Bu yazının sayfaya zamanında yetişmesi zorunluluğu olan saatlere kadar yüzde doksan beş üstü teksesli, Saray’a bağımlı denetimli medya haberlerinin tümünde, 1 Mayıs 2018’e ilişkin haberlerin başında kutlamaların olaysız geçtiği vurgulaması yapılıyordu. Sabah saatlerinde biraz daha geniş yer verilmesine özen gösterilen haberlerde kritik sayılan merkezlerdeki habercilerle bağlantı yapılıyordu.. İşçi sınıfı algısı, yaklaşımlarıyla 1 Mayıs’a değer verenler için, 1 Mayıs alanı olarak kabul edilmiş Taksim’in, işçi sınıfına yasaklı olmasının güvenlik boyutlarında ipin ucu kaçmıştı..
Gece 4’te başlayan yayalar için de sokağa çıkma yasağı akşam saatlerine kadar kalkmamıştı. Üç metro istasyonunun kapatıldığı çok geniş alanlı çember içinde kalan oteller, turistler, çalışanlar için yaşam, giriş çıkışların karabasan olduğunun altını çizmek abes. Baskın seçim öncesi tümden 1 Mayıs kutlamalarının yasaklanması siyaseten uygun düşmediğinden, yandaş sendikalar ile konfederasyonlar ayrı ayrı kentler ve merkezlerde toplanarak seçim sürecine yarayacak kimlik, renklerde oluşturabildikleri kadar kalabalıklarla, işçi sınıfı sorunları, gündeminin çok uzağında, seçim kampanyasına katkı içerikli görevlerinin gereğini yapacaklardı. Ne kerametse yüzde doksan beş üstü teksesli yayın yapan medya bu etkinliklerin haberlerinde uzaktan görüntülerle, konfederasyonların adlarını vermekle yetindiler.
Sınırlı Ankara, İstanbul Maltepe muhalefet platformu ağırlıklı etkinliklere dikkat kesildiler. Güvenlik önlemleri haberleri, işçi sınıfı adına gündeme getirilmiş sorunlardan, verilmek istenen mesajlardan çok daha ayrıntılı yer aldılar. Sonuç olarak gün boyu sürdürülen canlı yayınların içeriğinde, katılan kitlelerin sesinden satır başları dahi ancak birkaç cümlelik tören konuşmaları içinde verildiğinden, 1 Mayıs günü işçi sınıfı adına verilmiş mesajların, ana gündem, sorunların satır başlarıyla dahi izleyenlerce algılanması söz konusu olamazdı. Umudumuz akşamın geç saatlerinde öne çıkabilecek 1 Mayıs 2018 gündemli açık oturumlar olacaksa, kimi yaşamsal sorunların satırbaşlarının olsun dillendirilebilmesine kaldı.

***

Elbette gerçekte alanlarda ve de sosyal medyada 1 Mayıs 2018’in bize nasıl bir ayna tutmakta olduğunun gerçeklerine ilişkin çok fazla içerik, bilgilendirmeler vardı. Elbette iç örgütlülük dinamikleri, yüz yüze oldukları sorunlar bağlantılı 16 yıllık İktidarları sürecinde güçlü yandaşlık yapmış konfederasyonlar, sendikalarının katıldıkları etkinliklerde dahi, işin doğası gereği işçiler için yaşamsal pek çok sorunun gündeme gelmiş olması engellenemedi. Sosyal medyada bolca yer alan işçi sınıfı, emekçilere ilişkin araştırmalardaki gerçekleri ortaya koyan veriler, olumsuz geriye gidişlerin, kazanılmış hakların gasp edilmesi, kuralsızlık, sosyal dampinge ilişkin dudak uçuklatıcı sonuçları saklayamıyordu..
Ama baskın seçim uğruna en dipteki işçi sınıfı, emeği ile geçinenler, emekliler için İktidarları adına dün verilen seçim yatırımı müjdeli haberler, tüm kanallar, tüm haberler içinde hem en önde, hem en çarpıcı, hem de en uzun yer alacak içeriklerdeydiler.. Emekli maaşıma, özünde CHP’nin istediği trink iki bin liralık ek ikramiye müjdesi benim için bile açık kapatmada anlamlı değerde. Vergi borçlarını kapatamamış, faiz bindirmiş dipteki esnafı, kredi kartları forç faizleri uçmuş en zordaki emekçileri, yüz binler değil milyonları varın bir düşünün. Gecekondu, vergi aflarının, seçim yatırımı bonkörlüğün acısı sonradan yine bizden çıkacakmış.. Yaşasın baskın seçim..
1 Mayıs 2018’in “şenlikli, güllük gülistanlık, bayram havasında..” kutlanması Tek adam rejiminin dikte ettirdiği algılarda birkaç gündür başı çekmekte.. Ücretsiz kamu reklam spotları, en çok yer tutan Cumhurbaşkanı mesajlı, AKP Başkanı kimlikli Erdoğan, Başbakanlık, 1 Mayıs’la ilişkilendirilmiş müjdeli açıklamaları yayın saatleri, haber ağırlıklarında en büyük oranlarda. Milyonlar hangi sorunlarla, hangi mesajlarla 1 Mayıs’ta sokaklara dökülmüşler, saatlerle yürüyüp sloganlar atmışlar.. Ne demişler, kimin umurunda?