Suriye kimin üstüne yıkıldı?

03 Haziran 2022 Cuma

Salih Müslim Ankara’da diplomatik çerçevede kabul görürken, birden devlet yöneticilerinin söylemleri “YPG, PKK ile aynıdır” şekline büründü. ABD Özel Kuvvetleri bayrak gösterince de Suriye’nin kuzeyinde YPG üzerinden Türkiye’nin istemediği yönde gidişat olduğunu anlamıştık. O zaman güvenlik kaynaklarından, “Türkiye’nin kırmızı çizgisi Münbiç” saptamasını öğrenmiştik. O kırmızı çizgi halen Türkiye’nin lehine çevrilebilmiş değil.

ABD, Fırat Nehri’ni kontrol etmek için Türkiye’nin tüm ısrarlarına karşın Münbiç’in YPG’nin kontrolünde kalmasını sağladı. Şimdi, ABD’nin de Rusya’nın da büyük sorunları var. Biden, Tayvan’a gidip Çin’e meydan okuyor. Rusya, Ukrayna’nın Donbas bölgesinde zor, yıpratıcı bir savaş yürütüyor. Avrupa Birliği, Rusya’ya enerji bağımlılığına seçenek geliştirmeye çalışıyor.

Türkiye için güvenlik sorunlarını çözme fırsatı doğmuş olabilir. Ancak ekonomisi bitmeyen bunalımın pençesinde. Ekonomi yönetimi içeride ve dışarıda güven vermiyor. Ankara’daki ekonomi kulislerine yansıdığına göre, Bakan Nebati, her yurtdışı görüşmesinden eli boş dönüyor. “Ucuza borçlanma döngüsü” dahi artık geçerli değil.

Bu ortamda Türkiye, Suriye’nin kuzeyindeki güvenlik sorunlarını çözmek istiyor. Görünen o ki Fırat’ın batısında terör örgütünün yandaşlarınca kontrol edilen bölge kalması istenmiyor. Ama Suriye’deki sorunun nerede duracağı da belli değil. Çünkü ardından Fırat’ın doğusu gündeme oturabilir.

İlk hedefin Tel Rıfat olacağı düşünülüyor. Halep’in kuzeyindeki bölgede Türkiye’nin ilk havadan operasyon yaptığı Minnağ Havaalanı da bulunuyor. Azez bölgesindeki Türk birliklerine ve Türkiye destekli gruplara sürekli buradan saldırılar gerçekleştiriliyor. Bölgenin Türkiye destekli grupların kontrolüne verilmesi için Rusya ile uzun görüşmeler yapıldı, sonuç alınamadı. Rusya, Halep’in ele geçirilmesinden sonra bu kentle Türkiye arasında bir tampon bölge tutmanın kendileri açısından yararlı olacağını değerlendirdi.

İkinci hedef ise Fırat kıyısındaki Münbiç. Tamamen Arap nüfustan oluşan ilçe YPG’nin kontrolünde. Zaman zaman Araplarla silahlı YPG’liler arasında gerginlik yaşanıyor. İlçenin YPG kontrolünde olması nedeniyle Fırat’ın suyundan, Fırat’ın batısı yararlanamıyor. Ayrıca Suriye Milli Ordusu’nda Münbiçliler etkin.

Türkiye, önce Tel Rıfat, ardından Münbiç’e harekât düzenleyecek gibi görünüyor. Rusya, daha önceki katı tutumundan vazgeçmiş durumda. ABD, “Türkiye’nin güvenlik kaygılarını anlıyoruz...” ifadesiyle başlayan açıklama yapıyor. Avrupa ülkeleri bu ara Türkiye ile ilişkilerin gerilmesinin kendilerine fayda sağlamayacağını iyi biliyorlar.

Esad, gevşeyen Rusya korumasının yerine İran’ı konumlandırmak istiyor. Çünkü her şeyden önce ülkesinin insan kaynağı savaşta eridi.

Güney sınırlarımızdaki belirsizlik böyle sürerse, Türkiye mevcut Suriye’yle nasıl yaşayacak? Türk güvenlik güçleri ne zamana kadar bölgede görev yapacak? Bu durumun Türkiye’ye maliyeti ne olacak? Ülkemizdeki Suriyelilerin soruna dönüşmesini engelleyemeyen yöneticilerin, artık bu sorulara kafa yorması gerekiyor. Yoksa maliyet artabilir.

Çünkü 20 yıllık AKP iktidarının beklediği gibi Şam’daki Esad rejimi düşmedi. Ama Suriye’nin Türkiye’nin üzerine yıkıldığı ortada...



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Yaşamı ıskalamak 22 Kasım 2024
AKP’yi yansılamak 15 Kasım 2024
Zihinlere operasyon 8 Kasım 2024

Günün Köşe Yazıları