Şükran Soner
Şükran Soner soner@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Yalandan kim ölmüş ki?..

31 Mart 2018 Cumartesi

Dün sabah Amerikan Başkanı’nın Suriye’den çekileceklerini duyuran bir iki cümlelik sürpriz haberi ile uyandık.. Canlı yayın eşliğinde verildiği için de bu önemli haberin yalan olduğunu söyleyebilecek halimiz yoktu. Ancak aynı haberlerin ikinci tur dönüşlerinde Beyaz Saray sözcüsünün sorulara yanıt veren açıklamaları da canlı yayınların içeriğine eklenivermişti. Sonuç olarak böyle bir karardan haberi olmadığını duyuruyordu. Bir sonraki aynı haberin yinelenmesinde, genellikle askeri, istihbarat kaynaklı önemli ağızlardan tersine kararlılık açıklamalarının çok günü geçmemiş, geçerlilikleri ağır basan örneklerine de yer veriliyordu. Deneyimli, Amerika’dan haber veren gazetecilerin değerlendirmelerinde, birbirinin zıddı bu her olasılığa açık gelişmelerin, haberlerin her birinin geçerliliğini doğru gösterebilecek olasılıklar için kapıların hem açık hem de kapalı kalmasının söz konusu olabileceğinden söz ediliyordu.
Hangisi gerçek, hangisi yalan? Kim, kimler yalan söylüyor, kimlerinki doğru? Dünyanın halen süper gücü sayılan ülkenin, dünyanın en sıkıştırılmış, Suriye üzerinden savaşlar, siyasetler üzerinden bu en güncel, haberlerin çelişkilerinin insanlık adına dehşet saçan boyutlarına bakıp şaşırdık mı? Hayır, çünkü hemen hemen her gün dünyanın her yerinden gelen haberlerin mayasına, çıkarlar adına kirlilik, yalanlar, tuzaklar öylesine çok sıkıştırıldı ki.. Üstüne üstlük otoriterleşmenin ağırlık kazandığı dünya düzeninin çarklarının işletilmesinde, silahlı güçle, medya güdülemeleri güçlerinin, kullanılabilirliğinde, en izansız, vicdansız boyutlarıyla utanmazlık, arsızlık, yüzsüzlük, ülkelerin âli çıkarlarının kollanması kılıfına sokulur oldu ki..

***

Marka güçleri olduğu varsayılan en karizmatik liderler, hiç yüzleri kızarmadan “yalandan kim ölmüş ki..” havalarında ortalıklarda dolaşıveriyorlar. Kısa zaman dilimleri içinde bir dedikleri bir diğerini tutmuyor. Yeter ki ipler ellerinde kalsın, iktidar çarkları bir biçimde döndürülebilsin. Amerikan Başkanı’nın Ortadoğu, Suriye’nin ekonomik maliyetlerinden kurtulmaya yönelik Suriye’den çekilme, seçim vaadine uygun açıklamasının ardından, “başkaları uğraşsın” sözlerine karşılık Fransa’nın devreye gireceği haberi geldi. Fransa’nın geçen haftalarda Türkiye ile flört eden yumuşak ilişkilerinin ardından, bir gece öncesinde Suriye bağlantılı PKK terör liderleri ile görüşmesinin üzerine tuz biber, Türkiye’ye bu örgütlerle arabuluculuk yapabileceği önerisi gelince.. Sabahın ilk canlı yayın çıkışında AKP Başkanı Erdoğan’dan, Saray’dan Cumhurbaşkanı kimlikli açıklamada zehir zemberek yanıt geldi. Daha önceki saatlerde ilk haberlere yansıyan sektirmeden tepkilerde, Saray ile Dışişleri adına bilişim ağından gelen çok sert yanıtlarda, Fransa Türkiye’yi tanımamak, haddini bilmemekle suçlanıyordu.
Bu arada bir gün öncesinin bayatlamış haberleri içinde kalmış sayıldığından, zaten insani boyutu ağır bastığı için de yeterince öne çıkarılmamış, Suriye’de dünya çapındaki kördüğümün çok kirli çıkar savaşlarında ölen insan sayısının, hele de Irak verileri de eklenince iki büyük dünya savaşlarındaki insan, can kayıplarını aştıkları gerçeği gündemden düşüvermişti. Sadece Irak ve Suriye’de siyasal İslam mezhepleri ağırlıklı, ırkçılık soslu çatıştırmaların sonucunda gelecek kuşaklara yönelik ağır tahribatlarla ilgilenenler çok daha azınlıkta. Yüzde otuzları aşan çağdışı değerlere sürüklenmiş eğitimsiz, çaresiz genç kuşaklar, yoksullaşma, yoksunlaşmalarla, her iki ülkenin hedef alınmış diktatörlüklerinden kurtarılmaları paravanasında, var olan uygarlıklarının bütünü içinde ne kadar yıllar geriye püskürtüldükleri acı gerçeği cabası.
Türkiye’nin kendini parçalanmadan ayakta tutabilme, laik demokrasi, hukuk devleti, Cumhuriyet, Atatürk devrimlerine sahip çıkma zorunluluğu, gerçeği bir yana.. Bizde güncel yaşananlara ilişkin yalanlar, gerçekler üzerinden görüp duyduklarımızda bile işin içinden çıkılacak gibi değil.. Dün sabah Meclis Başkanlığı ve Kültür Bakanlığı adına yapılan resmi açıklamalarda, Çanakkale’ye ilişkin Meclis gösterisinde kadınların ikinci plana atılmadıkları savunulurken.. Görüntüde sahne ortasında görünen erkekler, sahne dışına atılmış kadın sanatçılarla birkaç dakikalık yayın vardı. Oysa provalardan kesiliverilen görüntülerdeki ortak sahneler, içeriğinin çoğunluğu makaslanmış gösteri gerçeği yalanla tersyüz ediliyordu.
Ekonomisi dünyada en büyümüş ülke ilanı açıklamaları ile yine İktidarlarının resmi istatistiklerinde bile saklanamayan, enflasyon, işsizlik patlamaları, işyerleri iflasları, herkesin yaşamında karabasan katlanan borçlanma, yoksullaşma, çaresizliklerde dibe vuruşlar...  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları