Öztin Akgüç

Neoliberal Politikalar ve Sonuçları

22 Temmuz 2011 Cuma
\n

\n

Kapitalist veya kapitalizm benzeri düzenlerde genelde politikalar, söylemler, modeller, budalalık sözcüğü ağır kaçabilir ama insanların algılama yeteneklerinin sınırlı, bilgilerinin sığ olduğu, kolay etkilenebilir oldukları, kısa süreli çıkar hesapları ile hareket ettikleri, irdeleme yapmadıkları, neden niçin gibi sorulara beyinlerinin kapalı, belleklerinin zayıf olduğu, gösterişe, bilir gözükmeye düşkün oldukları gibi gözlemlere ve/veya varsayımlara dayanır.

\n

Medya, reklam, tanıtım araçları kontrol altında bulunduğundan, ses yayar kişileri kiralamak da sorun olmadığından yazar, bilim adamı gibi sıfatlar taşıyan bu kişilere ödül teşviki verildiğinden, politikaları, söylemleri, modelleri, istekleri insanların belleğine yerleştirmek, onları yönlendirmek, özür dilerim, gütmek zor olmuyor.

\n

Zaman zaman söylemlerle, politikalarla, modellerle hatta kuramlarla alınan sonuçları karşılaştırıp irdelemek, geçerlilikleri bir yana, çelişkili sonuçlarını da ortaya koymak gerekiyor. 1980li yılların başlarından itibaren uygulanan neoliberal politikalarla nelerin öngörüldüğü, ne gibi umutlar yaratıldığı, ne gibi sonuçların alındığını, ana çizgileriyle ortaya koymaya çalışayım.

\n

Teşviklerle, özellikle vergi teşvikleriyle, üretim arttırılacak, araştırma ve geliştirme (Ar-Ge) özendirilecek, yeni teknolojiler uygulamaya konulacak, bir yandan yatırım harcamalarının artması, öte yandan esnek çalışma koşulları istihdam düzeyini yükseltecek; ekonomiler tam istihdama yakın düzeyde dengeye ulaşacaklar; sermaye hareketlerinin ve dış ticaretin serbestleşmesi rekabeti arttırarak kaynak kullanımını etkin hale getirecek; verimliliğin yükselmesi, ekonomik büyümeyi daha da hızlandıracak, itici güç olacak; ekonomilerde görülebilecek dengesizlikler, özellikle para politikası araçları ile düzeltilecek...

\n

***

\n

Tüm dünya ekonomileri, küreselleşmeden, serbestleşmeden, rekabet olanaklarının yaratılmasından yararlanacak.

\n

Gerçekten iki binli yılların başlarında bir süre dünya ekonomisi, oldukça hızlı biçimde büyüdü, ticaret hacmi genişledi, genelde fiyat istikrarı sağlandı, işsizlik ekonomik açıdan normal görülebilecek düzeylerde tutuldu. Bu sonuç başarı gibi görülebilse de bazen başarı gibi görünen sonuçlar, bir krizin de hazırlayıcısı veya tetikçisi olabiliyor.

\n

Dünya ekonomisi, 2007 yılının ortalarından itibaren yoğunluğu çok şiddetli olmasa da bunalım içinde yaşıyor. Bu bunalımın, krizin şiddetini arttırmasından da kaygı duyuluyor. İyimser beklentilere karşın yüksek işsizlik, özellikle gelişmiş ekonomilerde, OECD ülkelerinde sürüyor. Gelir dağılımı hem ülkelerin içinde, hem ülkeler arasında giderek bozuluyor. Hemen hemen her ülkede en zengin ilk yüzde 10a giren hanehalkının harcanabilir geliri, en fakir yüzde 10 grubuna göre çok daha hızlı artıyor. Gelir dağılımında bozulma İsveç, Finlandiya, Norveç gibi sosyal adaletin daha iyi sağlandığı ileri sürülen ülkelerde dahi gözlemleniyor. Sermayeden alınan vergilerin yükü giderek hafifletildiğinden, vergi yükü daha çok dolaylı vergiler üzerinde yoğunlaşıyor, büyüyen bütçe açıklarının borçlanma ile fonlanması, ülkelerin borç krizi tehlikesini, riskini arttırıyor. Ekonomilerde krizin daha da derinleşmesini önlemek için yapılan yoğun para basımı, USD ve Avro gibi rezerv paraları, bir değer ölçüsü, bir birikim aracı olmaktan çıkarıyor. Kişilerin birikim aracı olarak kıymetli madenler de dahil geniş anlamda emtiaya yönelmeleri, emtia fiyatlarını yükseltiyor.

\n

Günümüzde dünya ekonomisinin bir fotoğrafı çekilse, yüksek işsizlik, bozulan gelir dağılımı, tam istihdamın çok altında bir faaliyet düzeyi, büyüyen bütçe açıkları, artan borç krizi riski görüntülenir. Dünya ekonomisinin süreğenleşen, kronikleşen bu kriz ortamından kurtulup kurtulamayacağı da belirsizdir.

\n

Artık günümüzde liberal politikalar pek gündeme getirilmiyor, vergi oranı düşürülürse vergi geliri artar gibi savlar ortaya atılmıyor. Laffer eğrisi çizilmiyor, Friedmandan, monetarizmden söz edilmiyor, ama dünya ekonomisini çıkmazdan kurtaracak öneriler de sunulmuyor.

\n

Neoliberal politikaların bu sonuçları vereceği öngörülmüştü. Ne yazık ki dikkate alınmadı. Geniş kitlelerin safdilliğine dayanan söylemler sürüyor, kapitalizm belki de mezarını kendi kazıyor.

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

İktidar olma hedefi 29 Mayıs 2024
Yeni anayasa alalaması 15 Mayıs 2024

Günün Köşe Yazıları