Şükran Soner
Şükran Soner soner@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

İktidarları ittifaklarının ‘BOP’ projesi değil mi?

13 Mayıs 2017 Cumartesi

Gündemimizin odağında, gelişmelerini yüreğimiz ağzımızda izlemekte olduğumuz sınırımıza uzanmış, ülkemizi Ortadoğu iç savaşlar, çatışmalar bataklığına çekmekte olan gelişmeler, bal gibi de “Büyük Ortadoğu Projesi” kapsamında değil mi?
Hani tek kutuplu yeni dünya düzeninin, emperyal liberal düşlerin, ideolojik evriminin tamamlandığının ilan edildiği günlerdi? İki kutuplu dünya düzeni sonlandırılmış, Marksist, eşitlikçi ama demokratikleşemeyen blok, Sovyetler merkezli cephe parçalanmıştı...
Zengin kuzey dünyasının egemeni çokuluslu şirketler, sermaye örgütlenmeleri üzerinden cephesini oluşturacak zengin kuzey dünyası, tek kutuplu düzenin cephesinde yer alabilecek ülkeler olacaktı... Siyaset, ekonominin önündeki engelleri kaldırmaya yönelik, ekonomik-sosyal-siyasal gelişmelerin düzenlemesinden yükümlü, ideolojisinde, insan hakları, demokrasi algısındaki değişimlerini üretirken... Geleneksel, emperyal liberal demokrat ideolojinin, Marksist, eşitlikçi, paylaşımcı ideo lojiden, iki kutuplu dünyadaki etkisi, saldırısından etkilenmiş, insan odaklı sosyal devlet, örgütlü sendikal haklar paylaşımından sapmalar yaşanabilirdi...
Tek kutuplu dünyanın insan hakları, demokrasi algısının önceliklerinde, ideolojik sınıf, çoğunluk insanın eşitlikçi paylaşım hakları, örgütlülüklerinden ödünler verilebilirdi. Sosyalist enternasyonalin yıllar içindeki belgelerinde eşitlikçi haklar algısındaki değişim çok çarpıcıdır. İnsan hakları algısında öncelikte sendikal hak ve örgütlülükler gündemden düşürülürken, alt kimlikler, cinsiyet, ırk, din, her türden inanç ayrımcılığının öne çıkarılması öncelikle yoksul güney dünyası, sonrasında zenginler dünyasına da sıçrayan çatışmaları, kuralsız düzeni kuralsız savaşlarının yan ürünü terörü fışkırtmıştır...

***

Amerikadaki ikiz kuleler saldırısı, 12 Eylül’ün terörünün şokunda, Amerika’nın tek kutuplu dünyanın lideri olarak kendisini tehdit eden terör örgütleri ile odağında, ülkelerinde savaş verme karar günlerine geçelim... Irak işgali sürecinde stratejik ortak Türkiye’den beklentiler yükselmişti. Türkiye deprem yıkımının üzerine gelen büyük ekonomik, bankalar krizi ile katlanarak yıpranmış Ecevit koalisyon iktidarı döneminde. Ecevit, Türkiye üzerinden Amerika’nın Irak işgali projesine kesinret yanıtı veriyor. Önce ekonomiyi düzeltme adına Dünya Bankası’ndan gönderilmiş Kemal Derviş üzerinden liberal, sosyal demokrat (nasıl olabiliyorsa?) kimlikli bir deneme düşünülmüş olsa da hemen vazgeçiliyor...
Liberal demokrat, merkez sağdan umutlu bir oluşum üretilememiş olmalı ki... Milli Görüş hareketi içinden, Erbakan’ın parti geleneğinden, Fazilet’in çatısı altından, Erdoğan liderliğinde AKP’nin kuruluşu gündeme giriyor... Kimliklerini, “muhafazakâr demokrat” partilerinin seçmen tabanındaki algısını da “Ak Parti” olarak ilan ediyorlar.
Kuşkusuz sürpriz Irak işgali süreci için Amerika’ya stratejik ortaklık sözü vermeleri...
Güçlü medya destekli hızlı 2002 iktidara geliş süreçlerinde siyasal İslamcı kavramı, algısı kullanılmadan, Atatürk devrimleri, laik Cumhuriyet süreçlerinin devlet algısının karşıtlığına oturtulması... İktidarları, hele de derin devlet icraatlarının İslam inançları, özgürlükleri karşıtı diktatoryal içerikli suçlamalar ağırlıklı olması...
Bugünün FETÖ’cü terör örgütlenmesi, İktidarlarının iktidara geliş sürecinin baş tacı edilen Gülen Cemaati, iktidarlarının kamu kadrolaşmalarında en yaşamsal görevlendirmelerde öncelik verileni... İktidarlarının Amerika, AB ülkeleri katında stratejik ortak olarak baş tacı edilişinde, Ortadoğu, BOP, İslam dünyası projelerine dönük biçilmiş, “ılımlı İslam - yeni Osmanlıcılık” vizyon görevlendirilmeleri üzerinden Cemaat ortaklığı etkisinde, söz söylemek bize düşmez..

***

Kuşkusuz o günlerden bugünlere aynı Büyük Ortadoğu Projesi bağlantılı Ortadoğu gelişmelerinde köprülerin altından çok sular aktı... Ancak Ortadoğu’da haritaların; ırklar, dinler, mezhepler ağırlıklı çelişen iç çıkarlar çatışmaları eksen yapılarak emperyal, Amerika, AB, İsrail, yeni güç odakları Rusya, İran faktörü gözetilerek, petrol yataklarının paylaşım dengelerinin atlanmaması koşulları içinde yeniden çizilmesi var...
Bağdat’ta Saddam’ın heykelinin Amerikan işgalci gücünün aracı ile yere indirilmesi görüntülerine, Musul, Kerkük’ten nüfus ve tapu kayıtlarının çuvallarla peşmergeler eliyle yaktırılmaları eşlik ediyordu. Haritalarda Irak’ta Amerika, Suriye’de Rusya ağırlıklarının eklenmesiyle birçok değişim yaşanacaksa da, özdeki BOP yeni parçalanmalar mantığı yerinde kalacak.
Stratejik ortaklık düşleri yıkılmış, yerle bir olmuş İktidarlarının sorumluluk, daha doğrusu ülkemiz çıkarları ölçeğinde bağışlanamayacak sorumsuzluklarına sevinecek halimiz olamaz...
Ülkemizin, çocuklarımızın geleceği adına, kurtuluş, kuruluş destanlarının yazılımında öncü liderimiz, Mustafa Kemal Atatürk devrimlerinin ışığında, laik Cumhuriyet’in rejim, toprak bütünlüğü, barış, insan hakları, hukuk devleti düzeni, parlamenter demokratik düzenini ayakta tutacak yaşanmışlıklardan birikimlerimiz... Güvencemiz...



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

‘5N1K’ 26 Ekim 2024

Günün Köşe Yazıları