Şükran Soner
Şükran Soner soner@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Anayasal düzen katli suçları katlanıyor...

26 Aralık 2017 Salı

Meclis’in yasa yapma yetkisinin dışına çıkarılamayacak düzenlemelerin, KHK yetileriyle uzaktan yakından ilişkilendirilemeyecek haller için de bütçenin ardından tatil günü getirilen iki KHK üzerinden Meclis’ten geçirilerek Meclis’in tatile sokulması bardağı taşıran son damla. Tek tek tartışmalarda, hukukçuların altını çizdikleri vahim, insan hakları hukuk ihlallerine dönük sayısız yeni kapılar açılıyor.
CHP’nin son kararnamelere ilişkin dün yaptığı toplantı sonucu açıklamada, devletin, toplumu militarize etme, tek adam rejimine dönük, ancak faşizan, diktatör rejimlerinde görülen, diktatoryal yargı, kamu yönetimi kadrolaşmaları yanında, sivil milisler eliyle çeteleşmenin kapılarının açılması olarak değerlendirildi. Önce üç ay bile sürdürülmeyebileceği ilan edilmiş KHK’lerle, KHK’lerin ana darbe OHAL rejimi hükümlerine dönüştürülmesiyle gelinen noktadan derhal geriye dönülmesi çağrısı yapıldı.
AKP’li sözcünün sivillere ceza muafiyetinin sadece 15 Temmuz bağlantılı konulduğu savunması dahi, çok sayıda hukukçunun hemen altını çizdikleri gibi işlenmiş sivil suçların hukuksuz, yargısız aklanması sonuçlarıyla, sivil milisler eliyle diktatörleşme modellerinde ancak görülen bir uygulamaya kapı açıyor. Meclis başkanı, doğrudan Meclis’in çalıştırılmaması, Anayasa Mahkemesi, KHK’lerin sadece amacını aşmış süre uzatması ile değil, içerikleriyle söz konusu edilemeyecek anayasal düzen hukuk devleti, insan hakları ihlallerine kapı açan sayısız sonuçlarına seyirci kalmaları suçlarına ortaklıklarıyla, söz konusu KHK’lerden geri dönülmesi yolunda atılacak adımlarda acil göreve çağrıldılar.
Tek adam rejimi darbe kararnameleriyle, uygulanan KHK rejimiyle, ekonomi, toplumsal, siyasal yaşam felç edilirken toplumun, devletin militarize edilmesiyle resmi olsa da olmasa da ortaya faşist rejimlerin çıktığı gerçeğinin altı çizildi. Meclis acil olağanüstü toplantıya çağrılırken Meclis’in gerekçesi olmadan tatil edilmesinin de anlamının bypas edilmesi olduğu gerçeğinin altı çizildi...

***

Bu gerilimli ülke gündemi içinde, mahkemenin daha önce bir biçimde karar noktasına gelindiği vurgulamasını yapmış olduğu Cumhuriyet yargılamasındaki tatsız gerilimli hava elbette sürpriz değil. Tepede toplumdaki gidişata, tek adam rejimine geçiş hedefli, sonu gelmeyen var olan anayasal düzen, rejim, hak, hukuk ihlallerinin havasının yaşam alanlarının her noktasına, insan ilişkilerine, hukukun işleyişine yansımaması olanaklı mı? İlk günden çöken iddialarla, dört Cumhuriyetçi’nin hâlâ hapiste olduğu davanın bu akşam verilmesi beklenen sonuç kararı üzerinden bizim söyleyebileceğimiz “adalet hemen şimdi..” ötesinde söz yok.
Türkiye’nin her bölgesinden, çoğu ana akım medyasına ulaşamayan haberlerden ancak duyarlı olanların ilgisini çekebilen, yörenin doğal kaynaklarına sahip çıkmaya yönelik çok etkin eylemlilikler gündemde. Üretici, köylü, yerel kentleşmelerin yaşayanları kendi yaşamları, gelecekleri, canları için çevre katliamlarının her türüne yönelik duyarlı, örgütlü, direniş eylemleri koymaktalar. Bir o kadar da acımasız devlet adına tek adam rejimi modelinden gelen acımasız şiddetle karşı karşıya kalıyorlar. Artık sadece siyasal, sendikal hak aramalarda değil, sağlığa, eğitime, yaşama, çevre katliamlarına, HES’lere dönük protestolar en ağır devlet güvenlik güçleri şiddeti ile karşı karşıyalar. Her türden hak arama, gaz, polis-jandarma şiddeti ile yoğun gözaltılar, yargısız infazlarla, orantısız güçle dağıtılıyorlar.
Yerele, bireye ilişkin haberlerde acımasız insan hakları, hukuk ihlallerinin boyutları çok daha çarpıcı, incitici. Biz basın özgürlüğü üzerinden gazetecilere ödetilen ağır bedellerin dünya ile kıyaslandığında ortaya çıkan travmatik boyutlarına hayıflanıyoruz. Sendikacılar, işçiler sonuçta başa bela olması nedeniyle nokta konmaya çalışılan taşeron uygulaması için atılmış olumlu adımda bile, İktidarları yandaşları adına oynanmak istenen kirli oyunların travmasını yaşıyorlar.. Sağlıkta son resmi raporlar bile hem sağlıkçıların, hem de hastaların mağduriyetleri üzerinden yaşanan, katlanan çok ama çok olumsuz gelişmelere ayna tutuyor...  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları