir trajik hata sözkonusu.
• Afganistan’da özür diledim İstihbarat toplanmasında zafiyet konusunda özellikle çatışma ortamlarında kimsenin mükemmel bilgisi olamayabilir. ABD her zaman kendi askerlerine ve istihbarat kaynaklarına en iyi teknik istihbarat desteğini sağlamak için uğraşır. Ama bazen biz de eksik bilgiyle kalıyoruz. Afganistan’da görev yaparken böyle bir durum nedeniyle özür dilemek zorunda kaldım. Bu normal.
• Askeri sırların korunması gerekir (Türkiye’nin elindeki 4 saatlik insansız hava aracı görüntülerinin Amerikan Predatorlarına ait olup olmadığı, sorusu üzerine) Operasyonel istihbarat konusunda hçbir zaman yorum yapmayız. Lütfen söylediklerimi bu spesifik olayla ilgili almayın. Predatorlar aracılığıyla teknik istihbarat sağladığımız bir sır değil. Kalktıklarını görebilirsiniz ama neden, nasıl, nereye, ne zaman gibi bilgileri veremem. Bunlar askeri sırlardır. Ve askerlerinizin iyiliği için bu sırların korunması gerekir. Bir de PKK’nin bu mekanizmaları nasıl bertaraf edeceğini öğrenmemesi için korunmalıdır.
• Kara operasyonları sınırlı olmalı (PKK’ye karşı karadaki işbirliğinin sorulması üzerine) Sorduğunuz sınır ötesi kara operasyonlarıysa onlarla hiçbir bağlantımız ya da katılımımız yok. Geçmişten beri bizim politikamız, Türkiye’nin bu tür operasyonları süre ve kapsam açısından sınırlı tutması ve sivil ölümlerinden kaçınılmasını söylemek yönünde oldu. Bir süredir de büyük bir sınır ötesi operasyon yapıldığından bilgim yok. Irak’ın toprak egemenliğine saygı gösterilmesi önemlidir. Irak hükümeti ve bölgesel yönetimin; Irak topraklarının teröristlerce kullanılmasının önlenmesinde Türkiye ile birlikte işbirliği yapacağını umuyoruz.
• Obama ile ilişkiler yenileniyor Başkan Obama döneminde Türkiye-ABD ilişkileri yenilenme sürecine girdi. Bu yönde çok yol aldık. Gelecek yıl Türkiye’nin NATO üyeliğinin 60. yıldönümü. Şimdi eskisine göre daha da tehlikeli olan dünyamızda, Türkiye ile ortak ulusal güvenlik bağımlılığımızı hiçbir zaman kaybetmedik. Ama halklarımız arasındaki dostluğu da ilerlettik. Ekonomik işbirliğimizin stratejik olan savunma ve diplomasi alanındaki ilişkilerle aynı seviyeye yükseltilmesi gerekiyor. Bu yönde geçen yıl çok başarılı olduk. İki ülke arasındaki ticareti yüzde 35 arttırdık.
• Maliki’ye mezhep çağrısı Askerlerimiz ayrıldı diye Irak hakına ve hükümetine taahhütlerimiz sona ermiyor. Biçimi değişiyor. Ulusal savunmalarını, demokrasilerini ve ekonomilerini geliştirirlerken onların yanında olmaya devam edeceğiz. Bölgesel güvenlik, terör faaliyetlerinin önlenmesi, Irak topraklarının Türkiye’ye karşı kullanılmasının önlenmesi gibi konular Irak ile diyaloğumuzun parçası. Irak konusunda Türkiye ile aynı hedefleri paylaşıyoruz. Irak tek, bütün ve mezhep farklılıklarını aşmış bir ülke olarak kalmalı.
• Irak hava sahasının kontrolü (Irak hava sahası’nın operasyonlarda Türk savaş uçaklarınca kullanılması konusu sorulduğunda) Irak egemen bir ülke ve kendi hava sahasının kontrolü kendisine attir. Bu konudaki düzenlemelerin ayrıntıları hakkında konuşmak istemem, ama ABD Irak’ın kendi toprakları ve hava sahası üzerindeki egemenliğine saygılıdır. Türk ve Irak hükümetleri de birbiriyle temas halindedir.
