Şükran Soner
Şükran Soner soner@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

AB’yle yeni gümrük birliği rafta mı?..

05 Eylül 2017 Salı

Belleğim beni yanıltmasın diye Türkiye ve Almanya’da aynı haftalar içinde arka arkaya yapılmış bir dizi etkinlikte kampanyası yürütülen, Türkiye ile AB arasında, Almanya’nın başını çektiği yepyeni, tarafların özgür iradeleri ile sil baştan, çıkarlarına uygun yeni bir Gümrük Birliği Anlaşması’nın yapılacağı muştusundan günümüze 3 ay geçmemiş. Türkiye’nin çıkarlarına aykırı işleyen yürürlükteki Gümrük Birliği Anlaşması’nın bir kenara atılıp günümüz koşullarında iki tarafın iradeleri ile oluşturulacak, Türkiye’nin söz sahibi olmasının ötesinde, çıkarlarına katkıda bulunacak yepyeni bir ikili Gümrük Birliği Anlaşması ikramı niye mi?
Yine AB içinde Almanya ağırlığı ile gündeme sokulan Türkiye’nin ekonomik çıkarları için çok elverişli tek başına tarafı olacağı yeni ikili Gümrük Birliği Anlaşması’nın günün dünya düzeni ruhu ile çok uyumlu olacağının da altı çiziliyordu... Türkiye, Erdoğan liderliğindeki iktidarları, bugüne kadar izledikleri AB politikaları nedeniyle, yakalamış oldukları AB üyeliğine ilişkin müzakereler süreci şanslarını kötü kullanmışlardı. Bu saatten sonra, zaten yürütülememiş müzakere masasının sürdürülmesi, yeniden müzakerelere geçiş kapısının açılması şansı kalmamıştı... Ancak çok köklü, hele de güçlü ekonomik bağlara dayalı ikili ilişkilerin kopması da gündeme getirilemezdi. AB’de hele de Almanya’da yönetimlere egemen sağ iktidarlar, Erdoğan liderliğiyle referandum sonrası uzlaşma için, kendi iç politikalarına dönük zorlanmayacakları sihirli formülün bulunduğundan güvenliydiler...

***

Evdeki hesaba uymayan durum, iletişim teknolojisi, sosyal medyada günümüz dünyasında alınmış yollarda, güdümlü medya ne kadar etkin kullanılırsa kullanılsın, hele de ikili seçmenlik ilişkileri söz konusuyken, içeride kendi seçmenine başka, dışarıda izlenen politikalarda tersine oyunların, tuzakların sahneye konulması ile ortaya çıkan sorunlarda... Erdoğan liderliğinin FETÖ’cülerle ortaklıklı iktidarları süreçleriyle hesaplaşmadan yoluna devam edebilmeye yönelik siyasal destek beklentileri ile AB sağ siyasetinin liderleri için geçerli, en çok dini inançlar odaklı, sonuç olarak Erdoğan’ın ataklarıyla simgeleştiği çıkışlarda...
Referandum kampanyalarında Almanya’daki seçmenlerine dönük seçim kampanyası yapma zorlamaları, FETÖ’cülerin iadelerine ilişkin restleri, önceden kestirilemeyen, dozu öngörülmemiş çıkışları AB, Almanya sağ liderleri için seçim kaybettirebilecek tehdit algısı yaratınca, Türkiye’deki üstlerin kullanılmaları üzerinden tartışmalar ile Alman vatandaşı, yandaşı konumunda isimlerin tutuklanmaları da tuz biber olunca, Türkiye’ye dönük siyasetleriyle, Türkiye’ye çok daha ağır tuzaklar kurmuş, oyunlar, çelişkiler içindeki ABD ile Türkiye’nin çıkar çatışmalarından daha beter bir çatışmacı tablo Türkiye ile AB en çok da Almanya ilişkilerinde gündeme girmiş oldu.
Doğrusuna, sınır tanımaz zarar hesaplı tuzaklarına, ABD’nin İslam dünyası, hele de Ortadoğu, BOP projesi hesaplarına, gerçekçi boyutları ile bakıldığında, Atatürk devrimleri ile güçlendirilmiş, Kurtuluş’un üzerine kuruluş savaşları destanı yazılabilmiş laik Cumhuriyet, parlamenter rejim, eksikli gedikli de olsa ayakta tutulmaya çalışılan demokrasimiz, hele de adalet, hukuk devleti düzenimiz, toprak bütünlüğümüze yönelik tehditler yumağında ABD’nin verdiği zararlar yenilir, yutulur gibi değil. Erdoğan liderliğinin Almanya liderliği ile bugünkü sert çatışmaları ise çok daha politik, vitrinde, karşılıklı iç oy hesaplarına, seçmenlerine dönük duygusal...
En önemlisi ABD’nin Erdoğan liderliğinin referandumla yürürlüğe sokma çabasında olduğu, dünyanın en hukuksuz, sivil diktatoryal anayasalarından biri ile yüz yüze kalışımızla bir derdi yok. Ortadoğu çıkarları adına Irak ve Suriye’nin paramparça olması gibi, Türkiye’nin başına gelecekler de de besbelli umurları yok ki.. FETÖ’cü darbe girişimi ile yaratılmak istenen kaosun önüne set çekilmedi...  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

‘5N1K’ 26 Ekim 2024

Günün Köşe Yazıları