Şükran Soner
Şükran Soner soner@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

İnsanlıktan çıkış halleri...

16 Eylül 2017 Cumartesi

Dünün ülkemiz ve dünya ölçeğinde karar vericilerin zıvanadan çıkmış hallerinin ürünü, insanlığın yaşamak, nefes almak uğruna insanlıktan vazgeçiş hallerinin çok çarpıcı sahnelerinin art arda gelen haberlerlerinin yoğunluğu, ağırlıklarının akıl tutulması ürettiği bir gündü.
Myanmar’da sayısal gerçeklere ulaşılması çok zor Müslüman, sivil halkın katliamının, sivillerin evlerinin yakılmasının görüntüleri eşliğinde geçiş yapılan göçmen kampları dramından canlı yayın yapan gazeteci arkadaşımızın cümleleri. Adının kamp olduğuna sakın aldanmayın aile başına dağıtılan pirinç lapası ile çaresiz çocukların doyurulması olanaksız. Sığınmacı sayısının dünün verileri ile on milyonu geçtiğinden söz ediliyorken, bir çocuğun eline tutuşturulmuş bisküvinin, aç, yaşlı kadın tarafından kapılmasının görüntüsü eşlik ediyor. Yayını yapan arkadaşımız dayanamayarak açıklama yapmak gereğini duyuyor... “Yanlış anlamayın eleştiri değil, insanlığın çaresizliğinin görüntüsü.”
Bizde yaşananlara ilişkin dünkü Cumhuriyet’in manşetinde; “Yönetenlerin attığı nefret tohumları, yaşlı bir kadının mezarından çıkarılmasına neden oldu” üst başlığı ile; “İnsanlığı zehirlediniz” manşeti vardı. Aynı gündemle dün güncellenen nefret tohumu saçılması eylemler zincirine CHP Lideri’nin avukatının FETÖ’cülük suçlamasıyla gözaltına alınması eklemlendi. Oğlunu Sivas’a, askere, uğurlayan Kılıçdaroğlu’nun avukatına sahip çıkan, adaletin savunulması çizgisinde sürdürülen yanıtı. Siyaseti yüzlerine gözlerine bulaştırmış, İktidarları erklerinin kendi suçluluklarını, haksızlıklarını kapatmak, Yüce Divan’da, evrensel insan hakları yargılamalarında, hesabını vermemek adına, nefret suçlarını kışkırtmalarıyla, ülkemiz ve dünyadaki insanlık adına çöküş hallerinin katlanılamaz tırmanışını üretiyor.
Ortadoğu’da, bölge halkları için yaşamı kan gölüne çeviren, din odaklı ağırlıklı, ırklar üzerinden boyutları da çok şiddetli, iç savaşları üreten çatışmaların, üretilen bataklığın hesabını, yeni dünya sömürü düzeni çarklarında sorgulayabilecek evrensel örgütlenmeler yok...

***

Dün bizi, çok ilgilendiren, geleceğe dönük bağlayabilecek gelişmeler, Kuzey Irak’ta yapılmak istenen referandum tartışmalar üzerindendi. Çelişkili bilgilendirmelerı, kamuoyunu aldatma oyunları çerçevesinde yine gerçek planlar, hesaplar üzerinden akılcı sonuçlar çıkarmak zorlaşmıştı. Değişmeyecek tek gerçek, emperyal güç odakları, çıkarları adına sonuçta gönüllü ya da zorunlu oluşabilecek yeni dengeler, yeni siyasal hesaplar üzerinden yürünecek yolda, soluksuz bölge halklarının akması kaçınılmaz kanı, canı pahasına, yoksul, yoksunlaşmada dibe çekilmekte olan halkların, yaşam alanlarının yok edilmesi göçe zorlanmaları ve yeni bedeller olmalı. Ama olamıyor en alttakiler yoksullaşıp yoksunlaştıkça, yaşayabilmek için çaresizliğe sürüklendikçe, çok bildik “kuralsız düzenin kuralsız savaşlarına” kurban edilmekteler.
Yakın geleceğe dönük, oyun içinde oyun yumağında kimlerin ağır bedel ödeyeceklerini kestirmek gerçekten zor... Hani kasırga, tsunami haberlerinde çok gördüğümüz bir fiziki kuralı var ya... Hava akımların kaosunda oluşan dengelerde yok olacağı öngörülmüş bir ada kurtuluverirken, yanı başındaki yerle bir oluyor. Yıkılan dev kentleşmiş alanların hangilerinin enkaza dönüşeceğinin yanılsaması yaşanıyor. Ama kaçınılmaz tahribat gerçeği boyutunda doğa kuralları hiç değişmiyor.
Örneğin dünyanın ilk feminist anayasasını yazmayı başaran Afganlı kadınlar, ABD, Sovyetler’i parçalamayı hesaplarken Taliban terör örgütünü üretince, dünyada en ağır bedelleri ödeyenler safına sürüklendi... Hani İsrail-Filistin arasında Clinton’un girişimi ile barış anlaşması imzalanmıştı ya... O tarihte Türkiye’de yapılan bir durum değerlendirmesinde, İsrail Barış Örgütü Başkanı ile Filistin Temsilci’si aynı ortak görüşte buluşmuşlardı. “Barış için yapılanlar, çok az ve çok geç” demişlerdi. Emperyal çıkarlar adına Filistin’in parçalanması, Hamas’ın kurulması siyasi oyunlarında ABD-İsrail gizli örgütlerinin çabalarından örnekler vermişlerdi. Irak-Suriye-Türkiye sınırları üzerinden oynanan oyunların senaryoları ortak, sadece en çok kimleri yakacağı tam öngörülemiyor...  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

‘5N1K’ 26 Ekim 2024

Günün Köşe Yazıları