Şükran Soner
Şükran Soner soner@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Yolsuzluk, dikta, terör, kriz..

28 Kasım 2017 Salı

Haberlerin içinde, “Hasta tavuktanbozuk yumurta” ilişkisindeki gibi, “Yolsuzluk, dikta, terör, kriz, vahşet boyutları tırmanan şiddet..” olumsuz sözcüklerinin ister siyaset, ister ekonomi, isterse tek tek yargı konusu, kadına, çocuğa yönelik, sokaktaki şiddet, hayvan, doğa, çevre katliamları.. haberlerinin içinde ne kadar çok geçtiğinin ayırımında değilsek de.. Sonuçta haberlerin nerede ise tümünde, gün, tarih, isim değişiklikleri ile aynı kapıya çıkan sonuçlar içinde debelenip durmaktayız..
Dünün manşetlerinde kuşkusuz güncellikte benzer kalıplarda olsa da Irak gelişmelerine göre öne çıkan Suriye gelişmelerinde Amerikan Başkanı ile Saray’dan Erdoğan’ın heyeti ile yaptığı görüşmeden çekilen fotoğrafın ayrıntılarından çıkarımlar vardı. Beylik başlıklarda, Amerika’nın PKK ve Suriye kollarına yaptığı silahlanma donanımının önümüzdeki süreç için kesileceği sözü vardı. O sözün bile Amerika siyasal dengelerinde ne kadar geçerli kabul edilebileceği yorumları bir yana bugüne kadar yapılmış çok ağır, çok teknik donanımlı, güçlü silahlandırma donanımı ile Türkiye’nin ne kadar da çarpıcı boyutlarda terör tehdidi altında olduğu gerçekçiliği ağır basıyordu. Üstelik sadece PKK’nin, ortak amaçlı Suriye kolları üzerinden değil, Türkiye de içinde bütün dünyaya saçılan IŞİD, El Kaide türevi diğer radikal İslamcı terör örgütleriyle, Türkiye için özel ağırlıkta FETÖ’cü terör örgütlenmesinin, parasal, silahlandırma, siyaseten.. her anlamda uzun soluklu desteklenmelerinin sonuçlarıyla..
Doğrusu dünün terörle mücadele kriterlerinde Amerika ile kara mizahta yarışabilecek boyutlu gelişmelerinden birinin haberi Riyad kaynaklıydı. Suudi Velihatı Selman, Riyad’da 40 ülke ile gerçekleştirdikleri ilk savunma bakanları toplantısında terörizmle mücadele koalisyonunda, terörizmin peşine düşerek onları yeryüzünden sileceklerini ilan etti. Sünni cephe üzerinden ilan edilmiş kararlılık toplantısının yeniden Yemen saldırılarının başlatılması ile çakışması, İran, Suriye, Irak, Katar yönetimlerini dışlaması, Şiileri hedef alması bir yana.. Pakistan’daki yeni mezhep çatışmaları, hele de Mısır’da Sufileri hedef almış, 305 canın katledildiği en büyük Sünni kökenli cami terör eyleminin üstüne gelmesi, terörle savaşımda ayırımcılığın keskinleşmesi boyutlarıyla daha da çarpıcıydı.

***

Bizim İktidarlarının siyasal İslamcı siyasetinde, hem Riyad toplantısında temsil edilmek, hem de Mısır’daki tersine cami katliamı için dünün yas günü ilan edilmiş olması, uzaktan ilkeli tüm siyasal İslamcı kökenli terör örgütlerine karşı olma çabası gibi görülse de, ne kadarı ile inandırıcı, gerçekçi, işlevsel boyutları olabilir ki.. Doğrusu Amerika’nın Türkiye’yi hedef almış terör örgütlerinin nerede ise topuna birden NATO üyesi Türkiye’ye gerçekten parasıyla uzun süredir vermediği silahları satmaya hazır olduğu satır arası kalmış sözle birlikte, kalıcı donanımları gönüllü, bedavadan yapmış olmadan dönüş söz konusu olmaksızın dostluk adımı havasında pazarlaması çelişkisi gibi..
Gün sayılan Rıza Sarraf davasına ilişkin gelişmeler, İktidarlarının en yetkin sözcülerinin tepkilerinden de anlaşılacağı üzere, hem Liderliği, partiyi hedef alabilecek hem de ekonomik sonuçlarıyla tüm ülkeye, en haifi ile sorumlu tutulup ceza kesilebilecek bankalar üzerinden, çarpacak ağır sonuçlarıyla tartışmaların odağında. Şimdiden Saray ve partinin tüm ağır topları, kadrolarıyla ortağı İran yönetimince yolsuzluk, rüşvetten ağır cezalar yemişken, Sarraf’a Türkiye’nin sorumlu, değerli bir görevlisi gibi sahip çıkmalarının stratejik gaf olduğu eleştirileri ağırlık kazandı. Tamam herkes biliyor ki, Liderlik ile birlikte İktidar kadrolarının en baştan, sızdıran kaynak FETÖ’cüler, Amerika olsa da, Sarraf’ın üzerinden 17 Aralık gündemli yolsuzlukların belgeleri ortalığa saçılmışken, siyaseten bedel ödememek uğruna kapatılmasının suçluluğundan kaynaklanan, ayıplı, suçlu tablonun açığa çıkarılması operasyonunun, siyasal komplo boyutu da var.
En acıtıcısı, Sarraf’ın yargılanacağı vitrininde rollerin değişmesiyle kamu bankasının üst yöneticisinin tek sanık konumuna düşürülmesiyle, ortaya çıkabilecek cezaların piyasalarda şimdiden satın alınmasıyla liranın değerinin benzer ülkelerin paralarından daha da hızlı düşüşüne yol açmış olması..



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

‘5N1K’ 26 Ekim 2024

Günün Köşe Yazıları