Türk ve Ermeni tarihçiler biraraya gelmeli
Fransa ve Türkiye, ABD’nin eski ve değerli müttefikleri. Biz dostlarımızın aralarında iyi ilişkiler olmasını dileriz. Ermeni konusunda bizim görüşümüz, Ermeni ve Türklerin 1915 olaylarının gerçeklerini tam, samimi ve adil şekilde kabullenmesidir. Bizim görüşümüz bunun dürüst, açık ve yapıcı bir diyalog süreci içinde gerçekleşmesidir. Her iki tarafın tarihçilerini bir araya getirmek lazım. Türkiye’de basın sayesinde çok daha fazla tartışılabiliyor bu konu. Artık kapalı bir kutu değil. Türkler geçmişlerine ve bunun acılı bir bölümüne bakma ve ne anlama geldiğine karar verme konusunda çok daha fazla güven sahibi. Türklerle Ermeniler arasında tarihin bu korkunç bölümüyle uğraşma yönünde daha fazla ilişki var ve biz bunu destekliyoruz.
Hayaletlerle yüzleşme zamanı
24 Nisan’da ABD’de bir girişim olur mu sorusu üzerine) Biz Amerikalılar geçmişe bakma konusunda iyi değiliz. Daha çok gelecek ile ilgileniyoruz. Türkiye giderek daha fazla geleceğe bakan bir ülke. 2023’te dünyanın en gelişmiş 10 ülkesinden biri olmak istiyor. Biz de bunu destekliyoruz. O hedefe ulaşmak için geçmişin hayaletleriyle yüzleşmenin sağlıklı olduğunu düşünüyoruz. Tarihçiler bu konuyla dürüst ve açık biçimde ilgilenmeli ki o dönem ne olduğunun tam ve samimi kabulü yapılabilsin.
‘Muhteşem Süleyman’ dizisi
Tarihçilerin tartışması bir kenara, Cumhuriyet öncesi geçmişe dönük Türk halkında büyük bir ilgi görüyoruz. Bu eğlence sektöründen de belli. Muhteşem Süleyman’ı izlerken aynı zamanda iyiyi, kötüyü ve çirkini izliyorsunuz.
Acılar artık kabul edilmeli
Her ülkenin geçmişinde gerçek acı dönemleri vardır. Türkiye’nin acı dönemi imparatorluktan geçiş ve savaşlar dönemiydi. Geçmişte yaşamayı sürdürüp, öfkeyi korumak yerine tarihte yaşananlardan öğrenmeliyiz. Geçmişteki acılar ve çekilenleri kabul ederek dersler çıkararak daha iyi bir geleceğe hareket etmeliyiz. (Türkiye’nin özür dilemesinden mi bahsediyorsunuz, sorusu üzerine) Türkiye devleti ve Türk halkı ile Ermenistan devleti ve Ermeni halkı nasıl konuşacaklarına, ilişkilerini normalleşmeye ve dostluğa nasıl götüreceklerine kendileri karar vermeli. ‘Özür’ gibi sözler çok güçlü sözler. Dikkatle ve her ülkenin karar vereceği zamanlama ile kullanılmalı.
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
- Balbay'dan çarpıcı Saray kulisi!
En Çok Okunan Haberler
- Diyanet'in rekor ihalesi 'Cengiz'e verildi
- Ünlü peynir markasından 'konkordato' kararı
- AKP'nin 'asgari ücret' formülünü duyurdu
- Demokrat Parti Kurultayı’nda adaylık krizi!
- Emekli askeri hakimden Varank’a sert yanıt!
- Narin cinayetinde 'demir kapı' ayrıntısı
- Süleyman Soylu 'tarafını' seçti
- Grip nedeniyle hastaneye gitti, hayatının şokunu yaşadı
- Muazzez İlmiye Çığ hayatını kaybetti
- Salim Güran'ın ses kayıtları ortaya çıktı!