Şükran Soner
Şükran Soner soner@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Amerika-AB-Türkiye pencerelerinden baş döndüren oyunlar...

02 Aralık 2017 Cumartesi

Günün saat saat gelişen aynı kaynaklı, aynı olaya ilişkin, gerçeklik üzerinden, en yetkin resmi kurumlar, devletler, yargı, belgelere ilişkin, akla kara kadar çelişkili açıklamaların başımızı döndürmesi yetmezmiş gibi... Sınır tanımaz, medya çağında medya güdülemesiyle, gerçeklerin tersyüz edilmesi sanatının katkılarıyla, en çok da kör inanç ya da çaresizliğin çıkar ağları baskısında, cepheleştirilmiş, önyargılı taban çoğunlukta yaşanan daha ağır bedeller ödeme paniği ile denetlenemez öfke patlamalarının kıskacındayız. Ey akıl gel bize takıl desek de yetmiyor...
Askeri, sivil darbeler hukukunda en deneyimli hukukçular bile dün CHP milletvekili, gazeteci arkadaşımız Enis Berberoğlu için en azından tutukluluğun kaldırılması kararı bekliyorlardı ki, kapalı duruşma, tutukluluğun devamı kararını yazı yazmaya çalışırken ekrandan okumak zorunda kalıyoruz.
En iyisi en güncel gelişmelere ilişkin oyunlar tuzağında akıl tutulmasını olabildiğince gidermek adına kimi yaşanan somut gerçeklerden yola çıkarak, aynı tarafların en azından tanıklık edebildiğimiz yakın tarihli tuzakları, çıkarlara dayalı eylemlerinden çıkarımlar yapabilmek...

***

Size ayrıntı gibi gelmesin yeniden seçilen Meclis Başkanı’nın Kanlı Pazar eylemlerinde MTTB Başkanı olması ile birlikte AKP kurucu kadrolarının sorumluluğunu yalanlama çabası dikkatinizi çekmeli. Dönemin güçlü üniversite gençliği örgütlü tabanının, Cumhuriyet değerleriyle, sol, sosyal devlete, işçi-köylü en yoksulların hakları, örgütlülüğüne destekleri, milliyetçi mukaddesatçı gençlik yaratmayı gerektirmişti.
Sorun şu ki sağ siyasetlerin siyasal ittifaklarının Amerika, emperyal çıkarlarla, demokratik hak-hukuk-adaletsosyal devlet, sendikal, Köy Enstitüleri zirvesi köylere indirgenebilmiş aydınlanmacı eğitim kriterlerine düşman kimlikleri 68 değerleriyle patlama yapacak gençlik liderliğine düşmanlıkla yetiştirilmişlerdi. 6. Filo tahrikleri ile yaşanan çatışmaları gerekçe yaparak kanlı saldırıyı bugünün dersleriyle savunmak öyle kolay olmuyor...

***

Haftanın gelişmeleri içinde Başbakan’ın İngiltere’yi ziyaretinden olumlu destek havasının çıkmasına ise hiç şaşırmadım. Tamam, çok doğru 2002 Cemaatle İktidarları ortaklığı, Ecevit’in işgale desteği reddi üzerinden, stratejik ortaklık, Irak işgali için tezkere üzerinden verilen sözle kotarılmıştı. İngiltere Irak işgali, BOP, Ortadoğu’da sınırların yeniden çizilmesinde Ortadoğu’nun uzman ülkesi olarak Amerikan işgalinin askeri ortağı yol göstericisiydi. Ama petrol şirketlerine tanınan ayrıcalıklar İngiltere’ye beklenen zenginleşmeyi getirmedi.
İngiltere’deki bugünkü tablo bana tam da Kanlı Pazar’dan telefon kulübesine sığınabilmiş olmanın şansından sonra dil kursu için gittiğim Londra günlerimi anımsattı. Amerika’nın Vietnam sendromunu yaşadığı günlerdi. Dil kursu hocalarımızın rehberliğinde, yüz binlerin Vietnam katliamlarıyla bağlantılı olarak Amerikan Elçiliği önünde protesto eylemleri düzenledikleri, barış istedikleri günlerdi. Birazı çıkar çelişkili soslu yeni durumlar, biraz da her şeye rağmen demokratik düzenin yarattığı yeni dengelerin gereği.

***

Bugünlerin siyaseten bizi en çok etkileyen, etkileyecek iki çok çelişkili, polemikli, ağır suçlamalı dilden çıkarmamız gereken en anlamlı derse gelince. Rıza Sarraf davası, Erdoğan’ın akrabalarının, siyasi yakınlarının üzerinden etik olmayan, suçları da barındıran bir tür öfke patlaması çelişkilerde, elmalarla armutların karıştırılmaması daha da yaşamsal.
Erdoğan Liderliği üzerinden, tek adam rejimi odaklı siyasetle, CHP’nin ana eksende halen yürürlükte laik Cumhuriyet, anayasal parlamenter rejim, hukuk devleti düzenini kurtarmak, Atatürk devrimleri, değerlerini savunma adına savaşımda yaşanan çatışmalardaki kirli dil kaçınılmaz bir sonuç.
Şu son dakika haberinde Amerikan Başkanı ile İngiltere Başbakanı’nın birbirlerine karşı sözlerindeki hoyratlığa bakınca, bizdeki çelişkiler yumağında gelinen sonuç sürpriz değil. Başlıktaki eksenin gerçekliğinden sapmamaya çalışarak daha çok konuşacağız...



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları