Şahin Aybek

2020 KPSS’de Türkiye derecesi yapan öğretmenler, hayatlarının en büyük zulmüne maruz kaldı!

07 Şubat 2022 Pazartesi

2020 KPSS’DE BAŞARININ CEZALANDIRILMASI!

“Hatta yemek yemeyip paramla ekstra deneme alıp çözdüğüm günler de olmuştur. Bir hedefim vardı. Torpil, adam kayırma olmadan kendi emeğinle bir yere geldiğini insanlara gösterebilmek. Tabi sınava çalışırken sırtımda, kafamda sürekli yaralar çıkıyordu. Türkiye derecesi yapan öğretmenler, hayatının en büyük hayal kırıklığına ve zulmüne maruz kaldı.”

“Bu mağduriyeti gidermenin tek çıkış yolu var. O da 2020 ve 2021’leri kapsayacak 40-50 bin gibi bir atama rakamının açıklanıp atamanın yapılması. Aksi taktirde 2020 KPSS’ye girmiş öğretmenlerin psikolojik olarak kötü duruma düşmesinden dolayı öğretmenlerimizin intihar haberini alabiliriz. Sosyal medyadan bana yazan birçok öğretmenin psikolojik durumlarının kötü olduğunu görmekteyim.”

- Sevgili İrfan öğretmen sizi kısaca tanıyalım.

Ben İrfan Başkaya. Hacettepe Üniversitesi Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Öğretmenliği Bölümü'nden 2019 yılında mezun oldum. Lisans sürecinde birçok Ulusal/Uluslararası Gençlik ve Spor çalışmalarına katıldım. Türkiye'nin önde gelen bilişim eğitimi platformunda part-time çalıştım. Üniversite sürecinin yoğunluğundan ve eğitim teknolojileri ile ilgili bir girişimim olduğundan dolayı yarı zamanlı çalıştığım firmadan mezun olmadan önce ayrıldım. Üniversite mezuniyetinden sonra çevremdeki bazı insanların torpil ile bir yerlere atandığını gördüğümde ve yapacağım girişime çeşitli platformlardan (Teknofest, Tübitak BİGG) destek bulamayınca memleketim Trabzon'a dönüp 2020 KPSS'ye çalışmaya karar verdim. Amacım bileğimin hakkıyla öğretmen olup hem gençlere rol model olabilmek hem de pasif gelir elde edip eğitim teknolojileri üzerine düşündüğüm projeyi fonlayabilmekti. 

- Mezun olduğunuz süreçten sonra KPSS Süreci nasıl devam etti?

Memlekete döndüğümde part-time birkaç işte çalıştım. Ailemin de destek olmasıyla KPSS kursuna yazıldım. Sınava ilk çalışmaya başladığımda oldukça kötü bir sürecin içindeydim. Bir yandan çevremde torpille bir yerlerde işe başlayan arkadaşlarımı gördükçe üzülmem diğer yandan da projemin değer görmemesi moralimi ve motivasyonumu oldukça bozuyordu. Bu moral bozukluğu beni daha perçinlemişti. Sürekli KPSS kitaplarından hırsımı çıkarıyordum. Sabah saat 7-8 gibi derse başlayıp gece 10-11’e kadar bir fiil 2020 temmuz ayında yapılacak olan 2020 KPSS sınavına çalışıyordum. Bazen gün içinde yemek molası bile vermeyip derse devam ettiğim zamanlar oluyordu... Bir hedefim vardı. Torpil, adam kayırma olmadan kendi emeğinle bir yere geldiğini insanlara gösterebilmek. Ayrıca bu ülkede 21. yy. becerilerine sahip vizyonlu gençler yetiştirebilmek. Tabi bir yandan da eğitim yazılımı projemi fonlayabilmek... Bu hedeflere ulaşmak için KPSS çalışıyordum…

İlk aylarda eksiğim oldukça fazla olduğu için çok kötü bir grafik sergilesem de çalışma azmimde son aylarda oldukça iyi bir duruma geldim. Fakat o aylarda aldığımız bir kararla oldukça kötü bir psikolojiye girdim. Pandemi dolayısıyla zaten zorlu bir şekilde çalıştığımız 2020 KPSS sınavı ertelenmişti. Bu kötü sınav psikolojisi, çevremden gelen baskı, sürekli ailemden maddi olarak destek bekleme süreci ne zaman bitecek diye gün sayarken sınavı birkaç ay ertelediler. Ben de o süreçte evimin alt katındaki karanlık ofiste sınav gününe kadar hiç mola tatil yapmadan sınava çalışmaya devam ettim. Tabi sınava çalışırken sırtımda, kafamda sürekli yaralar çıkıyordu. Bir yandan çalışma azmim diğer yandan kötü bir psikoloji ile sınav gününü bekler oldum. Sınav günü gelip çattı ve sınav günün kazasız belasız bir şekilde atlattım. Sınavımın da iyi geçmesiyle birlikte sonuçların açıklanmasını bekleyedurdum. Geç açıklanan sınav sonucumu gördüğümde oldukça mutlu olmuştum. P10 Puan Türü Genelinde (KPSS'ye giren tüm öğretmenlerin ortak puan türü) 2700. ve bir iki hafta sonra açıklanan branş sıralamamda da alanımda Türkiye 59. olduğumu öğrendim. Emeklerimin karşılığını almış gibi görünüyordum. Türkiye'de o yıla kadar o puanı alan Bilgisayar Öğretmenleri alımlarda haritadan yer beğeniyordu! Bende istediğim yere atanıp fark yaratan bir öğretmen olacağım! diye seviniyordum. Normalde aylar öncesinden yapılması gereken atama (pandemi ve sonuçların geç açıklanması) daha yapılmamıştı. Günler gelip geçiyordu. Millî Eğitim Bakanlığı'ndaki çeşitli müdürler atamanız yapılacak bir sorun yok diyordu. Geçtiğimiz yıllarda 40’ar bin atama olmuş ve bu atamalar "karma" yapılmıştı…

- Karma atama ile neyi kastediyorsunuz? Karma atama nedir?

Karma atama, Bir önceki yılda yapılan az atamadan dolayı yüksek puan alan öğretmenlerin puanlarının yanmaması için puanını bir yıl daha kullanmasına deniyor.  Yani hükümetin verdiği az atamadan dolayı öğretmen mağdur olmasın diye uydurduğu bir formül. Uydurma diyorum çünkü bilimsel gerçeklerden uzak bir şey. Farklı iki yılda yapılan sınavların aritmetik ortalaması, standart puanları (Z ve T puanı) farklı olur. Dolayısıyla bu iki yıldaki öğretmenlerin puanları kıyaslanamaz. Hükümet atama vermediği için böyle bir çözüm uydurmuş! Tabii bu uydurma, karma alım sayesinde öğretmenlerimizin puan geçerliliği 2 yıla çıkmış oldu. Bu sayede 2017,2018,2019 yılında KPSS sınavına giren öğretmenlerimizin puanı 2 yıl geçerli oldu. 

- Sonraki süreçte sizin atama verildi mi?

Günler günleri kovaladıktan sonra mart ayı gelmişti 2021 KPSS sınavına birkaç ay kala Cumhurbaşkanı MEB'in atama yapacağını duyurmuştu. Atama sayısı 20.000 olarak açıklandığını duyunca ben şaşırmıştım. KPSS tarihinin en düşük atamalarından birisi verilmişti. Üstelik KPSS tarihinde bu kadar öğretmen açığı hiç olmamıştı. (MEB ve sendika raporlarına göre yaklaşık 130 Bin). Yaklaşık 60-70 bin Ücretli öğretmenin Milli Eğitim sistemi içerisinde yer aldığı bir durumda belki de birkaç yılını sınava vermiş ve yüksek puan almış öğretmenler atanmayacaktı. Atamanın az olması benim için problem değildi. Çünkü kendi branşımda oldukça iyi bir sıralama yapmıştım. Atamadaki branş dağılımında 400-500 civarı bilgisayar öğretmen alımı bekleniyordu. Geçtiğimiz yıl 400-500 civarı öğretmen alınmış Bilgisayar Öğretmenliğinin puanı da ~83 ile kapatıyordu.

- Branş dağılımından kastettiğiniz nedir?

Açıklanan öğretmen atama rakamı aslında öğretmenlerin içinde bir dağılımı oluyordu. Fen bilgisi, matematik, sınıf öğretmenliği, İngilizce, beden eğitimi, bilişim vd. gibi branşlara dağılım söz konusu. Asıl büyük mağduriyet de burada oldu… Yapılan 20.000 atamadaki bazı branşların atama sayılarını tablo şeklinde gösterecek olursak mağduriyetin boyutunu görmüş olabiliriz.

Branş Adı
Verilen Atama Sayısı
Bilişim Teknolojileri
50
Fransızca
0
Arapça
503
Türk Dili ve Edebiyatı
511
Yaşayan Diller ve Lehçeler (Kürtçe Zazaki) Öğr.
0
Din Kültürü ve Ahlâk Bilgisi
1805
Biyoloji
144
Felsefe
205
İmam-Hatip Lisesi Meslek Dersleri
250

Bu atama sayılarını gören KPSS’ye çalışmış ve alanında Türkiye derecesi yapan öğretmenler, hayatının en büyük hayal kırıklığına ve zulmüne maruz kaldı. Özellikle benim gibi Bilişim Teknolojileri Öğretmeleri oldukça büyük bir zulme maruz kaldı. 

Türkiye’nin önde gelen eğitim Fakültelerinden mezun oluyorsunuz, özgeçmişinizde oldukça dolduruyorsunuz. Üniversite sürecini de dolu dolu geçirdikten sonra onca zorluklara göğüs gerip üniversite mezunların girmiş olduğu bir sınava giriyorsunuz. Milyon denecek kişiyle yarışıyorsunuz ve Türkiye Derecesi yapıyorsunuz fakat diyorlar ki size “Algı var, atama yok! Bizim kadro vereceğimiz branşlar belli! Üstelik puanınızı da siliyoruz!

- Puanınızı nasıl siliyorlar?

2020 KPSS sınavına giren öğretmenler Cumhurbaşkanı’nın 2019 yılında yayınladığı KHK ile puanlarının geçerliliğinin bir yıla düşürüldüğünü öğrendiler. Bu ne demek? Artık karma alım yok. Biz sınava girenlerin derece yapanların atamasını yapacağız demek. Fakat bu zamana kadar yaşanılan süreçte ne oldu? Atama sayısı az verildiği yetmiyormuş gibi verilen atamanın branş dağılımında da çok büyük mağduriyet yaşatıldığını gördük. 

- Branş dağılımları nasıl belirleniyor?

Bu dağılımı normalde okulların ve eğitimdeki geleceğin ihtiyaçları dikkate alınarak şekillenmesi gerekiyorken izahı yapılmayacak bir şekilde branş dağılımları belirleniyor. Bilişim Teknolojileri gibi kritik bir dersin atama sayısının 50 yapılmasının izahı nasıl yapılabilir? Sayın Cumhurbaşkanı’mızın “Teknofest Kuşağı” olarak ifade ettiği gençlerimizi, 50 tane Bilişim Öğretmenimiz mi yetiştirecek? Sıfır atama alan Fransızca öğretmenliğine ne demeli? Bir yandan yaklaşık %60’ını öğretmenlikle alakası olmayan ücretmenlerin olduğu bir eğitim sistemi diğer yandan Türkiye’nin önde gelen Eğitim fakültelerinden mezun olup ardından milyonların girdiği sınavdan Türkiye derecesi yapıp atanamayan öğretmenler…

- Ücretmenden kastınız ücretli öğretmenler mi? 

Evet! Ücretli Öğretmenlikte yapılan bu mağduriyetlerin bir başka boyutu. Geçtiğimiz yıl 2020’de KPSS’ye giren öğretmenleri mağdur eden Milli Eğitim Bakanlığı yaklaşık 20 Bin daha ücretli öğretmen alıp ücretli öğretmen sayısını 80 Bin rakamına çıkardı. Ücretli Öğretmenlik (Ücretmenlik) nedir? Milli Eğitim Temel Kanun’un öğretmenlik tanımından uzak bir şekilde, yüksek bir çoğunluğunun öğretmenlikle alakasız ( hatta bunların bir kısmının at yetiştiriciliği, büyük baş hayvancılık gibi ön lisans bölümlerinden mezunu olduğu ) bölümlerden mezun olduğu geçici öğretmenlik sistemi. Normalde ücretli öğretmenliğin sağlık, doğum, tayin gibi çeşitli durumlardan dolayı birkaç ay öğretmenlikten uzak kalacak öğretmenlerimizin öğrencilerin mağdur olması için geliştirilen bir öğretmenlik şeklidir. Fakat bu tamamen bu gerçeklikten uzaklaşmış bir şekilde Millî Eğitim Bakanlığı kimisini Eğitim Fakültesi’nden mezun olan öğretmenlerimize kimisini de öğretmenlikten bir haber olan çeşitli kişilere iş kapısı olarak sunduğu bir durum haline gelmiş.

2020’de atama yapmayıp ücretli öğretmen alındığı sendikaların yayınladıkları raporlardan görülmektedir. Yani ataması yapılmayan başarılı öğretmenlerimiz süreç içerisinde öğretmenlikten bir haber olan kişilerin (istisnalar kaideyi bozmaz) öğretmenlik yaptığını gördükçe kahroldu.

- Sonraki süreçte neler oldu? Hakkınızı nasıl aradınız?

