Utku Çakırözer
Utku Çakırözer ucakirozer@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

‘Bir Teşekkür Beklerdik!’

25 Ekim 2013 Cuma
Bir Teşekkür
Beklerdik!’
Pilotların takasındaki gizli isim  Filistin Büyükelçisi Maaruf:
Lübnan’da kaçırılan iki Türk pilotu Murat
Ağca ile Murat Akpınar’ın kurtarılmasını
sağlayan ‘takas’ın gizli mimarlarından biri de
Filistin’in Ankara Büyükelçisi Nabil Maaruf
çıktı. Ankara’dan yapılan açıklamalarda bahsi
bile geçmeyen Maaruf, önceki gün bir grup
gazeteciye, süreçte ülkesinin ve kendisinin
oynadığı role ilişkin mesajlar verdi.
Abbas gizli gelmiş
Maaruf’un yürüttüğü çok gizli diplomasi
geçen yıl eylül ayında başlamış:
“Dokuz Lübnanlı Şii hacı Mayıs 2012’de
İran’dan Lübnan’a Türkiye ve Suriye üzerinden
giderken Esad muhaliflerince kaçırıldı. Lübnan
biz Filistinlilere kucak açtığı için bizim için çok
önemli bir ülke. Devlet Başkanımız Mahmud
Abbas, 20 Eylül 2012’de Türkiye’ye yaptığı
resmi ziyaret sırasında hacıların kurtarılması
için benim buradan devreye girmemi istedi.”
“Hacıları kaçıran grubun lideri Ebu İbrahim
ile temas için Kilis ve Gaziantep’e gittim. O
süreçte Mahmut Abbas, 17 Ekim’de gizli
olarak Ankara’ya geldi; Başbakan Erdoğan
ve Dışişleri Bakanı Davutoğlu ile görüşmeler
yaptı. Henüz Türk pilotlar kaçırılmamıştı.
Ankara gerekirse hacıların kurtarılması için
yardımcı olabilecekleri sözünü verdi.”
İlk talep Albay Harmuş
Büyükelçi Maaruf, bu süreçte bölgenin
son derece önemli kilit isimleri ile de irtibata
geçmiş:
“Bir ay sonra Ebu İbrahim beni aradı;
Ankara’ya göndereceği bir aracı ile ismini
açıklayamayacağım bir yabancı büyükelçilikte
buluşmamı istedi. Buluştum ve taleplerini
öğrendim. Türkiye’den kaçırılarak Esad’a
teslim edilen Özgür Suriye Ordusu’nun ilk
komutanı Albay Hüseyin Harmuş ile bir
başka muhalif ismin Şam rejimi tarafından
iadesini istediler. Ama öğrendik ki Harmuş,
Suriyelilerce öldürülmüş. Bir süre sonra Ebu
İbrahim de bir çatışmada öldü. Birkaç ay
hacıları kaçıran gruptan ses çıkmadı. Sonra
yeni lider Samir Enuri temasa geçti bizle. Yeni
talepleri hacılar ile Esad’ın elindeki 300 Suriyeli
kadın mahkûmun takas edilmesiydi. Sonradan
bu talep 127’ye indirildi.”
Dışişleri’ne yazılı öneri gitti
“Esad rejimine bu teklifi Lübnan
götürebilirdi. Nisan sonunda Lübnan
İstihbarat Servisi Şefi Abbas İbrahim ile
irtibata geçtik. İkili takas için uğraşırken
bir süre sonra iki Türk pilot Lübnan’da
kaçırıldı. Amaç Türkiye’yi devreye sokarak,
hacıları bıraktırmaktı. Lübnan İstihbarat
Sefi, Suriyeli kadın mahkûmlar ile Türk
pilotların bırakılmasını bana garanti etti. Bu
garantiyi alınca Dışişleri Bakanlığı Müsteşar
Yardımcısı Ömer Önhon ile 2 Ekim’de bir
araya gelerek, Türkiye’nin onayını istedim.
İki gün bekledim ve yanıt gelmeyince, bu
öneriyi 4 Ekim’de yazılı olarak Türk Dışişleri
Bakanlığı’na ilettim.”
Katar heyetiyle beraber döndüm
“Türkiye’den yine ses çıkmayınca
Ankara’daki Katar Büyükelçisi aracılığıyla 4
Ekim’de Katar Dışişleri Bakanı’na ulaştım.
Beni Doha’ya davet ettiler. Doha yolunda
Dışişleri’den yanıt geldi ve Müsteşar
Yardımcısı Önhon, beni arayarak, ‘Yeşil ışık
yakıyoruz. Türkiye bu sürece yardımcı ve
kolaylaştırıcı olacaktır’ mesajını iletti. Doha’da
yaptığım görüşmelerden sonra Katar Dışişleri
Bakanı ve İstihbarat Servisi Başkanı İstanbul’a
geldiler. Ben de onlarla aynı uçaktaydım.
Ondan sonra da bildiğiniz gelişmeler yaşandı
ve Türk pilotlar kurtarıldı.”
Davutoğlu’na teşekkür sitemi
Büyükelçi Maaruf, büyük bölümünü
yürüttüğü gizli pazarlıklar sonucunda hem
Türk pilotların hem de Lübnanlı hacıların
serbest bırakılmasından memnun.
Tek hayal kırıklığı ise Ankara’nın, daha
doğrusu Dışişleri Bakanlığı’nın tutumu.
Mesajları şöyle:
“Türk halkının bu süreçte Filistin’in
oynadığı rolü bilmesinde yarar var. Başta
Mahmud Abbas olmak üzere biz bu
süreçte çok merkezi bir rol üstlendik. Ve
şükürler olsun ki Türk pilotlarının serbest
bırakılmasında başarılı olduk. Ama Dışişleri
Bakanı Davutoğlu, takasın ardından sadece
Katar’a teşekkür etmekle yetindi. Oysa bu
sürece birinci derece katkısı olan kişi Lübnan
İstihbarat Şefi Abbas İbrahim’di. Süreçte
Filistin’in rolünün de görmezden gelinmesini
anlayamıyorum. Bu düşüncelerimizi bizzat
Sayın Davutoğlu’na da aktardım... ”
***
Türk pilotlar serbest bırakıldıktan
sonra yapılan açıklamalarda, hükümet
3’lü takas iddialarını reddetmiş ve
pilotların bırakılmasının Suriye ile
hiçbir ilgisi olmadığını savunmuştu.
Ancak Filistin Büyükelçisi Maaruf’un
mesajları, başta Lübnanlı hacılar ile
Esad’ın elindeki mahkûmlar arasında
kurulan takas ilişkisinin, daha sonra
kaçırılan Türk pilotları da içine alacak
şekilde genişleyerek 3’lü bir müzakereye
dönüştüğünü çok net biçimde ortaya
koyuyor.
Hatta Lübnan’ın hazırladığı üçlü
takas formülü bizzat Maaruf tarafından
Türk Dışişleri Bakanlığı’na pilotların
kurtarılmasından yaklaşık 15 gün önce
resmen ‘yazılı’ olarak da iletilmiş bile!
 

 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Büyü Bozuluyor 26 Ocak 2015

Günün Köşe Yazıları