Şükran Soner
Şükran Soner soner@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

3. çeyrek büyümesi, Covid - 19 patlaması

08 Aralık 2020 Salı

Ekonomik sorunlarda, yoksulluk ve yoksunlukta patlama yaşanırken, büyüme küçülürken, bu yılın üçüncü çeyreğinde resmi istatistiklerle yaşandığı ilan edilen büyümeyi 1 Aralık tarihli köşe yazıma ünlem işareti koyarak başlığa almıştım. Elbette ünlem işaretini hak eden inandırıcılığı üzerinden ilk akla gelen sorgulama, olumluluk yaratabilme adına istatistiklere dayanak yapılan verilerle sürekli oynanarak istenen çarpık sonuçlara ulaşma üzerindendi. Mikrofon uzatılan sokaktaki vatandaş açlığı giderme adına yaşadıkları sıkıntıların rakamsal karşılıklarıyla, büyüme masalının inandırıcı olmadığını, file hesabı üzerinden yapıyordu..

BETAM bana göre ekonomik gidişata ilişkin bilim etiği içinde kalarak, eleştirilerini ciddi ama mahcup yapan kurumlar arasında. Elbette önüme gelen verileri gözden geçirip satır aralarını atlamamaya çalıştım. Dün okuduğum bülteninde üçüncü çeyrek büyümesinin değerlendirilmesine rastladım. İnandırıcılığı, gerçekliği üzerinden herhangi bir sorgulama yoktu. Gerçekliği, resmi istatistiğin doğruluğu üzerinden üçüncü çeyrekte görülen büyümenin incelenmesi yeğlenmiş. Üst üste istatistiklere yansıyan eksi büyüme verilerinden sonra bu yılın üçüncü çeyreğinde görülen büyümenin nedenlerinin sorgulanması yeğlenmiş.

Hep bilinen ekonomik gelişmelerdeki olumsuzluklarda dibe vurma sonrası, kendi içinde karşılaştırmalı yaşanan olumlu gelişmeden söze girilmiş. Üçüncü çeyrekteki asıl büyümenin ise aynı aylar süreci içinde Covid-19’a ilişkin alınmış önlemlerin gevşetilmesi olgusunun altı çizilmiş. Önlemlerin gevşetilmesi ayları içinde yaşananları anımsamanızı öneririm. Üçüncü çeyreğin ekonomik büyümesine yansıyan verilerin karşılaştırılması döneminde, ekonomiyi canlandırma adına alınan önlemler halkalarını.. Turizmi canlandırma, ürünün toplanması adına yaşamsal görülen hareketi, kentlerden yaz, bayram gerekçeli memleketlerine gitme, toplanan çuvallar dolusu ürünle tekrar kente dönme adına, ülkenin içinden ve dışından dolaşımı, nüfus akışını, yolların açılmasını.. Covid-19’u geriletme adına alınmış kapatmalardan adım adım gevşemeye gidişlerin bütününü..

BETAM araştırması bilim dili içinde yumuşak ama kaçınılmaz, dördüncü çeyrek sonuçları içinde büyümenin gerçekleşemeyeceği vurgulamasının da altını çiziyor

***

Onların kullanmadıkları açık anlatımı ile altını çizmek zorundayız. İşsizi büyümüş, ithalatı artmış, ihracatı azalmış, büyüme verilerinin diğer anlamlarını sorgulamayı atlayalım.. Bu sağlıksız büyüme, bugünlerde yaşadığımız ürkütücü boyutlardaki Covid-19’u patlatan, hasta sayısı, ölümlerde ülkemizi rekorlara ulaştıran, sağlık emekçilerinin sırtlarındaki yükü dayanılmaz kılan sonuçların eseri..

Cuma günü dikkatinizi çekti mi bilmiyorum. Diyanet İşleri’nden, haberin televizyonlara ulaşma saatleri, nedense cuma namazından sonraya kalmıştı. Lütfedilmiş, genel yasak, zorunlu virüs önlemlerinin yasaklarının cuma namazları içinde geçerli olduğu duyuruluyordu. Yaşamsal maske, mesafe, temizlik önlemleri kapsamında kapalı namaz alanlarına insan alınması zorunluluğu duyuruluyordu. Ne kadarı ile gecikmiş duyurunun gerekleri yerine getirildi bilinmez. Gecikmenin günahı boyunlarına. Kimselerin cesaret edip Ayasofya’nın namaza açılması günlerinde alınmayan önlemler, Diyanet’in sorumluluğunda olan bulaştırmaların karşılaştırılmalı verilerini kamuoyu ile paylaşamayacağı ortada.

Covid-19 patlamasında günah keçisi olarak suçlanabilenler, kişisel koruma önlemlerini almamakta aymayan vatandaşlar olabiliyorlar ancak. Sanki onların işledikleri sorumsuzluklarda siyasal erkin suçları, sorumsuzlukları yokmuş gibi..

Moral pazarlamada sınır tanımaz siyasal pervasızlığın son ayıplı örneği, Çin’e gönderilen yük treni olmalı.. Süslenmiş treni yola çıkarılışının propaganda, şov boyutu elbette yayının, törenin yapıldığı saate de sırıtıyordu. Yasaklara birkaç saat kala, apar topar yetiştirilmiş olmasına, kinayeli gülümserken bile düşünülmüş olması hoşuma gitmişti. Tıkanan ekonomide anlamlı bir ekonomik getirisi olursa, akmazsa damlardı..

İtiraf ediyorum, beceriksizliğin bu kadarını beklemiyordum. Başkan Erdoğan’ın katıldığı açılış töreninde sesi duyulamayan motorun telaşının benzeri çok apar topar iş görmüştük, alışıktık. Treni 160 kilometre geriye götürüp gümrük işlemleri yapılmış olması gereken bir tabloda, süslerini söküp “ek sipariş gelmiş” savunmalarına sığınmak nasıl bir çaresiz tablodur böyle?..



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları