Utku Çakırözer
Utku Çakırözer ucakirozer@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Server Hoca'ya veda (30.11.2011)

30 Kasım 2011 Çarşamba
\n

Demirel: 1000 Gün

\n

Tutukluluğa Yargısız İnfaz Denir

\n\n\n

Güniz Sokaktaki evinde ziyaretine gittiğimde Dokuzuncu Cumhurbaşkanı Süleyman Demirelin koltuğunun etrafı her zamanki gibi kitaplar ve yabancı haber dergileriyle doluydu. Gündemdeki tartışmayı (Dersim) soracaksın ama ben girmeyeceğim. Türkiyede her gün tartışılan konuların çoğu bugün var yarın yok. Ama Türkiyenin asıl gündemi başka dedikten sonra The Economist dergisinin son sayısında 42 ülkenin ekonomilerini karşılaştıran göstergeleri sıraladı:

\n

- Milli gelir artışında ön sıralardayız ama işsizlikte ve ödemeler açığında da ön sıradayız.

\n

- Cari açığın milli gelire oranı yüzde 10.

\n

- Faiz oranları da yüzde 10lara yükselmiş.

\n

Avrupada Yunanistan, İtalya ve İspanyada hükümet bunalımlarının ardında borçkrizlerinin olduğunun altını çizerek, Borç geçmişte de bugün de devletlerin en önemli meselesi olmuştur. ABDnin, Avrupanın da şu anda en önemli meselesi bu. Ben de kendi ülkemde borçtan hep korkmuşumdur. Türk ekonomisinin ödemeler dengesi üzerindeki eleştirilere kulak verilmesi gerekir. Avrupada meydana gelen sıkıntılar bizi de etkiler. Birliğe fiilen dahil olalım ya da olmayalım oradaki istikrarsızlık bizi rahatsız eder. Çünkü ticaretimizin yüzde 60a yakını Avrupa ile yapılıyordedi

\n

Parlamento üstünlüğü tartışmalı

\n

Türkiyenin bir de sürekli bir gündemi var ki o konuda hepimiz, her gün konuşmaya devam edeceğiz dedikten sonra konuyu tutukluluk sürelerine getirerek şunları söyledi:

\n

Hukuksuzluk çok incitici hale geldi. Kişi 265 gün sonra mahkemeye çıkarılıyor. Bu esnada hep tutuklu. Gazetenizin yazarı Mustafa Balbay 1000 gün tutuklu. Profesör Mehmet Haberal 961 gündür tutuklu. Bu insanlar feryat ediyor. Ayrıca bunlar milletvekili. Yargısız infazdiye işte buna denir. Millet iradesinin üstünlüğü, parlamentonun üstünlüğü tartışılır hale geldi. Ülkemizde insanlar, haklarının korunduğundan emin olmak istiyor. Kanunların, adaletle uygulanmasından emin olmak istiyorlar. Güven içerisinde yaşamak istiyorlar. Yargılanma haklarını kullanmak istiyorlar. Ve suçsuz ceza olmasın istiyorlar. Velhasıl, hukukun üstünlüğüne dayalı, korkusuz yaşanan bir Türkiye istiyorlar.

\n

Ülkenin geleceğiyle \t\tilgilenelim

\n

Dersim tartışmasına girmiyor ama Türkiyenin önceliği olarak gördüğü depremle ilgili sözleri ona da bir yanıt gibi:

\n

Bu ülkenin insanları olarak bir yerde yaşamaya mecbursak o vakit memleketin geleceğini güzelleştirmek gerekir. Bu insanları birbirinden soğutmayalım. Van depreminde Türkiyenin her köşesinin gösterdiği sıcaklık sevinç vericidir. Ama kış şartları çok ağırdır. Ne kadar imkân olursa olsun, ne kadar iyi organize olursanız olun hadise büyük ve zordur, önceliklidir.

\n

Halk terörden rahatsız

\n

Önceki demeçlerinde olduğu gibi yine terör konusuna dikkat çekiyor. Dersim konusunda dolaylı bir mesaj da burada:

\n

Türkiyenin gündemi her gün yeni bir konuyla meşgul olsa da terör yine devam ediyor. Yine polis, asker, sivil halk şehit ediliyor. Halkı çok rahatsız eden bir durumla karşı karşıyayız.

\n

Ne hakkımız var\t\t Suriye’nin içinde

\n

Suriyedeki gelişmelerden de kaygılı olduğunu hissettirdi Demirel. Terör örgütünün lideri Abdullah Öcalanın Suriyeden çıkartılış sürecinde Cumhurbaşkanı olarak Baba Esada en sert uyarıları yapanların başındaydı.

\n

O günle bugünün hiç alakası yok. Kendi ulusal menfaatimiz için tehdit de olur, müdahale de... O dönem Suriyenin iç işine karışmadık. Şu adam beni rahatsız ediyor ama sen besliyorsun. Çıkarmazsan ben durdururumdedik. Şimdi durum öyle değil ki. Gelişmeler endişe verici. Başka ülkelerin içişlerine karışılmasına ben hiçbir zaman taraftar olmadım. Ne hakkımız var başkasının iç işine karışmaya? Yine de Türkiyenin fiili bir duruma sürükleneceğini sanmıyorum.

\n

***

\n

Not: Balbayın tutukluluğunun 1000. gününde Cumhuriyet okurları TBMMnin Çankaya Kapısı önündeki Milli Egemenlik Parkında bir basın açıklaması yapacak. Hukuk devleti savunucularını bekliyoruz.

\n\n\n\n\n

Bilimsel düşüncenin izinde giden bir yazarımızı daha yitirdik. Server Tanilli, Cumhuriyetçiliğin toplumda ve bireyde yer etmesinin ne anlama geldiğini, bilincin ve aydınlanmanın Cumhuriyetçilikle ne denli örtüştüğünü yılmadan savunduğu için yakın geçmişte hedef seçilmiş, ama yenik düşürülememişti. Anısı ve yapıtları yolumuzu aydınlatmaya devam edecektir. Işıklar içinde yatsın.

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Büyü Bozuluyor 26 Ocak 2015

Günün Köşe Yazıları