Süreç içerisinde öğretmenlerimizle birlikte ulusta çeşitli ses getiren programlar düzenledik. Hatta ben 2020 KPSS’de mağdur olan öğretmenlerin sesini duyurmak için DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan’ın katılmış olduğu Sultanbeyli ilçe açılış programına gittim. Kalabalığın arasından sıyrılıp Ali Bey’e “Hacettepe Üniversitesi Mezunuyum! Alanımda Türkiye 59. Oldum! Fakat Atanamıyorum!!!” diyerek yaşadığım mağduriyeti söyledim. Bana “konuşma sırasında ismini söyleyeceğim elini kaldırır mısın?” dedi. Ardından da konuşma sırasında sahneye davet etti. Ben hem yaşadığım mağduriyeti hem de mağduriyetten sonra gelebilecek ek atamada konuştuğum için elenmeyi göze aldığımı belirterek “Korkmuyorum!” dedim. Hala sözümün arkasındayım. Korkmuyorum! Konuşma sosyal medyada baya ses getirdi. Önceki yaptığımız çalışmalarda oldukça ses getirmişti. Aradan birkaç gün geçtikten sonra Sayın Cumhurbaşkanımız 15.000 ek atamanın olacağını duyurdu. Geçtiğimiz 20.000 atamadaki adil olmayan kontenjan dağılımı tekrarlansa dahi ben ve benim gibi öğretmen arkadaşlarımız atanıyorduk. Sevinçliydik. Ama sevincimiz kursağımızda kaldı! Bizim mağdur olduğumuz süreç içerisinde aylar ayları kovalamıştı ve 2021 KPSS sınavı yapılmıştı. Yapılan sınavın daha sınav sonuçları açıklanmadığı halde 2021’de KPSS’ye giren öğretmenleri gelen ek atamaya dahil ettiler. Milli Eğitim Bakanlığı bir kanunsuzluğa da imza atmıştı. Kanunsuzluk diyorum çünkü daha sınav sonucu açıklanmayan bir sınav atamaya dahil olmuştu. Ve üstüne üstlük birkaç gün sonra açıklanan sınav sonuçlarına göre benden daha düşük sıralamaya sahip olan öğretmenler benden daha yüksek puan aldılar! KPSS sınavı aslında bir sıralama sınavıdır. Sıralamalara göre puanlar belirlenmektedir. 2021’de sınava giren öğretmen arkadaşların puanı sınavdan dolayı yüksek gelmişti. Dolayısıyla aslında gelen atama ek değildi.2021’de sınava giren arkadaşlar seviniyordu. Hem bu atamaya dahil olacak hem de önümüzdeki süreçte yapılabilecek bir atamaya daha dahil olabileceklerdi. Durum öyle de oldu. Gelen 15.000 atamanın yaklaşık 14.600 kişi kadarını 2021’de sınava giren öğretmenlerimiz alınmış kalan 300-400 kişilik kontenjanı da 2020 KPSS’ye giren öğretmenlerimiz almış oldu. Tabi branş dağılımlarında yine 20.000’deki komik rakamlar söz konusuydu. Örneğin Bilişim Teknolojilerine 51, Fransızca 3, Arapça 314, Din Kültürü 1030 vs. kontenjan dağılımı oluştu. Benim Türkiye sıralamam önümdekiler atandığı için 9-10. Olacakken önüme benden daha kötü sıralamada olan 2021’li öğretmen arkadaşlar girdi. Ve bu atama birkaç gün önce Cumhurbaşkanı’nın Külliyede yaptığı bir programla yapıldı.  Biz Tekrardan kahrolduk! Bir yandan torpille bir yerlerde çalışan kişiler diğer yandan “Başarının Cezalandırılması” birçok öğretmenimizi kahretti. Tabi bu süreçte de atamalar yapılmadan önce sınavlardan sonra yapılan mülakatlar da bazı öğretmenlerimizin sebepsiz yere elenmesi de işin cabası!

- Peki şimdi ne olacak? 2020’de KPSS’ye giren öğretmenlerin beklentisi nedir?

2020 KPSS’ye giren öğretmenler başarıların cezalandırılmasını istemiyor. Sadece 2021’de sınava girecek öğretmenlere yapılacak atamada hem bizden daha başarısız öğretmenler atanmış olacak hem de bizim yaptığımız başarı çöp olmuş olacak. Bu mağduriyeti gidermenin tek çıkış yolu var. O da 2020 ve 2021’leri kapsayacak 40-50 bin gibi bir atama rakamının açıklanıp atamanın yapılması. 

Aksi taktirde 2020 KPSS’ye girmiş öğretmenlerin psikolojik olarak kötü duruma düşmesinden dolayı öğretmenlerimizin intihar haberini alabiliriz. Sosyal medyadan bana yazan birçok öğretmenin psikolojik durumlarının kötü olduğunu görmekteyim. Milli Eğitim Bakanımız Sayın Mahmut Özer’in ve Milli Eğitim’deki bürokratların da bu mağduriyeti bildiğinden eminim. Zaman başarıyı cezalandırmayı bırakma zamanı. Zaman algı yapmayı bırakıp mağdur olan öğretmenlerin gönlünü kazanma zamanı…

Sevgili hocam değerli bilgileriniz için size teşekkür ediyorum. Türkiye Hepimizin, Eğitim Hepimizin…



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları