Şükran Soner
Şükran Soner soner@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

‘Toplumla inatlaşan iktidar’

20 Ağustos 2024 Salı

Yazar Kadir Serkan Selçuk’un dünkü Cumhuriyet’in ikinci sayfasında yayımlanan, “Toplumla inatlaşan iktidar” başlıklı yazısını okuyabilmiş miydiniz? Bilemiyorum. İnsanların üzerine acımasız bir elin bastırdığı karikatürü eşliğinde, son yerel seçim sonuçları ile kanıtlandığı üzere gücü azalan iktidarın, baskıyı artırmasından örnekler veriliyor. Söz konusu politikaların işe yaramayacağının vurgulanması ile noktalanıyor. 

Yaşamın hangi alanına dönük olarak yaşanan güncel haberlere bakarsak bakalım, “Bütün yollar Bağdat’a gider” özdeyişi ile çakışan gelişmelere tanıklık etmiş oluyoruz. İsterseniz son günlerin bir iki haberi ile anımsaylım. İçeriksiz, düşük eğitimde yine Avrupa’nın ilk sırasında kalmayı başarmışız. İşsizlik oranının, geleneksel, kaçınılmaz olması gereken yaz aylarıı sürecinde bile düşmediğinin son verileri ile yüzleşmişiz. 

Ülkemizin her yayından ormanları, tüm canlıları kasıp kavuran yangınlarda, İktidarın sorukmsuzluğu, başarısızlıklarına eklemlenen yeni ayıplı sonuçların sayısız, birbirinden çarpıcı örnekleri ile yüzleşiyoruz. İnsan ölümü olmadığı ile övünülmeye çalışılsa da yüzleştiğimiz canlı canlı yangın sahnelerinde, can yongaları ile birlikte doğanın bütün canlılarını yakıp kavurmakta olan örneklerle yüz yüze kalıyoruz. Evlerimizden seyretmek zorunda kalmış olsak bile canımızdan alınan, canları yananların acılarıyla yürekler dağlanıyor... 

Artık arsızlık boyutlarına varmış, en sorumlu, en yetkili ağızlardan, birinci dereceden sorumlulardan çıkan birbirinden yüzsüzlük örnekleri açıklamalara nokta konulamadığı gerçeği ile yüz yüze kalıyoruz. 

***

Nasılsa ağababalarının kendilerini kollayacağının güvencesinde umarsız, tümü için birden geçerli olacak binilmiş ağaçları kesmi suçlarını işlemeten kendilerini alamaz hallerdeler. Meclis’te canlı yayında akıtılan kanların hesabının verilmeyeceğinden öylesine güvenli bir haller içinde, ortalıkta dolanıp durmaktaydılar ki aradan saatler geçmeden kürsüde konuşurken saldırıya uğrayan, kanı akıtılan milletvekili ile birlikte, eşdeğer cezayı almış olmakla ödüllendiriliverildi. Doğrusu yüzsüzlüğü iyice ele almış, Meclis’in en üst düzey sorumluları bile pişkin pişkin sadece söz konusu oturumların sorumluluğundan kaçmış olarak kişisel sorumluluklarından kurtulabildikleri gibi bir havalara giriverdiler. 

Kulislerden ulaşan satır arası haberler üzerinden ise gerçeğinde içten içe deneyimli kadrolar fazlasıyla kaygı içine düşmüş olsalar da işin içinden sıyrılabilme yollarında kendileri için çıkış bulamamanın derdine düşmüş durumdalar. Çaktırmadan içeriden haber sızdırarak, yaşananlara suç ortaklığı yapmadıklarını kantılama derdine düşmüşlerine soruverelim... Bunca siyasal birikimlerinizle, böylesine ucuza bireysel sorumluluklarınızdan kaçabilir, aklanabilir misiniz? Aralarda örneğin tam bir gaflete düşülmüş hallerde önlenememiş büyük yangınların sorumlulukları üzerinizdeyken, vicdanlarınızı unuttuk, yasallık boyutlarında gerçekler bir bir kanıtlanıp ortalığa saçıldıktan sonra hesap vermekten nasıl kurtulabileceksiniz? 

Boğazları dört yandan birden sıkılmış vatandaşlarımızın, seslerini çıkaramıyacaklarına sakın güvenmeyin. Çıkmamış can yaşamak üzere deviniminden vazgeçemez. Milyonları birden susturabilecek gücü, kadroları artık nerelerden bulabileceksiniz ki?



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları