Demokratik Cumhuriyetin En Önemli Kazanımlarından Biri Fırsat Eşitliğidir

Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, Ankara Gölbaşılı bir dolmuş şoförünün çocuğu.

CHP Eğitimden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Yıldırım Kaya, Kırşehirli bir şoförün çocuğu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bir kıyı kaptanının çocuğu.

Eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Kayserili bir tornacının çocuğu.

Deniz Baykal, Antalyalı bir TEKEL memurunun çocuğu.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Tuncelili bir tapu memurunu çocuğu.

Selahattin Demirtaş, Elazığlı işçi bir tesisatçının çocuğu.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Osmaniyeli bir çiftçi tüccarın çocuğu.

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, İzmitli bir ailenin çocuğu.

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Erzurumlu bir ailenin çocuğu.

En yukarıdaki iki kişi ülkemizin eğitiminin başındaki kişiler. Diğerleri ise Türkiye siyasetinin şu an için en önemli siyasi ve bürokratik aktörleri. Hepsi farklı memleketlerden ve sıradan aile çocukları. Ama hepsinin ortak bir noktası var. Hepsi de kendi alanlarında zirvede. Peki nedir sıradan Anadolu çocuklarının devletin ve siyasetin zirvesine bölge, din, dil, etnisite, ırk, mezhep, sınıf, ekonomik durum ayrımı olmaksızın tırmanabilmesinin sırrı? Ülkemizde okuma yazması bile olmayan halkın, maddi durumu iyi olmayan anaların babaların çocuklarının vali, kaymakam, doktor, bakan, başbakan, cumhurbaşkanı olabilmesinin yolu nedir?

Eğitim Cumhuriyet Tarihi Boyunca Adeta Sosyolojik Bir Asansör Görevi Görmüştür

Bu sır, bu yol eğitimden başka bir şey değildir. Ama bu imkânı da demokratik cumhuriyet sağlamıştır. Demokratik cumhuriyetin sayesinde cumhuriyet tarihi boyunca eğitim adeta sosyolojik bir asansör görevi görmüş, ülkemizdeki sistemin en altındaki insanlar eğitim yoluyla çocuklarını okutabilmişler, cumhuriyetin imkanlarıyla yani burs, yurt gibi çeşitli eğitim destekleriyle bu çocuklar devletin en üst zirvelerine taşınabilmişlerdir. İnsanlar belli bir zümreye ait olmasalar da zengin ailelerden gelmeseler de belli bir hanedanın mensubu olmasalar da demokratik cumhuriyetin getirdiği demokratik bir hak olarak yoksul mütevazi aile çocukları da olsalar devletin zirvesine çıkabilmişlerdir.

Cumhuriyet Kurulduğu Andan İtibaren Eğitimi Önemli Bir Mesele Saymıştır

Cumhuriyet ve cumhuriyeti kuranlar ilk andan itibaren eğitimi önemli bir mesele saymışlardır. Okuma yazma kampanyalarıyla, halk mektepleriyle, halk evleriyle, köy enstitüleriyle devlet eğitimin öncüsü olmuş ve insanımızı eğitmeyi temel bir amaç kabul etmiştir. Yoksul aile çocukları bu demokratik cumhuriyetin imkanlarıyla bir sosyal hareketlilik içinde okuyarak memleketin birer değeri haline gelebilmişlerdir. Demokratik cumhuriyetin sağladığı bu imkanlarla eğitimdeki fırsat eşitsizlikleri yenilebilmiş, Anadolu’nun her köşesinden her kesiminden insanlar doktor, avukat, kaymakam, öğretmen olabilmişlerdir.

Cumhuriyet Tüm Dünyada Önemli Bir Değişim Ve Dönüşüm Projesi Olmuştur

Cumhuriyet, tarihsel süreç içerisinde dünyada her yönüyle kültürüyle, ekonomisiyle, sosyal yönüyle önemli değişim ve dönüşümlere yol açmıştır. Bu ülkemizde de böyle olmuştur. Bunun en önemli yönü olan eğitimdeki dönüşümleri birazdan ele alacağız. Demokratik Cumhuriyet demek insanlar arasındaki inanç, mezhep, ırk çatışmalarını reddetmek, barış içinde bir arada yaşamak demektir. Demokratik bir cumhuriyetin işlevleri ve önemi yadsınamayacak kadar önemli olmakla beraber demokratik bir cumhuriyetin eğitim anlayışı adeta sosyolojik bir asansör olarak yoksul, mütevazi aile çocuğunun yaşamını değiştirmek de onlardaki yetenekleri keşfetmekte ve onların çok iyi yerlere gelmesini sağlamaktadır.

Demokratik cumhuriyetin eğitim kazanımlarıdır, bir kıyı kaptanının oğlunu devletin başına taşıyan. Bir şoförün, bir çiftçinin, bir ÇAYKUR emeklisi işçinin, bir tornacının, bir TEKEL memurunun, bir tapu memurunun, bir işçi tesisatçısının, bir çiftçi tüccarının çocuğunu zirvelere taşıyan, Ankaralısına, Kırşehirlisine, Kayserilisine, Antalyalısına, Tuncelilisine, Elazığlısına, Osmaniyelisine, İzmitlisine, Malatyalısına yol açan demokratik cumhuriyet ve onun adeta sosyolojik bir asansör görevi gören eğitim anlayışıdır. Türkiye Hepimizin, Eğitim Hepimizin…