Şahin Aybek

YKS’ye girecekler bu yazıyı mutlaka okumalı!

17 Haziran 2022 Cuma

YKS sınavı öncesi YKS ile ilgili detayları Ankara Bilim Üniversitesi Öğretim Görevlisi İsmail Yolcu ile konuştuk…                                         

Sayın hocam biz sizi Ankara Bilim Üniversitesi Kurumsal İletişim Direktörü ve Kariyer-Başarı Uzmanı olarak biliyoruz. Eğitim çevreleri sizi yakından tanıyor ama siz bizim okuyucularımız için kısaca kendinizden biraz bahseder misiniz lütfen?

Lisans eğitimim Anadolu Üniversitesi’nde Halkla İlişkiler ve Reklamcılık, Yüksek lisans eğitimim ise Bartın Üniversitesi Hayat Boyu Öğrenme ve Yetişkin Eğitimi alanındadır. Çalışmalarıma son 20 yıldır öğrencilerin Bonus Hoca’sı Araştırmacı-Yazar Süleyman Beledioğlu ile devam ediyorum. Türkiye beni yapmış olduğum TV programları ve son dönemlerde üniversitem adına vermiş olduğum seminerlerim ile tanıyor. Ülke TV’de Genç Vizyon ve BBN Türk’te Kırmızı Kalem adında iki ayrı programın yapımcılığını ve moderatörlüğünü yapıyorum. Aralıksız ekranlarda yayınlanan tek eğitim programcısı olmanın keyfini ve gururunu yaşıyorum. Her iki programım ile her hafta öğrenci, öğretmen ve velilerimizle ekranda buluşuyorum. Yine aynı şekilde programları da Bonus Hoca ile birlikte hazırlıyoruz.

Ayrıca Ankara Bilim Üniversitesi’nde başlamış olduğum görevle birlikte sahaya inerek öğrencilerle buluşmaya başladım. Sahada olmak, öğrencilerle, öğretmenlerle seminerler aracılığı ile buluşmak bizim için çok büyük bir şans. Çünkü bu sayede çok büyük bir laboratuvarın sahibi pozisyonunda oluyoruz. Yani farklı coğrafyalardaki, farklı öğrencilerin ülkemize, sınav sistemine ve sınavlara bakış açılarını anlık olarak takip edebiliyor ve çok objektif veriler topluyoruz. Seminer konu başlıklarım: Başarı Yolculuğu, Kariyer Yolculuğu, Zaman Yolculuğu gibi hep neden-sonuç ilişkisi olan keyifli ve hayatın içerisinden oluşturduğum içerikler…

Sevgili Yolcu o halde BAŞARI YOLCULUĞU’na başlayalım, ne dersiniz?

Tabi ki, memnuniyetle…

YKS 2022 ile başlayalım mı?

Öncelikle kısaca sayısal verilerle başlayalım o halde…

2022-YKS:

1. Oturum: TYT (18 Haziran Cumartesi, Saat 10.00)

120 soru 165 dakika

2. Oturum: AYT (19 Haziran Pazar, Saat 10.00)

160 soru 180 dakika

3. Oturum: YDT (19 Haziran Pazar, Saat: 15.30)

80 soru 120 dakika olmak üzere 3 ayrı oturum şeklinde uygulanacaktır.

Bu yılki YKS’nin öne çıkan özelliği bugüne kadar ki en çok başvurunun yapıldığı sınav olması ayrıca. 

81 il ve Lefkoşa (KKTC) dahil olmak üzere toplam 208 sınav merkezinde uygulanacak YKS’ye:

TYT’de 3.234.409 aday

AYT’de 2.056.512 aday

YDT’de 168.430 aday olmak üzere toplamda 3.243.425 başvuruda bulundu.

2022 YKS’DE TÜRKİYE SINAV TARİHİNİN EN YÜKSEK BAŞVURUSU YAPILDI!

2022-YKS'ye gireceklerin sayısı 635 bin 522 aday artışıyla geçen yıla oranla yüzde 24,36 arttı. 2021-YKS'ye başvuran aday sayısı 2 milyon 607 bin 903 iken bu yıl 2022-YKS'ye 3 milyon 243 bin 425 aday başvurdu

Peki sınava başvuran adayların öğrenim durumları en çok merak edilen konuların başında geliyor. Bu konuyu ele alacak olursak?

İşte YKS 2022’nin bende en çok iz bırakan, beni en çok üzen sayısal verileri maalesef tam da burası. 

Lise son sınıfta olan aday sayısı 923 bin 37 (yüzde 28,23), lise mezunu olup bir yükseköğretim programına yerleşmemiş olan aday sayısı ise 1 milyon 556 bin 730 (yüzde 47,99). 

İşte tam da üzülerek bahsettiğim veriler ise şunlar: Bir yükseköğretim programına yerleşmiş veya kayıtlı aday sayımız ise 389 bin 823 (yüzde 12,27), bir yükseköğretim programından mezun olan aday sayımız 293 bin 136 (yüzde 9,03). Yükseköğretim kurumundan kaydı silinen ve sınava başvuran aday sayımız da 80 bin 699 (yüzde 2,48)

Düşünebiliyor musunuz? Üniversitede okuyan %12.27’lik bir aday sayısı ve ne yazık ki elinde 2 yıllık ön lisans ya da 4 yıllık lisans diploması olan %9.03’lük bir aday sayısından bahsediyoruz. Aslında bu durumun diğer adı şu:

                                                               

763 bin 658 MUTSUZ İNSAN!

Yani okuduğu/bıraktığı ya da mezun olup diplomasını almış ama okuduğu bölümden mutsuz olan öğrenci, mutsuz olan aile, mutsuz olan şehirler, mutsuz olan bir ülke!

Düşünebiliyor musunuz toplam sınava başvuran adayların %23.78’i yani yaklaşık 1/4’ü mutsuz ve yeni bir arayış, yeni bir gelecek peşinde!

O halde 2022 YKS için “yeni mutsuz insanlar” yaratır diyebilir miyiz?

Kesinlikle…

Bu durumu aslında YKS sınav süreci açısından değil, tercih dönemi açısından ele alarak cevaplayabiliriz. Şimdi sıkı durun Şahin Hocam! Bu yıl sınava giren ya da muhtemelen önümüzdeki yıl sınava giren bir üniversite öğrencisi ile tanıştıracağım sizi. 

Tanıştıracağım kişi Ankara Üniversitesi Fizik Bölümü öğrencisi…

2021 üniversite yerleştirme sonuçları açıklandığında işim gereği elimde büyütecimle sonuçları araştırmaya ve ilginç veriler aramaya koyuldum. Ve sonuç:

Kaynak: YÖK Atlas

Örneğimizdeki öğrenci -1 Fizik neti ile Ankara Üniversitesi Fizik Bölümü’ne en sonuncu sıradan yani kırkbirinci kişi…

Yani muhtemelen önümüzdeki yıl, belki de bu yılki sınava (ortaöğretim başarı puanının yarısı kesileceğinden dolayı bu yıl zor) tekrar girecek mutsuz insanlardan bir tanesi.

Ve daha binlerce, on binlerce bu örneğe benzer öğrenci hikayesi maalesef şu anda üniversitelerde öğrenci kimlik kartı taşıyor. Öğrenci kimliklerinde adları yazıyor ama gönüllerinde, yüreklerinde okudukları bölüm maalesef yazmıyor.

Kendime ait orijinal bir söz ile bu sorunuzu tamamlamak isterim: “Yalnızca acemiler, binecekleri atı rengine göre seçerler.” Örneğimizdeki fizik bölümü öğrencisi de ne bölüm tercihinde dolayısıyla meslek tercihinde, ne de gelecek planları üzerine bir tercih yapmış. Sadece ve sadece “Ankara şehri ve Ankara Üniversitesi markası üzerinden bir tercihte bulunmuş, yani fakülte binasının rengine göre bir tercih yapmış kendisine.”

2022 YKS’ye artık neredeyse sayılı saatler kaldı. Adaylara neler söylemek istersiniz?

Sınava akademik bilgi yüküyle girmekten daha önemli bir şey var ki çok ama çok daha önemli olan “sınava psikolojik üstünlükle” girmek. Bu üstünlük duygusu sınavın tamamını etkileyen bir faktör. Bu nedenle sınavdan bir gün önce öğrencilerin odalarından, yataklarından başlayıp, sınav sabahı kahvaltı sofralarına, ardından okul binasına kadar geçen süreci kapsayan başarı yolculuğu çok önemli. Adaylara önerilerimi aşağıdaki kategorilere göre yapmak istiyorum.

SINAV ÖNCESİ ÖNERİLER

Özellikle sınavdan önceki son 12 saati öğrencilerin iyi yönetmesi sınav müfredatı kadar önem taşımakta. Alanın gerçek uzmanlarını kaynak göstermek koşuluyla özellikle şu basit yerleşik kuralları bilmeleri öğrencilerin çok büyük yararına olacaktır.

- Sınav sabahı kahvaltı provasını muhakkak sınavdan bir gün önce yapmalı, provadaki kahvaltının aynısını sınav sabahı da yapmalılar. 

- Sınav esnasında giyecekleri kıyafetleri sınavdan bir gün önce hazırlamalılar.

- Artık bugün itibariyle ders çalışılmamalı ancak kötümser olan yani “eyvah konuları unuttum!” hissi yaşayan öğrenciler soru çözmemek koşuluyla sadece hatırlama amaçlı konulara göz atma yöntemiyle göz gezdirmeliler. Aksi halde çözemedikleri her soruda “eyvah, bak gördün mü sınava bir gün varken ben çözemiyorum, kesin kaybettim!” tarzında moral ve motivasyon bozucu durumlarla karşılaşabilirler. Tabi ki insan beyni hemen 24 saat sonra gireceği gerçek sınava odaklandığı için bir gün önceki test ve deneme sınavlarına odaklanamayacak ve bu tip durumlarla karşılaşabileceklerdir. 

- Sınav sabahı pozitif bir psikoloji yakalamanın en kolay yollarından bir tanesi öğrencilerin sadece kendileri için değil arkadaşları için de başarı dileğinde bulunmasıdır. Bu iyi dilekler öğrencilerin kendilerini iyi hissetmelerine yol açacaktır.

SINAV ANI ÖNERİLER

- En klasik tabirle her öğrenci en iyi olduğu dersin, en iyi oldukları konularından soruları çözerek sınava başlamalılar. Kesinlikle sınav anında son anda taktik değiştirmemelidirler.

- En önemli uyarılarımdan bir tanesi şu olacaktır. Bugüne kadar hiç karşılaşmadıkları insanlar bulundukları sınıflarda gözetmen olarak karşılarına çıkacak. Bu nedenle gözetmenlerle aşırı gergin bakışmalar, isteyerek ya da istemeyerek göz teması kurmamalarıdır. Öğrencilerimizin “gözetmen” konusunda özel bir farkındalıklarının olması önemlidir.

- Sınav anında öğrenciler okudukları bir soruyu anlamadıkları zaman ikinci defa okurlar. Bu gayet normal bir durumdur. Ancak bir soruyu iki defa okuyup da anlamıyorlarsa, sınavın son bölümünde, çözdükleri bütün sorular bittikten sonra sorunun kenar boşluğuna eğer ben bu soruyu kesinlikle sonradan çözerim diyorlar ise yuvarlak daire içinde 1, eğer gerçekten zorlanacaklarını düşünüyorlarsa yuvarlak daire içinde 2 rakamı ile kodlama yapsınlar. Yani turlama tekniği dediğimiz teknikle sınavın son bölümünde soruların kenarlarında daire içerisindeki 1 numaralı soruları öncelikle çözmeye başlasınlar. 

- Sınav anında zorlandıklarını hissettikleri anlarda kalemi bırakarak geriye yaslanıp 2 defa derin nefes alıp vermeleri öğrencilerimize iyi gelecektir.

- Öğrencilerin salondaki diğer öğrencilerin soru kitapçığını hızlıca çeviriyor olmaları onların bütün soruları doğru yaptıkları, “eyvah herkes çözdü, ben çözemiyorum” hissinin oluşmasına sebep olabilir. O nedenle salondaki diğer arkadaşlarının sayfa çevirme sesleri, kalem sesleri, öksürme, tıksırma gibi durumlar karşısında kesinlikle rahat bir tavır sergilemeli ve kendi kitapçıklarına ve sınav anına odaklanmalıdırlar. Unutulmamalıdır ki her çevrilen sayfa belki de sonraki sayfalardaki soruları görmek için ya da boş bırakılarak geçilen sorular nedeniyle hızlıca çevrilen sayfalar da olabilir. 

- Sınavın son 2 dakikasında soru çözmekten daha önemli bir şey var ki gerçekten çok önemli. Öğrencilerimiz son 2 dakikada optik kağıtlardaki kodlamaları, kitapçıklardaki isimlerini, kısacası sınavlarını geçersiz kılacak en önemli ayrıntılara son bir defa göz atmalıdırlar.

SINAV SONRASI ÖNERİLERİNİZ NELER?

- Birinci ve en önemli önerim, Cumartesi günü uygulanacak olan TYT sınavına saplanıp kalmamaları. Sınavdan sonra çıkmış oldukları TYT sınavına değil, ertesi günkü AYT ve YDT sınavlarına konsantre olmaları gerekiyor, tabi ki önce dinlenmek şart. Kısa yürüyüşler en önemli aktivite.

- Öğrenciler yine soru çözmek yerine, AYT konularına kısa göz gezdirmeler yaparak unutma hissi vb duygulanım bozukluklarını aşabilirler. Bu kısa göz atmalar bu sefer TYT’den uzaklaşma sürecini de hızlandıracaktır.

- Özellikle sosyal medyadan tıpkı sınav öncesi olduğu gibi yine TYT sonrası da uzak durulmalı ve asla soru çözümleri, cevap şıkları gibi arayışlar içerisine girmemeliler.

AİLELERE ÖNERİLERİNİZ NELER?

-  Sınavdan bir gün önceden başlayarak özellikle sınav sabahı hadi koçum, yaparsın tarzında telkinler ya da aman ha! sakın ha! ile başlayan uyarılar öğrenciler üzerinde gereksiz gerginliklere yol açacağından sınavdan bir gün öncesinden itibaren herhangi bir uyarı ve benzeri söylemlerden kaçınmalılar.

- Öğrencilerin fotoğraflı kimlik kartları, kalem, su gibi ihtiyaçlarını öğrenciler yerine aileler üstlenmeliler.

- Özellikle öğrencilerden bazıları “ya kazanamazsam?”, “sınavım kötü geçerse!” tarzında sorular sorarsa, kıymetli anne-babalar hemen o sohbetten çıkarak farklı konulara yönelsinler. Çünkü anne-babalar duygularını gizlemekte gerçekten zorlanacaklar hatta en büyük tehlike ses tonları kendilerini ele verecektir. Bu durum da öğrencilerde aşırı duygusallık ve kaygı düzeyinin yükselmesine sebep olacaktır.

- Sınavdan bir gün önceki gün kısa yürüyüş yapmak için çok ideal bir gün. Ancak özellikle el, ayak ve parmak burkulmalarının bolca yaşandığı voleybol, basketbol ve futboldan uzak durmalılar.

- Sınav sabahı kahvaltıda sakın ama sakın o güne kadarki kahvaltı kültürü dışında “süt, portakal suyu vb.” içecekler ya da fazladan bal, çikolata vs. ısrarında bulunulmamalı.

- Anne ya da babadan eğer herhangi biri aşırı heyecanlı, stresli yani yüz ifadesi ve sesi ile dahi öğrenciye olumsuz bir duygu geçirebilecek düzeyde ise çocuklarını sınava en rahat olanı götürmeli. 

Çocuklarınızı Survivor Adası’na uğurlar gibi uğurlamayın!

- Ve sıra geldi geleneksel karga tulumba uğurlama merasimi gibi öğrencilerimizi sınava uğurlama törenine… Ağlamaklı, hakkını helal ederek, sırta vurarak, sarılıp sağa sola ikişer defa sallanarak, sanki survivor adasına uğurlar gibi uğurlamayın. 

- Sınavdan sonra çocuklara “kaç net yaptın?”, “nasıl geçti?” tarzında kesin yargı oluşturan hesap sorucu cümleler kurulmamalı. Bunların yerine “şimdi ne yapalım?”, “özellikle yapmak istediğin bir şey var mı?” tarzında cümleler kurulmalı.

- Özellikle cumartesi günkü TYT sonrasında çocuklarının netlerini öğrenmek arzusu Pazar günü yapılacak AYT sınavı öncesi öğrencilerin motivasyonlarını ciddi şekilde bozacaktır. 

- Son öneri olarak sınavdan bir gün öncesinden ta ki sınavın ertesine kadar özellikle sosyal medyadan uzak durulmalı, olası asparagas “Soru kitapçığı kayboldu!”, “Sorular çalındı!” tarzındaki yalan haberlere karşı alınabilecek en önemli yoldur. 

SÖYLEŞİMİZE BİR BAŞLIK İLAVE EDECEK OLSANIZ YKS 2022 ÖNCESİ ÖĞRENCİLERE HANGİ MESAJI VERMEK İSTERSİNİZ?

YKS SON BİR ŞANS DEĞİL, YEPYENİ BİR FIRSAT!

- YKS’yi son olarak değil, yepyeni bir fırsat olarak görmeliler. Çünkü sınav sonucumuz ne olursa olsun herkesin eşit şekilde sıfırdan başlayacakları yeni bir üniversite hayatına merhaba diyecekler.

Burada çok ama çok önemli bir örnek vermek isterim:

Kaynak: YÖK

Yozgat Bozok Üniversitesi Sınıf Öğretmenliği bölümü taban puanı 2020 YKS yerleştirme sonuçlarına göre 347,10711; öte yandan Dokuz Eylül Üniversitesi, Gazi Üniversitesi, Akdeniz Üniversitesi, Ankara Üniversitesi ve Yıldız Teknik Üniversitesi Sınıf Öğretmenlikleri bölümlerinin 2020 YKS yerleştirme taban puanlarının tamamı Yozgat Bozok Üniversitesi’nden daha yüksek… Ne var ki 2021 KPSS-2 puan ortalamasında Yozgat Bozok üniversitesi diğer bütün üniversitelerden daha yüksek bir puan ortalamasına sahip. 

Başka çok çarpıcı bir örnek ise öğrencilerimizi ve ailelerini çok daha fazla mutlu edecek cinsten…

2021 yılındaki resmi YÖK verilerine göre ODTÜ Bilgisayar Mühendisliği bölümünü Türkiye genelinde toplam tercih eden toplam öğrenci sayısı 108 kontenjan için toplam 3.695 kişi… Yine Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni 564 kişilik kontenjan için Türkiye genelinde toplam tercih eden toplam öğrenci sayısı ise 3.720 kişi. 

Yani bu şu demek 2022 YKS için toplam başvuru sayısı söyleşimizin başında da belirttiğimiz gibi 3 milyon 243 bin 425… Yani aslında hiçbir öğrenci Cumartesi ve Pazar günü girecekleri TYT ve AYT sınavında gerçek anlamda 3 milyon 243 bin 425 kişi ile yarışmıyor.

O halde günün sorusunu öğrencilere sormanın zamanı geldi: 

Gerçek rakibiniz kim?

Cevap tabi ki kendileri…

Son olarak eklemek istediğiniz bir şeyler var mı?

Öncelikle size ve ekibinize çok teşekkür ediyorum.

Ve öğrencilere sıkça kullandığım ve çok sevdiğim şu söz ile veda etmek istiyorum: “Başlamak için hiç birimiz mükemmel olmak zorunda değiliz ama mükemmel olmak için başlamak zorundayız!” Cumartesi ve Pazar günü TYT, AYT ve YDT sınavları için sınav salonlarınıza gidin ve başlayın diyorum ve sınava girecek ülkemizin aydınlık yarınları gençlerimize canı gönülden başarılar diliyorum.

Sevgili hocam değerli bilgileriniz için size teşekkür ediyorum. Türkiye Hepimizin, Eğitim Hepimizin...



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları