Şükran Soner
Şükran Soner soner@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Kökten geriye gidiş...

28 Ekim 2017 Cumartesi

Yarın Cumhuriyet Bayramı... Kurtuluş, kuruluş savaşları destanlarının yazılmasının üzerine Atatürk devrimleri ile ortak değerler çimentosu önülmüş laik Cumhuriyetin simgesi en büyük resmi bayram... 16 yıllık İktidarlarının, siyasal İslamcılığın, cemaatlerin önünü açan, biat kültürü, sadaka düzenine, her tür ayrımcılık, kayırmacılığı oturtulmuş kimliğinde Gülen Cemaati ile siyasal ortaklığa oturtulmuş 14 yıllık ortaklığın, “ılımlı İslam, yeni Osmanlıcılık” düşlerinin fiyasko ile noktalanması sonrası... Üçlü terör kıskacında Türkiye’nin parçalanması gerçeği ile yüzleşilince... Hani Cumhuriyet kazanımları, değerleri ile barışma sürecine geçiş gündeme girmişti?
İktidarları adına güncel gelişmelerin, çıkış yolu arayışlarının içinde, Saray, Erdoğan liderliği, sözcüleri, Başbakan, ilgili bakanlar, parti kadroları, yandaşlar sık sık Cumhuriyet kazanımları, Atatürk devrimleri, yol arayışlarının izinden siyaset ürettiklerine örnekler verip durmaktalar. İktidarlarının en yaşamsal kamu kurumları, yargı, TSK, eğitim, Emniyet en işlevsel kamu kurumlarını teslim ettikleri Gülen Cemaati, FETÖ’cü terör örgütüne, silahlı darbeciliğe soyunduktan sonra, Amerika stratejik ortaklıktan Türkiye’yi bölme oyunlarında başrolü apaçık üstlendikten sonrasında laik Cumhuriyetin değeri, kazanımları sanki teslim edilmiş gibi... Gibisi çaresiz var da, içeriği, özü bir türlü içselleştirilemiyor... Kökten geriye gidiş, siyasal İslamın daha bir karanlık cemaatleriyle ittifak arayışlarında İktidarları yürüyüşünden vazgeçilemiyor.
Geçenlerde Trabzonlu, Erdoğan liderliğine, Saray’a çok bağlı olduğu vurgulaması ile söze giren, sadakatini saklamayan, yakınlığı ile övünen bir vatandaş, kullandığı minibüsün içinde yolculara duyurmak üzere söze girdi. “Sen bizden değilsin, ama akıllı konuşuyorsun. Bizimkini uyardık, yeni dayandıkları Cemaatler, FETÖ’cüleri aratacak kadar karanlık, tehlikeli” dedi...

***

Dün fiilen seçilmeden tek adam, AKP lideri Erdoğan, Ankara’da öyküsünden özetlendiği kadarı ile anlamlı bir kadın din bilgesi adına yapılmış, tarihi kimliğine uygun mimarisine özen gösterilmiş bir caminin açılışını yaptı. Kadın din bilgesinin sanki kimliği ile çelişen, tüm din üzerinden yapılan etkinliklerde kullandığı Arapça sözlerle, Kuran’ın tek mezhep üzerinden seçilmiş açılış söylemini yineledi. Cumhuriyet, en büyük milli bayramımıza bir gün kala, Cumhuriyetin tek partili yönetim dönemi üzerinden Ankara’nın nasıl camiler üzerinden çoraklaştırdığını anlattı. Bir dönemler ağızlarından hiç düşürmedikleri, ancak kanıtlamaktan da uzak kaldıkları camilerin ahırlara çevrilmesi, din düşmanlığı yapan Cumhuriyet rejimi suçlamalarına geçiş yapıverdi. Ankara özelinde mescitlere izin verilmeyerek camilerin yeraltına indirildiği suçlamasını ekledi. Ankara’yı görkemli camilerle kimliğine yaraşır donatmayı sürdürecekleri sözünü verdi...
Cumhuriyet Bayramı törenlerinde, içeriğin, değerlerin doldurulmasına yönelik çaba beklentimiz eşyanın tabiatına aykırı olur. Zaten Saray’ın akıl almaz siyasal İslam kimlikli, dünya çapındaki hovarda harcamaları, önü arkası olmayan, fren tutmayan etkinliklerinin bize getirisi-götürüsü- bedelleri, vergi yükü, ekonomik maliyetlerinin hesabını tutabilmek hak götüre. Halen fiilen, hukuken yürürlükte olan anayasal rejime göre, yetkili hükümetin iradesi, icraatları, dahası önceden haberli, şeklen de olsa kararları doğrultusunda olmadıklarını, hep oldubitti ile karşılaşıldığını biliyoruz. Kaçınılmaz Başbakan, bakanlar icraatlarında her konuda olduğu üzere çok fazla çelişkiler yaşanıyor. Örneğin havayı yumuşatmaya dönük ikili roller üzerinden Başbakan daha bir Atatürk ve laik Cumhuriyetin değerlerini savunuyor vitrininde. Saray’ın dünya çapında tek mezhep ağırlıklı uçuk harcamalarına karşılık, Dışişleri tasarruf önlemleri gerekçeli Cumhuriyet Bayramı etkinliklerinde kısıtlama yapılmasını resmen isteyebiliyor.
Yeni siyasal İslamcı kimlikli cemaatler, vakıflar kucağında eğitim projelerinde kulaklarıma inanamadığım bir habercik sıkıştırılmıştı. Hani ailelerin isyanı karşısında devlet okullarının kapıları normal eğitim almak isteyen çocuklara kapatılmayacaktı? Nitelikli eğitimleri ile ünlenmiş okullarda tamgünden vazgeçilerek, ikili öğretime geçiş formülü bulunmuş... Bu ülkenin çoğunluk, hâlâ sağda, AKP’nin içinde de, Cumhuriyet değerlerini yitirmemiş, aydınlanmacıları Cumhuriyet Bayramımız kutlu olsun...



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları