Şükran Soner
Şükran Soner soner@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Erdoğan’ı 1. turda çıkarma tuzakları, demokrasinin, Meclis’te önünü kapatmadı

26 Haziran 2018 Salı

Bizim vergilerimizle yağmalanan TRT başta çoğunluk yandaş medya yetmedi, ana akım medyanın tamamına, kamu kredileri, talimatlarla tek elden el konulması operasyonu gerçekleştirildi. Yüzde doksan beş üstü medya güdülemesi gücünün ele geçirilmesinin sonuçlarına dahi güvenilmedi. Haksız, hukuksuz operasyonlarla ele geçirilmiş adalet gücü eliyle, seslerini çıkarmaya, hak aramaya kalkışan her kesimden sivil toplum, sendikaların, meslek örgütlenmelerinin, haksız-hukuksuz cezalandırılmaları, tehdit altında tutulmaları, paralel yöntemle polis gücü, orantısız şiddet uygulamalarıyla eylem yapanların, toptancı muhalefetin susturulması yolunda akıl almaz yollar denendi...
Dünyadaki başkanlık rejimlerinde, demokrasinin olmazsa olmaz ilkelerini katleden, bir ucube, partili tek adam rejimi diktatörlüğünü dayatan referandum metninin, oldu bittili, yine pek çok hakhukuk ihlalleri dayatılmasının üzerine değişmeyecek olarak referandum metninin içinde ilan edilmiş, sayısız kez Erdoğan’ın açıklamaları ile değişmeyecek sözü verilmiş seçim tarihi, aylar, yerel seçimler öncesine alındı. 24 Haziran baskın seçim kararıyla, hak-adalet, hukuk, demokrasi arayışı içindeki toplumsal gelişmelerin topuna birden set çekilmesi öngörüldü. Galiba da Saray rejiminin en çok, ekonomik çöküş, uluslararası siyasal sıkışıklık hesaplarıyla oluşan seçmen dayanışması, oy tepkilerinin büyümesinden doğan paniği belirleyici oldu.
Millet cephesi muhalefet gücünün yükselişiyle, yaşamın dayanılmaz ekonomik sorunlar patlamalarıyla ezilen yandaş seçmenlere de dönük karabasanın yumağında, ortaya çıkabilecek hayır oylarının günler içinde katlanabilir olacağı gerçeği göz ardı edilemedi. Hızlı, yıldırım seçim süreci içinde yürürlükte olan anayasal, hak-hukuk ihlalleri örneklerinden en çarpıcıları, anlamlılarını saymanın ne yeri ne de zamanı. Baskın seçim oldu da bitti. Şimdi sonuçlarının değerlendirilmesi zamanı. Algı yönetimi, gerçeklerin çarpıtılması üzerinden, kesin sonuçlar alınmadan çarpıtılması tartışmalarının içindeyiz...

***

İlk gecenin soluksuz izlenen medya güdümlemeleri kampanyalarında, Erdoğan’ın ilk turda kazanmasının zafer olarak ilanı, balkon konuşması, sokaklardaki şiddeti de içeren kutlamaların riski olsa da doğal kabul edilmeli. Partili başkan modelinde uyumlu çalışacak Meclis çoğunluğunun oluşamaması atlanmadan. Hele de Erdoğan’ın olası panikle, başkanlık dar yönetim kadrosunda tutmak istediği yıldız adaylarını, Meclis oylarının yükseltilebilmesi uğruna milletvekili seçim listelerinin başına oturtmak zorunluluğunu duyduğu gerçeği yaşanmışken. Meclis çalışmaya başlamadan, ilan edilmiş koalisyon zorunluluğunda, partili başkanla uyumlu çoğunluk Meclis’i gerçeğine oturtulmuş, ucube tek adam rejiminin işleyişi nasıl olacak?
Saray’dan Erdoğan ilk turda kazanırken Meclis’te AKP’nin yenilgisi dururken CHP’de CHP genel oyları ile İnce’nin oyları arasındaki 9 puanlık farkın, CHP içinde iktidar savaşlarını başlatacağının ilan edilmesi. Dünyanın bu en ürkütücü tek adam rejimi projesine karşı Meclis’te oluşmuş çok anlamlı hakhukuk- demokrasi arayışlarının çoğunluğunu ilk saatlerde tuzağa düşürebilme taktikleri... Hani bir örneği yaşandı ya, 7 Haziran 2015 seçimlerinde de gerçekten demokratik, barajları fiilen ortadan kaldıran bir demokratik Meclis aritmetiği yakalanmıştı ya. Erdoğan o zaman da AKP’nin Meclis gücünün zayıflamasına kızmış, baştan seçim sonuçlarını tanımamıştı. Yetmemiş sayısız hak-hukuk baskı yöntemleriyle, sayısız koalisyon formülü olabilecek, koalisyon hükümetleri kurulabilecekken, AKP öncelikli dayatmalarıyla çözümlere kapıları kapattırmış, erken seçim kararı aldırmayı başarmıştı.
Kuşkusuz aynı süreçte dış odaklı emperyal tuzaklar adına oynanan oyunların içinde, HDP ile Demirtaş’ın Meclis içinde demokratik var oluşlarına yönelik tuzakların başında Kandil’den gelen silahlı savaş ilanı tehdidi yaşanmıştı. PKK terör eylemlerinde Türkiye’ye dönük patlamaların sonuçları ile yaşananlar ortada iken son haftanın seçim kampanyasında Erdoğan liderliği odaklı seçim kampanyalarında aynı türden, en ağırından suçlamaları nereye oturtacağız? Sadece Kürt oylarının barajı aşamaması, AKP’ye geçmesi kirli çıkar hesabı ile sınırlı mıydı? Bu kez kesin seçim sonucu alınmadan, AKP’nin Meclis’teki vazgeçilmez ilan edilmiş gücünde on puanlık kayıp ortada iken CHP oylarında parti ile İnce arasındaki 9 puanlık farkın, CHP içi iktidar çatışmasına dönüştürülmesi çabası en baştan çok benzer, çarpıcı bir tuzak oyunu değil de neyin nesi? İlk geceden Meclis’te demokrasinin önünü kapatamamış olmanın paniği ile daha ne kirli oyunlar, hesaplar yapılacak? Yersek?



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları