Şükran Soner
Şükran Soner soner@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Devletin yönetimi yürüyebildiğince, Saray’dan, Meclis’siz...

10 Temmuz 2018 Salı

Saray adına, KHK’ler, yeni rejimin uyum çalışmaları için bilgi vermek üzere kameraların karşısına çıkan her kimse, devletin yönetiminde akla gelebilecek her alana dönük bir dizi bilgilendirme, uygulamaları sıraladıktan sonra, “Tabii ki son söz Cumhurbaşkanımızın, son kararı kendileri verecek, son açıklamaları kendileri yapacaklar” demeden sözlerine nokta koymuyorlar. “Yeni sistem, yeni Türkiye”de devletin ne kadar kolay ve ne kadar hızlı, başarılı yönetileceğine, başarılı olunacağına inanmamızı istiyorlar.
Esneklikte sınır yok. Yürürlükteki anayasal, yasal düzenle Tekadam iradesi üzerinden olabildiğince uzun süreli, uzun soluklu Meclis denetiminden, ötesi gerekli yasal onaylardan da geçirilmekten uzak tutulacak, Başkanlık iradesi, tek adama verilmiş yetkilerle yürütülecek icraatların kapsamında öncelikler sıralanırken Devlet yönetim gücünün tüm erklerine dönük, icraatlara ilişkin sayılanlarda yok yok..
Dünyadaki yürürlükteki başkanlık rejimlerinin güçler ayrılığına ilişkin ilkelerinin, bizdeki partili başkanlık modelinde sınırlarının çizilmemiş olması üzerinden Tekadam rejimiyle yapılmak istenenlerin sayılmasında ilk icraatlar örnekleriyle ortaya konan sınırtanımazlık, keyfilikte, yandaşlık, yalakalıkta çırpınan medyanın sözcüleri bile sorularıyla istemeden de olsa pot üzerine pot kırılan sorular ve yanıtlara çanak tutmuş oluyorlar... “Öyle de olur, böyle de olur, ne de olsa denenmemiş bir modeli uygularken uymayanlar değiştirilir, yanlışlar düzeltilir...” anlamında vurgulamalarla en sıradan beklenen bilgilendirmelerde bile kesinlik görülemiyor.
Yeni dudak uçuklatan rakamlı TSK, polis, yargı başta, tüm kamu kurumlarındaki operasyonlar üzerinden, kamera karşısında konuşan yetkili, sorumlu kişiler, “Nasılsa haksızlığa uğradıklarını düşünenler, sonra yargı yoluyla haklarını arayabilirler...” diyebiliyorlar. Tekadam rejiminin icraatlarında en yetkin görevler, kurumlar çalışmaları, isimler, yönetilme tarzlarına ilişkin, Spor Toto üslubunda açıklamalarla bilgilendirmeler, değerlendirmelerde nasılsa sakınca görenler yok... Süper hızlı yönetim tarzında, düğününe giden gelinin çeyizini yolda düzmesi gibi durumlar olağan sayılıyor...

***

Güdümlü medyanın sistem, icraatlar üzerinden bilgilenme şansı isteseniz ilk günlerin kargaşı gibi bir gerekçeyle eksik kaldığı gibi masum bir gerekçeye bağlansa da HDP’lilere “Törene katılacak mısınız” sorusuna gelen yanıtın, birçok kanal, canlı yayında “çağrılmadık” yanıtıyla verilebiliyor olması biraz trajik komik kalmıyor mu? Hele de Meclis’in şu dönemde, asla hiçbir gündem üzerinden çalıştırılmaması iradesi ortaya konmuşken saf saf kimilerinin hâlâ “Hiç değilse çocuk cinayetleri, tacizleri üzerinden yasalar çıkarılmadan, tatile girmesin” çıkışlarının yandaş medya, seçmenler gündemlerinde, ağızlardan düşürülmemesi, safdillik, durum vaziyetleri, seçilmiş rejimin işleyişini kavramaktan uzak kalmak olmuyor mu?
Kimileri ise sandıktaki seçmen iradesinden sonra, uyumlu Meclis çalışmaları için muhalefete görev biçen üsluplarında eleştiri dozlarını ilk günden yükseltmekte bir sakınca görmüyorlar. Seçim kampanyaları sürecinde, “cumhurbaşkanığı” kimliği sınırsız kullanılarak, haksız, hukuksuz kamu gücü, kaynaklarının seçim seferberliğinde kullanılması icraatlarının sorgulanması, hesaplaşılmaması söz konusu yapılamamışken YSK’nin Cumhurbaşkanlığı sıralaması ile ilgili numaralandırmasının, 1. olarak değiştirilmesi çarpıcı bir o kadar eleştiri konusu olmuşken dünkü tören için basılmış liralar ilginç bir yeni adımdı. Üstüne yemin törenin hemen ardından Erdoğan’a yöneltilen soru ve yanıtı geldi. “Cumhurbaşkanı mı, başkan mı” diyeceğiz sorusuna, “Başkan diyebilirsiniz” yanıtı geldi. Yeni sistem resmen başlamıştı..
Cumhurbaşkanı ya da kendi iradesi ile yeni rejimin Başkanı, mazbatasını aldıktan sonra hemen Meclis’ten ayrılırken, gündeme CHP’liler, İYİ Partililerin ayağa kalkmamalarının tartışmaları girmişti.
Başkan Erdoğan’ın ilk günü, kendi söylemi ile “Törenler muhteşem, çok yüksek katılımlı olacak...” vurgulamalı Saray törenlerine geçilemeden bu yazıyı tamamlamak zorunda olmak, kuşkusuz AKP, ittifak cephesi için çok önemli Başkanlığın icraatçıları, kurmayları üzerinden yapılacak açıklamaların ayrıntılarının okurlarımızın ilgi alanının kapsama dışında kaldığını öngörebildiğim için beni rahatsız etmiyor. Kaç bakan? Kimler? Meclis’ten de var mı? İş dünyasından önemli isimler olacak mı? Hangi devletler, hangi kademeden konuklarla temsil edilecekler? Saray’ın protokolünde çarpıcı isimler, örgütlenmeler dağılımı?.. Yeni sistemin uygulamalarına ilişkin ipuçları anlamına gelmiyor. Olsa olsa İktidarları yönetim biçimi, pasta paylaşımlarından pay kapma yarışında olacaklar için yaşamsal işlev taşıyor... 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları