Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Toplumun MR’ı Çekildi
AKP’nin büyük katkısı, toplumun iç yapısını, değer yargılarını net şekilde görüntülemek oldu. Gerçi, toplumda değer yargıları çarpıklıkları, davranış bozuklukları, kişisel zaaflar, uyanık geçinme, istenç yetersizliği, gayretsizlik, ürkeklik, farklı görüntü vermek eğilimi biliniyor, yazılıyordu ama bu dönemde net şekilde görüntülendi.
Toplumla birlikte yaşayanlar için, adaletsizlik, yargıya güvensizlik, ülkede asayişin olmayışı, kolluk güçlerinin özel koruma olarak kullanılması, eğitim düzeyinin düşüklüğü, üniversiteler başta olmak üzere eğitim kurumların yetersizliği, bürokraside liyakatsizlik biliniyordu ama bilinenler AKP döneminde somutlaştı.
Gerçi askerin başına çuval geçirilmesi, sınırların elek, yol geçen hanı haline gelmesi, devlet sırlarının yabancı yayın organlarından öğrenilmesi, yolsuzluğun genelleşmesi, kolluk güçlerinin vatandaşın özgürlüğünü tehdit aracı olarak kullanılması, yargının bağımsız olmaması, ekonomi alanında başarısızlık şaşırtıcı değildi. Beklenen olaylar ve sonuçlardı.
Mertlik, cesaret, vatan sevgisi, özveri, öz saygı, alçakgönüllülük dilimize persenktir ama toplumda ağırlıklı olarak gözlemlenen davranışlar, döneklik, ürkeklik, çıkarcılık, yalakalık, tabasbus, kişilik eksikliği, övüngenlik, böbürlenme, farklı görüntü verme takıyye çabasıdır.
Yahya Kemal, bir dizesinde bu gerçeği çok özlü biçimde “Aba var, post var, meydanda er yok” yani söylem çok, meydanda er bulmak zor, şeklinde ifade ediyor.
***
Toplum olarak bir eksiğimiz de eleştiriyi hoşgörülü karşılayamamamız, ciddi eleştirilerden yararlanamamız, yalakalıktan hoşlanmamızdır.
Eleştirenlerin yazgısı bir şekilde toplumdan sözde dışlanmaktır. Dışlanmanın, içeri alınmadan, teşekkür yazısıyla işe son vermeye değen çeşitli yöntemleri uygulanmaktadır.
Toplulukta da, kurumlarda da biraz daha bilgili olan, farklı, kişilikli davranan, istenmeyen kişi haline hemen geliverir. Tersine ayrım, negatif seleksiyon süreci ile de farklı olan dışlanır. Grasham kanunu, kötünün iyiyi kovması yalnız parasal alanda değil, toplum yaşamında da geçerliliğini sürdürür.
Zaman zaman yönetenlere, yaşananlara tepki veririz. “Biz bunlara layık değiliz” diye. Tepkileri duydukça rahmetli Örsan Öymen’in, Bülent Ecevit’in başbakanlığı döneminde Milliyet’te bir köşe yazısındaki tanı ve öngörüsünü anımsarım. Örsan, Ecevit’i eleştirenlere şöyle tepki veriyordu: “Bize Ecevit çok fazladır. Demirel bile fazladır!” Yaşanan örnekler Örsan’ın ne denli ileri görüşlü olduğunu kanıtladı.
***
Hastalığa tanı koymak, tedavisine başlamak için toplumun MR’ının çekilmesi başlangıç olmalıdır.
Türkiye’nin dünyada olumsuz tüm göstergelerde ilk sıralarda; olumlu ölçütlerde ise en gerilerde olduğunu artık görelim.
Toplulukların artamlarının, erdemlerinin, davranışlarının sıralamadaki yerlerini belirlediğini kavrayalım.
Toplumu, kurumları eleştirerek istenmeyen, rahatsız edici kişi haline gelmek belki de topluma, kurumlara hizmet etmenin etkili bir yöntemi olabilecek.
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
En Çok Okunan Haberler
- 'Tarihe not düşmek için geldim'
- Çok konuşulacak 'adaylık' açıklaması
- Fatih Altaylı ve İsmail Saymaz'a soruşturma
- Aydın Dağları'nda son yılların en verimli hasadı yapıldı
- Protesto eden yurttaşlara polis müdahalesi!
- A Milli Takım'ın Uluslar Ligi'ndeki rakibi belli oldu!
- İlk kez tek bir fotonun nasıl göründüğü gösterildi
- 5 yılda Türkiye'nin en büyüğü oldu: Nusret'e de satıyor
- AKOM, İstanbul için 'saat' verdi: Çok kuvvetli geliyor!
- Yıkılması gerekiyor!