Şükran Soner
Şükran Soner soner@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Hayırcıların demokrasi buluşmasına tuzaklar...

09 Mayıs 2017 Salı

Haksız, hukuksuz ele geçirilmiş kamu kaynakları, gücün sınırsız, eşitsiz evetçiler kampanyasından yana kullanılmasından sonra... Aynı haksız, hukuksuz, eşitsiz medya güdülemesinde, yandaş medya cephesinin çok ötesinde, her türden baskı araçları da kullanılarak, sıra hayırcı cepheyi yaratan parlamenter demokrasiyi koruma yetmez; çağdaş, demokratik anayasa değişiklikleriyle güçlendirmek ittifakını kırma seferberliğine geldi...
Sürpriz olmadığı üzere sonuçları, her koşulda kamu vicdanında aklanamayacak referandum sonucu YSK tarafından “evet kazandı” olarak ilan edilir edilmez, Cumhurbaşkanı Erdoğan hemen AKP’ye yeniden üyelik başvurusunu yaptı. Partide törenle kabul edildi. Sıra ay sonuna kadar yeniden genel başkan olacağı seçime geldi..
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın halen yürürlükte olan anayasal düzen, parlamenter rejim koşullarında seçilmiş, geçerli hukuk düzeni, Cumhurbaşkanlığı yeminine göre tarafsız, partisiz cumhurbaşkanı olma, hukuk ihlali suçunun katlanmış olduğu ağızlara alınamadı.
Evetçiler YSK’nin kararıyla yasallık kazandığı savunulan başkanlık rejiminde, cumhurbaşkanına isterse parti üyesi, genel başkanı olma hakkının verildiği maddesinde zaman koşulu olmamasına sığınıyorlar.
Olağanüstü hal koşullarında oldubittiye getirilen referandum oylamasının, başkanlık seçimlerinden önce, erkene alınmasına gerekçe yapılan yasal hazırlık sürecine sığınıyorlar. Aday olup seçilebilirse iki yıl sonra seçilecek başkan için referandum metni içinde tanınmış isterse hem devlet hem de parti başkanı olarak tek adam olma yetkisinin bugünkü anayasaya, hukuka çok açık aykırılık konumunu çok daha ağır bir hukuk dışı dayatma olduğu ağızlara alınmıyor. Neden?

***

FETÖ’cü darbe, FETÖ’cü terör örgütü ile TSK, AKP içinde, yargı, eğitim gibi öncelikli tüm kamu kurumlarında, kuşkusuz siyasal iktidarları ortaklığında birlikte oluşturulmuş, siyasal, hukuksal sorumluluklardan hesaplaşmadan kurtulma amaçlı operasyonlarda.. Parti içinde Erdoğan liderliği, başkanlık modeli içinde yaratılmış Cumhurbaşkanı rejiminde, tek adamın çifte kavrulmuş gücüne öncelikle parti içi operasyonlarda gereksinim duyulduğu için mi?
Kamu vicdanında aklanamayacak referandum seçim sonucundaki düşük oranlı çoğunlukta MHP kadar AKP içindeki fireyi yadsıyabilen yok. Erdoğan’ın partisi içindeki zorlu, zorunlu operasyonlarının çok sancılı ama kamuoyunda tartışılmadan yaşanması için, elden gelenlerin yapılması şimdiden sonuçları, çarpıcı örnekleriyle gündemde...
İstanbul Belediye Başkanı ile damadı üzerinden, yeniden aday olmayacağının ilanı üzerinden, damadının da FETÖ’cü operasyonu içindeki ağırlığına bakılmaksızın gelen tahliye tartışmaları ilk örnek... Son FETÖ’cü teröristler operasyonlarında yine en tepelerde görevlilerin en yakın kadrolarındaki sızmaların kanıtı olarak daha da anlamlı, ürkütücü bir tablo... Yargı operasyonları verilerinde söylenebilecek söz yok.
Görüldüğü üzeri 1. Silivri darbe hukuku sürecinden, çok daha vahim ürkütücü süreçleriyle yaşadığımız 2. Silivri sivil darbe hukuku süreçlerinde, düşünce, basın, bilim özgürlükleri alanlarında yaşananlar insan hakları boyutlarıyla en yüz kızartıcı ölçeklerde...

***

Evetçilerin bilinen medya güdülemeleri yöntemlerinin bütününde, hayırcılar cephesinin var oluş koşulları içinde zorunluluktan doğmuş; hukuk devleti, parlamenter demokratik cephenin çağdaş anayasa savaşımı ittifakında gedikler açma seferberliği gündemde..
Besbelli iç ve dış odak çıkar ittifaklarında Türkiye için nitelikli demokrasi kaygıları önceliği yok.
Hazır ortada otoriterleşme modasına da uyumlu, arka bahçedeki, hele Ortadoğu, İslam dünyasına da çok uygun görülen bir tek adam, başkanlık rejimi referandumu var. Öne çıkan Amerika, AB ülkeleri başta biçilen rollere uyum sağlayamayan Erdoğan liderliği yerine, hayırcılar cephesinden alternatif hevesliler yaratılamaz mı?
Hayırcıların içinden parti başkanlığı ile tek adamın otoriter başkanlık gücünü birlikte kullanmakta diretmeyecek bir başkan adayı ile ne güzel bir çözüm yaratılabilir? Türkiye dünya güç odaklarının çıkar hesaplarında ne kadar daha kolay bir konuma getirilebilir?
Daha demokratik bir anayasa ile daha demokratik bir parlamenter rejim ittifakında buluşmuş hayırcılar cephesi hele bir tuzağa düşüp kırılabilirse?..  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları