Şükran Soner
Şükran Soner soner@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Suriye, en kanlı, kirli savaşların kördüğümü..

10 Şubat 2018 Cumartesi

Şam müttefiki milisler, Amerikan destekli PKK, PYD, SDG alanı Deyr ez
Zor bölgesine hamle yapınca, ABD liderliğindeki koalisyondan bombardıman yanıtı geldi. En az 100 milisin öldüğü bilgisi verildi. Suriye ordusuna bağlı birliklere saldırı sonunda 62 askerin yaşamını yitirdiği bildirildi. Zeytin Dalı operasyonu gelişmeleri üzerinden arka arkaya gelen en son haber ve değirlendirmelerden ise Türkiye-Amerika ilişkilerinde geçmişteki Kıbrıs da içinde, yaşanmış en ağır krizlerin üstünde bir tırmanışın, bozulma, restleşmenin yaşandığı günlere girildiğinin altı çiziliyor.
Afrin harekâtının 21. gününde de bir yanda şehit cenazeleri, diğer yanda yeni roketatarlı saldırılardan yeni ölüm haberleri yanında, en hızlı ilerlenen günlerden birinin yaşandığı açıklamaları vardı. Hava sahasının yeniden açılması, bir yandan bombardımanlar, diğer yandan Reyhanlı karşısı ağırlıklı kara operasyonu, ilerleme yürüyüşünden yoğun çatışmaların haberleriyle birlikte beş yerleşim merkezinin daha kazanıldığı açıklamaları geldi.
İnsanlık suçları, kanlı çatışmalarda, yakın tarihin kara lekesi, emperyal çıkarlar adına doğrudan, ya da terör üzerinden seyirci kalınmış suçlarda, akıtılan kanın, uygarlık adına seyirci kalınmasının kapkara boyutları üzerinden kuşkusuz birbirinden ağır yaşanmışlıklardan peşpeşe sayısız örnekler verilebilir.. Ruanda, Libya, Irak, Afganistan, nüfus olarak küçük ölçekli ama kanlı, kirli, vahşet boyutları ile uygarlığın da utanç belgesi Balkanlar’da ırk, daha da ağırlıklı din, mezhepler, aşiretler üzerinden insanlığı tarihin yüzyıllar öncesine çeken vahşet çatışmalarında geleceğe dönük açtıkları derin yaralarla ilk sayılanlardan..

***

Suriye’nin bizim için ağır tehdit boyutları bir yana çatışmanın daracık alana sıkışmış, kördüğümüne saplanmış taraflarının çokluğu, çıkarlar üzerinden çok kaypak, çok çelişkili iç-dış odaklı konumları.. Irak-Afganistan’ın elleriyle yarattıkları terör örgütleri üzerinden işgallerinden günümüze çok zaman geçmedi. Bir insan ömrü içindeki tanıklıklarımızda tek kutuplu dünya adına gündeme sokulmuş projelerin çoklu fiyaskosunu getiren sonuçları içinde, elbette en çok kan bedeli ödeyen, yüzyıllar gerisine sürüklenen, kaybedenleri bölge halklarıydı. Sözde doğrudan işgal edilmeyen komşularıyla birlikte terör odaklı paramparça edilmenin, iç savaşların sonucunda son dudak uçuklatan rakamlarıyla, Amerika’nın sadece Ortadoğu’da en son sattığı silahlara ödenen paralar dudak uçuklatıcı.
Irak-Afganistan işgalleri, Amerika’nın işgallerde rehberi İngiltere, AB ülkeleri, para kazanan şirketleriyle birlikte planlanan zenginleşmeye ulaşamayınca.. Zengin kuzey dünyasını zorlayan kriz, petrolün önlenemez yükselişiyle İran ve Rusya’nın toparlanmaları, Çin’den gelen ekonomik büyüme, alternatif oluşturma patlaması, son yılların gelişmelerinde çok daha sıkışık alanlar içinde, çok daha karmaşık çıkar ağları çatışmalarını gündeme getirdi. Yakın zaman dilimleri içinde en çok İslam dünyası, Ortadoğu, genel yoksul güney dünyasında yaşanan, ancak zengin kuzey dünyasında da çok can yakan, şimdilerde çok kutuplu ülkeleri de sarsan terör örgütleri üzerinden daha az zararla çıkılması hesaplanan yandaş terör örgütlerinin maşa yapıldığı savaşlar ön planda.
Kurucularını da ters tepen silah olarak vurabilen, kimin eli kimin cebinde olduğu gerçeği çorba, kaos, sıkışıklıkta Suriye darboğazı kördüğümünün, en çok bulaşanlar, kirli oyunlarını sahneye koyanlarını, işin içinden çıkılmaz boyutları ile zorluyor.. Amerika’nın, BOP projesi, Ortadoğu haritalarının yeniden çizilmesi düşünden geri dönerse emperyal güç odağı efsanesi sallanacak. İngiltere, sömürgecilik düşlerini toparlama hak götüre, ekonomik zorluklarla boğuşmakta. AB merkez ülkeleri de kaçınılmaz krizlere saplanmaktan kurtulamayabilirler. Toparlanmış Rusya ve İran açısından, dahası petrol zenginliğini en kirli birkaç kollanmış Suudiler saltanatı, diktatörlüğünde toplamış çarklarda kırılmalar yaşanıyor. Çin, Hindistan, Japonya, Kore’ler kendi öznel sorunlarının avantaj ve dezavantajlarını yaşamaktalar. Krizin sıkıştırılmış Suriye kördüğümünde, Ortadoğu’dan kimseler yenik çıkmayı göze almamak uğruna gözü kara, insanlık adına en ilkesiz diretmelerinde oyun içinde oyun kurmaya bakıyorlar.
Türkiye’nin Kurtuluş, Kuruluş savaşları, Atatürk devrimleri, laik Cumhuriyet değerlerinde, insan hakları, hak-hukuk-adalet-demokraside kenetlenmekten başka çıkış yolu olabilir mi?



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları