Şükran Soner
Şükran Soner soner@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Irkçılığı kaşımak..

14 Mart 2017 Salı

Almanya, en son Hollanda da patladı. Ne demokrasinin beşiği sayılan AB ülkelerine, ne de İslam dünyası içinde tek laik Cumhuriyeti kurmuş, kurtuluş, kuruluş destanlarını yaratmış, Atatürk devrimleri ile çağdaş uygarlığa doğru toplumsal sıçramayı başarmış ülkemizin toplumsal birikim, kazanımlarına yakışıyor..
Yaşananların açıklaması aslında çok çıplak, yalın.. Güler yüzlüsü başarılamayan, bal gibi de otoriterliğe, güce oturtulmuş Doğu Bloku olarak isimlendirilmiş Marksist ideolojinin dünya uygulamaları, iki kutuplu dünya düzeninin kırılmasını milat kabul edebiliriz. İnsanlar, emekçiler adına eşitlikçi paylaşımın ideolojisi çağdaş insan hakları için yeterli koşulları üretememiş olsa da, emek, insan hakları sömürüsünde acımasız vahşet örneklerini türetmiş kapitalist-emperyalist düzenler içinde çağdaş uygarlık, insan hakları, hukuk devleti düzenleri, demokrasiyi, sosyal devlet düzenlerinin geliştirilmesini getirmişti..

***

İdeolojilerin yıkıldığının, tek kutuplu olarak ilan edilen yeni emperyalizm düzenine geçişin sonrası yaşananlar hiç de ilan edildiği üzere tarihin sonu, nokta konulması olamıyacaktı.. Tam tersi sosyal devletin, hukuk devleti, insan hakları, demokratik düzenler olmazları, toplumsal örgütlülüklerin hak arama güçlerinden vazgeçilmesi ölçeğinde, dünya çapında acımasız insan hakları ihlalleri yaşandı.
Dünya kaynaklarının çok daha vahşi ölçeklerde az ülke, kurum, sermaye elinde kuralsız toplanmasının, milyarlarca dünyalının yoksullaştırılması, yoksunlaştırılmalarının aracı medyatik güdüleme sayesinde her türden alt kimlikler ayırımcılığı kullanılarak aynı toprakları paylaşan insanların birbirlerine kırdırılmaları olacaktı..
Sözde sömürgecilik, karanlık çağlardan kurtulmuştuk derken.. Yoksul güney dünyası öncelikli, ırkçılık, dincilik, mezhepler odaklı alt kimliklerin en ilkel, vahşi boyutlarında iç savaşlar bataklığından sıyrılmak öyle kolay değil. En çok kirli siyaset, ele geçirilmiş, güdülenmiş medya, yalan dolan tuzağında akıl almaz ölçeklerde haksızlık hukuksuzluklar tuzağında terör değil sadece, kirlenmiş otoriterleşmenin kucağındayız.

***

Kitleleri sözde peşinden sürükleyen liderler, sözde gerçekleri yansıtan haber ve fotoğraflar eşliğinde, kurnaz siyasetçi başarısı ile kimi gerçekleri saklayan, küçük küçük yalanlarla yetinmiyorlar.. Devlet geleneklerinin ayaklar altına alındığı, en kirlisinden yalanlarla, ırkçılık, dini inançlar kaşınarak içerdeki seçimleri kurtarmak uğruna yaratılan krizin, halklara ödetilecek ağır bedellerini umursayacak siyasetçileri ister AB ülkeleri, isterse ülkemiz iktidarları erki, liderliği içinde ara ki bulalım..
Sınır dışı edilen bakanlarımıza layık görülen polisiye gücün şokunu yaşamamak, isyan etmemek olası mı? Derken uluslararası ilkeler kapsamında bakanların da izin almadan kaba güç gösterisi, araç kandırmacaları içinde bir ülkeye gidemeyecekleri gerçeği ile de yüzleşiyoruz. Alman milletvekillerinin zorlayarak ülkemizdeki üsse giremediklerini anımsıyoruz. Sahi, karabasana dönmüş bu dev siyasal krizin ne kadarı gerçek ne kadarı ile en ucuzundan seçim savaşları taktikleri olarak sonuçlanacak..  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları