Türkiye Suriye’yle yeni bir sürece girdi. Bu sürece Türkiye’nin, daha doğrusu seçim nedeniyle AKP’nin çok ihtiyacı var. Suriyeli göçmenler konusu AKP’nin kendi tabanı için de ciddi sorun, araştırmalar bunu ortaya koyuyor.

Suriye ile temaslar, bu ülkenin kamuoyunda da tartışılıyor. Esad yönetimine yakın basın yayın organları Türkiye’ye ilişkin dikkat çeken ifadeler kullanıyor. Türkiye’deki iktidara yönelik “Erdoğan rejimi”, Türkiye’nin desteklediği gruplara da “Erdoğan çeteleri” gibi nitelemeler yapılıyor. İki ülke arasındaki yakınlaşmanın basının kullandığı dilde normalleşmesi için bile bir sürecin geçmesi gerektiği ortada.

Türkiye’nin resmi Suriye yönetimiyle yakınlaşmaya çalışması bu ülkenin kuzeyinde desteklediği grupların da tepkisine neden olmuş durumda. Türkiye bir yandan Şam’la ilişkileri canlandırmak istiyor diğer yandan Suriye’nin kuzeyindeki muhalif yapıları ikna etmeye çalışıyor. Suriye’de başlatılan iç savaşın bütün kötü yönleri Türkiye’nin üzerine kalmış durumda. Bunda Türkiye’nin de hatası hiç yadsınmaz. Şam-Ankara yakınlaşması belirince HTŞ’nin lideri Cevlani şu mesajı paylaştı:

“Herkesi zorluklarla yüzleşmek ve Şam rejimi düşene kadar verdikleri sözü yerine getirmek için birlik olmaya çağırıyoruz.”

ESAD’IN ELİ GÜÇLENİR Mİ?

Suriye basınına biraz daha dikkat kesilince iki ülkenin ortak noktalarını da bulmak olanaklı. Örneğin resmi haber ajansı SANA, SDG’ye Türkiye’nin gösterdiği tepkinin aynısını gösteriyor. SANA, YPG’yi, “küçük yaşta insanları zorla askere alma”, “El Cezire bölgesinde ABD desteği ile sivillere her türlü zalimliği yapmakla” suçluyor.

Bir diğer örnek El Vatan gazetesinden. Bu gazetenin de Esad’a yakın olduğu biliniyor. Ancak bu örnek Türkiye’nin tavrının değişmesiyle Esad’ın elinin güçlenebileceğini ortaya koyuyor. Khaled Zanglo’nun yorumu şöyle:

“Kuzeyde (Suriye’nin kuzeyindeki muhalifler) birleşik ordu planı rafa kalktı. Muhalifler hayal kırıklığına uğradı. Erdoğan’ın önceliği güney sınırlarının güvenliği ve göçmenlerin dönmesi.”

TÜRKİYE NE YAPACAK?

Rusya lideri Putin’in belirleyiciliği, Türkiye’nin Suriye ile yakınlaşması sürecinde de kendisini gösterdi. Arap basınına göre “Rusya’nın Suriye’den askeri olarak tamamen çıkması büyük olasılık...” Ama sanki, gitmeden önce Türkiye’nin Suriye’ye yönelik askeri harekât olasılığını olabildiğince zayıflatmak istiyor. Milli savunma bakanlarının görüşmeleri bu anlama geliyor. Bir yandan diplomatik temas kurup en üst düzeyde ülke liderlerinin görüşmesini istiyor ve bu amaç için çalışıyorsunuz. Bu ortamda karşınızdaki ülkeye askeri harekât yapmak ne kadar mantıklı olur? Tek yolu var: Suriye ile anlaşmaya vararak bu harekât yapılabilir. Zaten Esad’ın ülkesinin kuzeyini kontrol altına almak için insan gücünün dahi yetmediğini herkes biliyor.

Suriye ile ilişkilerde bir dönemin sonuna geliniyor gibi...