Öztin Akgüç

'İyi' Makbul Vatandaş Tipi

31 Temmuz 2011 Pazar
\n\n\n

Vatandaşa her konuda tutulan mikrofon, iyivatandaşın niteliklerini, özelliklerini bize gösteriyor. Bu konudaki çabaları dolayısıyla Pakize Sudaya teşekkür borçluyuz. İyi”, makbul vatandaş olabilmek için yalnız coğrafya, tarih, din konularında bilgi azlığı, açıkçası bilgisizlik yeterli değil; genel kültür yoksunluğu, ayrıca sözcük dağarcığının da son derece sınırlı olması da gerekli. İyivatandaş, cumhur, layık, laik, bilhassa, bilakis gibi günlük konuşmamızda sık kullandığımız sözcüklerin anlamını da bilmeyecek. Vatandaş konuştukça, Mevlananın bir özdeyişini anımsıyorum: Bilgin, başkalarının anlayabildiği kadardır. Bilgimizin niçin sınırlı olduğunu bu özdeyiş açıklıyor.

\n

İyi vatandaş, ağzı biraz kalabalık olacak, bilmediğini örtmek için şarlatanlık yapacak, bilmediğini de bilmeyecek. Bilgisizliği belli etmemek için soruyu, konuyu saptıracak; biliyormuş görüntüsü verecek; bilmiyorum demek dürüstlüğünü göstermeyecek.

\n

İyi vatandaşın, vergi, kayıt dışılık, rüşvet gibi bazı sorunları olacak, devletten çekinecek. Ayrıca vicdanen de çok rahat olmayacak, kendini az da olsa günahkâr gibi hissedecek; birilerine, bir yerlere sığınarak şefaat dileyecek.

\n

***

\n

Tanımlamaya çalıştığımiyi”, makbul vatandaş tipi, istenen niteliklere sahip olduğu için ulusal iradeyi temsil eder. Kolay yönlendirilir; bağımsızlık, özgürlük savaşına katılmaz, ayartılabilir; ileri demokrasi için gerekli konu mankeni rolünü iyi oynar. Biz bu tür vatandaşa değer verir, onun iradesini ulusal irade olarak kabul ederiz.

\n

Öte yanda, irdeleyen, sorgulayan, bilgisini arttırmaya çalışan, düzgün davranan, vergi, kayıt dışılık, rüşvet gibi sorunları olmayan, ulusal bağımsızlıktan, özgürlükten yana olan vatandaşlar vardır. Bunlar okumuş da olsalar, sicilleri düzgün de olsa, vatandaşlık görevlerini yerine getirmekte de olsalarmakbulvatandaş sayılmazlar. Ulusal iradeyi temsil edemezler. Bunların geniş kitlelere kötüörnek olmamaları için bir şekilde dışlanmaları gerekir. Büyük sözü dinlemeyen, başına buyruk, yönlendirilemeyen; emperyalizm, özgürlük, bağımsızlık, insan hakları gibi sözcükleri diline persenk etmiş, düzgün davranan kişiler iyi”, istenen niteliklere sahip vatandaş olamazlar; iç ve dış çıkar odaklarının işine yaramazlar.

\n

Türkiyenin temel sorunu, ulusal iradeyi temsil ettiği savunulan yaygıniyi”, makbul vatandaş tipinin değer yargılarını, davranış biçimini değiştirmek, algılama, iredeleme yeteneğini geliştirmektir. Başarılamadığı sürece Türkiyede ne gerçek demokratik düzen kurulabilir, ne hukukun üstünlüğü sağlanabilir, ne genel yaşam kalitesi yükseltilebilir, kısacası ne de Türkiye kalkınabilir.

\n

***

\n

Günümüzde emperyalistlerin, politikacıların, medyanın büyük bölümünün, hatta eğitim kurumlarının işine iyivatandaş tipinin yaygın olması, hatta daha da yaygınlaşması geliyor. Birkaç fakülte bitirmiş, lisans üstü eğitimi alan, devletle sorunu olmayan, topluma katkıda bulunmaya çalışan, aydınlanmadan yana olan kişiler, vatandaş bile sayılmıyorlar; görüşleri değer taşımıyor.

\n

Türkiye için iyivatandaş genel tanımı geçerli ise seçim sonuçlarına, halkoylaması sonuçlarına Türkiye seninle gurur duyuyorsloganına, devlet büyükleri önünde zıplamalara, alkışlara, yaşanan haksızlıklara, bir türlü çözülemeyen sorunlara şaşmamak gerekir. Bu ortamda alınan ve alınacak sonuçlar doğal ve tutarlıdır.

\n

Türkiyenin toplumsal yaşamında Gresham kanunu, kötülüğün iyiyi dışlaması geçerlidir. Bunun sonuçları politikada, medyada, bürokraside hatta eğitim kurumlarında gözlemlendiği gibi, bir yeteneksizler dayanışması da oluşmaktadır. Bu kısırdöngü kırılmadıkça sorunların çözümüne de olanak yoktur. Çözüm, iyiolarak nitelendirilen, açıkçası işimize gelen makbul vatandaş tipini değiştirmektir. Aydınlanmanın, bu ülkede hür, korkusuz, adil bir düzen içinde yaşamak için gerekli olduğunu kanıtlayan olayları gözlemliyoruz.

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Sorun ve çözüm 20 Kasım 2024
DEM’e gülücükler 6 Kasım 2024

Günün Köşe Yazıları