Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
İnsanlık Sınavında Hükümetin 3 Gerekçesi
\n\n\n
Madımak Oteli’nde 35 aydının yakılarak katledilmesine ilişkin 18 yıldır devam eden Sivas davasının son duruşması 13 Mart’ta yapılacak. Davayı yakından takip eden muhabirimiz Alican Uludağ’ın deyimiyle verilecek karar, “insanlığa karşı sınav” niteliğinde. Çünkü, firari 7 sanıktan hayatta kalan 5’inin yargılandığı davada savcılık, sanıkların zamanaşımı süresinin 2008’de dolduğunu belirterek davanın düşürülmesini talep etti. Yakılanların aileleri ise Madımak’ta yaşanan olayın ‘insanlığa karşı suç’ kabul edilmesini ve davanın düşmeden sürmesini istiyor. 12 Eylül döneminde yapılan işkenceler için Ankara’daki özel yetkili savcıların takındığı tutumu talepleri için örnek alıyorlar. Savcı o dönem yapılan işkenceleri insanlığa karşı suç olarak nitelendirerek bu konuda zamanaşımının işlemeyeceğine karar vermişti.
\nBu taleplere siyasi destek de CHP’den geldi. CHP’li Sezgin Tanrıkulu ve arkadaşları TBMM’ye, “kasten adam öldürme, işkence ve çocukların cinsel istismarı” suçlarında zamanaşımının uygulanmaması ve sürmekte olan davalara da bunun teşmil edilmesi yönünde bir teklif verdi. CHP’nin çoğunluğu bu kanunu geçirmek için yetmeyeceği için iktidarın tutumu belirleyici olacak. Ancak, AKP’nin dün yasa önerisinin TBMM Genel Kurulu gündemine alınmasına ilişkin önerisini reddetmesi, taleplere yanıtını ortaya koydu.
\n***
\nEdindiğimiz bilgilere göre yasa değişikliği talebine hükümetin olumsuz bakışı üç temel noktada toplanıyor:
\n1. Sivas davasındaki zamanaşımı sınırı, dava açıldığı dönem yürürlükte olan 765 sayılı ceza kanununa göre 15 ve 30 yıldı. Dava açıldıktan sonra kabul edilen yeni TCK (5237) ile bu süreler zaten yarı oranda arttırılmış durumda. Ayrıca TCK’nin 76 ve 77. maddelerinde zamanaşımının işlemeyeceği suçlar da belirtilmiştir.
\n2. Kanun değişse bile anayasanın 38. maddesine göre sanıklar, lehe olan kanundan yani eski düzenlemeden yararlandırılacaktır. Şu andaki TCK’de arttırılmış zamanaşımı süreleri de sanıklar için uygulanamaz.
\n3. Ayrıca CHP’nin teklifi yasalaşsa bile bu Sivas davası için etkili olmayacak, çünkü yargılamaya esas olan madde (eski kanuna göre 146/3, yenisine göre 309: Anayasal düzeni zorla bozmaya kalkışmaya iştirak suçu) CHP’nin zamanaşımının işlememesini istediği maddeler arasında yer almamakta.
\n***
\nHükümet kanadındaki bu yaklaşımı yakınlarını kaybedenlerin avukatı Şenal Sarıhan’a aktardığımda, “İnsancıl ve geniş yorum yapılırsa bir umut var” dedikten sonra mahkemeye de sunduğu değerlendirmesini şöyle özetledi:
\n“Madımak’ta insanlar düşünce ve inançları nedeniyle yakıldı. Bu da insanlığa karşı işlenen suç kapsamına girer. ‘İnsanlığa karşı suçlar’ kavramı 2005’teki yeni Türk Ceza Yasası ile mevzuatımıza girdi ve ‘bu suçlardan dolayı zamanaşımı işlemez’ dendi. Tabii bu da geriye doğru işlemez denilebilir. Ancak 12 Eylül soruşturmasını yürüten savcı, söz konusu insanlığa karşı suçlar maddesini sanıklar aleyhine, mağdurlar lehine yorumlamıştı. AİHM’nin de ‘Yaşama hakkını ihlal ettiği iddia edilen, işkence ve kötü muamele iddiaları ile suçlanan kamu görevlilerinin af ve zamanaşımından yararlandırılmaması’ yönünde aldığı karar var.”
\n\n\n\n
Ergin: Vahit Kaynar Almanya’da
\n\n\n\n
Adalet Bakanı Sadullah Ergin’in Sivas davası ile ilgili verdiği bilgilere göre toplam 111 sanık hakkında dava açıldı. Bunlardan 79’u hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis ve süreli cezalar verildi. 2 sanık hakkında zamanaşımı kararı çıktı. 26 sanık beraat etti ve 4 sanığın davası sürüyor. Mahkûmiyet alan 12 sanıkla yargılaması devam eden 3 sanık ise firari durumda ve kırmızı bültenle aranıyor.
\nKasım 2011’de Polonya’da yakalandıktan sonra serbest bırakılan Vahit Kaynar bu firari 15 sanıktan biri. Kaynar’ın iade talebiyle ilgili tüm işlemlerin zamanında yapıldığını savunan Ergin, Polonya mahkemesinin kefaletle serbest bırakması nedeniyle iadenin gerçekleşemediğini belirtti. Dışişleri Bakanlığı ve Polonya makamlarından Adalet Bakanlığı’na ulaşan bilgilere göre Vahit Kaynar, yargılandığı Gorzow Mahkemesi’ndeki duruşmasına “Almanya’da bir sağlık kuruluşundan aldığı sağlık raporu” sayesinde gitmemiş. Polonya makamları da şubat ayında Türkiye’ye kendisinin ülkelerinde olmadığını bildirmiş. Ergin “Tüm emareler Polonya’dan Almanya’ya geçtiği yönünde” diyor.
\n\n\n
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
- Balbay'dan çarpıcı Saray kulisi!
En Çok Okunan Haberler
- Cüneyt Özdemir'den teğmen Ebru Eroğlu'na iş teklifi
- Ünlü peynir markasından 'konkordato' kararı
- AKP'nin 'asgari ücret' formülünü duyurdu
- Demokrat Parti Kurultayı’nda adaylık krizi!
- Emekli askeri hakimden Varank’a sert yanıt!
- Narin cinayetinde 'demir kapı' ayrıntısı
- Süleyman Soylu 'tarafını' seçti
- Grip nedeniyle hastaneye gitti, hayatının şokunu yaşadı
- Muazzez İlmiye Çığ hayatını kaybetti
- Fikret Orman'dan Talisca yanıtı!