Şükran Soner
Şükran Soner soner@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Kaş yaparken göz çıkarma

21 Kasım 2020 Cumartesi

Saray, tek adam rejiminin bir dediğinin diğerine uymamasına, beraber yüründüğü ile övünülen yollardan sık sık çark edilmesine alışkındık.. Siyasal İslam vitrinli söylemler çıkışında, Amerika’nın stratejik ortağı olmayla övünülen yollardan, siyaseten kullanılabilme sürecinin dolduğuna, eskidiğine, değiştirilmesine karar verilen iktidar erkinin, darbe ile devrilmesi operasyonu için düğmeye basılıyor.. FETÖ’cü darbenin kırılabilmesinin ardından, zikzaklı yollardan yürüyerek ayakta kalabilme yollarındaki çelişkilerin yaşanması sürpriz değildi..

Ancak ister Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın, isterse Cumhur İttifakı’nı ayakta tutarak ayakta kalmayı seçmiş Devlet Bahçeli’nin ya da ikisiyle de bir dargın bir barışık çıkışlarıyla Bülent Arınç’ın aynı konuşmalarının metinleri içinden bir dedikleri ile öteki dediklerinin çelişmesi, işlerin arapsaçına dönmesi üzerinden de her konuşmalarının ardından, kendi geleceklerini de kollayarak yalpalamayı bilinçli stratejiye dönüştürmüş yandaşlarının, uzun uzun kafaları daha da karıştıran yorumlar, açıklamalar getirmek zorunda kalmaları hiç bu kadar sık, çarpıcı yaşanmamıştı.. 

Çok sıkı hazırlanılmış, pazarlanmış duyurularla, virüs salgınının yayılma hızında rekora yüründüğü gerçeği üzerinde, alınacak önlemlere ilişkin ciddi bir toplantı düzenleniyor. Saatler sürüyor, nefesler kesilmiş alınacak kararlar bekleniyor. Kararları doğrudan Cumhurbaşkanı açıklıyor. İşin ciddiyeti, önlemlere uyulması zorunluluğu algısı yerli yerine oturtuluyor. Sonrasında trajikomik dozlarda gelen açıklamalarla, nasıl uygulanabileceği üzerinden bilmece gibi kararların; çelişen, çatışan noktaları üzerinden ilgili atanmış bakanlar, görevli valilikler, kaymakamlıklar üzerinden bir sürü açıklamalarla, çelişkilere, uyulması olanaksız çarpıklıklara çözüm üretebilecek yeni yeni uygulamaların kararları geliyor.

Bırakınız savunma yapmaktan sorumlu yandaşları, kararların alınmasında görev almışlar da içlerinde, bilim uzmanlarından birbirleri ile çelişen açıklamalar duyuluyor. Şimdilerde virüsün travmatik yayılmasını durdurabilme yolunda alınmış kararların, nasıl uygulanabileceği üzerinden ortaya çıkmış kördüğümün çözülebilmesi yolunda uygulanabilir formüller üretilebilmesi, sakıncaların en aza indirgenebilmesi yolunda, icracı iktidarın görevli, sorumlu kadrolarının seferberliğinde, duruma göre reçetelerin yazılabilmesi seferberliğinin her ölçekte yeni yeni kararlar açıklamalarını yaşıyoruz..

***

Pat diye, okulların, yönetmeliklerde yeri olan ara tatiline girildiğinin haberini almıştık ki.. “Ne çabuk geldi, okullar kaç gün açık kalmıştı ki..” sorgulamasına yanıt bulmaya çalışyordum ki.. Önce dedikodusu, sonra da açılma tarihlerinin en erken yıl sonuna kaydırıldığının haberi geldi. Çalışan anne babaların çocuklarının nerelerde, hangi koşullarda güvence altına alınabileceği gerçeği sonradan tartışma gündemine girdi. Elbette açılır gibi yapılım, para kaynakları tüketildiği için açık tutulamayacak devlet okullarının gerçekçi tablosunun örneklerinin bilgileri büyüdükçe devasa çözülemeyecek kara tablolar çiziliverdi.. Hastalanmamaları için evlerden çıkarılmamaları zorunlu görülen çocuklardan bu arada hızla evde hastalığın birbirlerine bulaşıyor olmasının çarpıcı örnekleriyle, kendi yaşam alanlarımız içinden, yakın çevremizden, çaresizlik içinde yüzleşiverdik.. Yaşlı, yetişkin, genç, çocuk bir arada evlerinin içinde karantinadalar.

Ekonomik önlemlerde nereye doğru yürünmekte olunduğunun tablosunda çok daha büyük kördüğüm.. Nasılsa evlere yasaklarla kapandık. Nasıl yapabilirsiniz bilemem alabildiğine kalabalık, tehdit altında dinleme şansı bulabilir misiniz hiç bilemem.. Hani hastalığa yakalanmalarında rekorlar kırılan milletvekilleri listeleri ne kadar kabarmış olursa olsun.. En işe yarar yayın Meclis oturumlarını izlemenizi öneririm. Herkesin herkese, “başınız sağ olun”, “geçmiş olsun” dilekleriyle söze girilen milletvekilerinin konuşmaları önce çok sıcak başlıyor. Sonra ekonominin gerçekleri üzerinden, siyasetin her alanına dönük çıkmazlar, çarpıklıklar, hele de hak-hukuk adaleti katleden haksız hukuksuz icra yetkisinin kullanılmasındaki tersliklerden öylesine acımasız gerçekler, tablolar su yüzüne çıkıveriyor ki.. Beklenmedik anlarda patlayan kavgaların rengi bir yana, olup bitenlerin gerçekleri dudak uçuklatıyor.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları