Öztin Akgüç

İleri Demokrasi-Sözde Demokrasi

06 Mayıs 2011 Cuma
\n

\n

İleri demokrasikavramına içerik kazandırılmaya çalışılıyor. İleri demokrasiden, garip bir seçim sistemiyle seçmen çoğunluğuna dayanmasa da Mecliste çoğunluk sağlayıp buyurgan, isteğince (keyfi) hareket eden tek adam yönetimi oluşturma girişimi anlaşılıyor... Gerçek demokraside bırakın tek adam yönetimini, seçmen çoğunluğuna dayansa bile hükümetlerin her istediklerini yapma hak ve olanakları yoktur.

\n

Bu köşede James Buchananun şu tümcesi sık yinelenir: Demokraside hükümetlerin her eylemini mubah sayan ahmakça görüş, zihinlerden derhal silinmelidir. Buchananun ahmakçadiye nitelendirdiği görüş, ne yazık ki, ülkemizde hukukçu sıfatını da taşıyan kişiler tarafından, yazılı ve görsel medyada destekleniyor. İç ve dış odaklar, bu odakların kurduğu, desteklediği, yayın organları, TV kanalları sesyayar olarak kullanılan kişilik ve bilgi özürlü kişileri seçmede de gerçekten büyük başarı ve duyarlılık gösteriyorlar. Kişiye tanımazsanız bile, o kişinin belirli TV kanallarında sık sık ve sürekli gözükmesi, kişi hakkında bilgilenmede yeterli oluyor, iyi bir referans oluşturuyor. O kişi hakkında değerleme notu, yanılgı payı olmadan verilebiliyor.

\n

Demokrasilerde çoğunluğun veya çoğunluğun temsilcisi olarak sunulan kişi ya da grubun her istediğini yapma serbestisi olmadığı bilinmekle beraber; bu gerçek ne yazık ki çok sık dile getirilmez. Gerçek demokrasinin iki temel taşı, dayandığı iki direk vardır: (1) Hukukun üstünlüğü, (2) vergi koyma ve kamu harcamalarının denetim altında tutulması, bütçe.

\n

Kuşkusuz halkın serbest iradesini yansıtan seçim, egemenliğin kayıtsız şartsız ulusun olduğu kuralının gerçekleşmesinin ana koşulu, dayanağıdır. Ancak halk tarafından yetki delege edilen temsili demokraside, yönetimin hukukun üstünlüğü ilkesi sınırları içinde yetkilerini kullanmaları gerekir. Yalnız oyçokluğu değil, hukukun üstünlüğün sınırları içinde kalmak meşruluk kazandırır.

\n

Bu nedenle yöneticilerin, hükümetlerin her yaptığı mubah, haklı ve meşru değildir. Buchananın alıntı yaptığımız tümcesinde vurgulanan da bu gerçektir. Nulla Poena Sine lege (Kanunsuz suç ve ceza olmaz) ilkesi hukukun üstünlüğünün temel kuralıdır. Günümüzde, gece yarısı baskınlarına, teknik takip sonucu suçlamalara, imzasız ihbarlara, geçerliliği tartışmalı kanıtlara, yargısız infaz olarak tanımlanan, cezalandırma amaçlı uzun süreli tutuklamalara bakıldığında, ülkemizde hukukun üstünlüğünden söz edilebilir mi?

\n

Kuşkusuz hukukun üstünlüğünü sağlayabilmek için yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı gereklidir. Ancak yargı bağımsızlığı, tarafsızlığı hukukun üstünlüğü, yargıç despotluğu, yargıç buyurganlığı gibi bir sonuç da doğurmamalıdır. Hukukun üstünlüğü yargı için ide geçerlidir. Yargıç, isteğince, keyfi hareket eden bir kadı gibi davranamaz. Hukukun üstünlüğü yargıcı da bağlar.

\n

Günümüzdeki uygulamalara bakıldığında kanunsuz suç ve ceza olmaz kuralının dahi bir yana itildiğini, kişilerin uzun süreli tutuklamalarla cezalandırıldığını görüyoruz. Henry David Thoreaunun bilinen, köşe yazılarında yer alan bir tümcesini yineleyelim: Haklıların mahkûm edildiği bir ülkede doğruların yeri cezaevidir.

\n

Çağdaş, demokratik sürecin başlangıcı sayılan Magna Carta, kralın vergileme dolayısıyla harcama konusundaki mutlak yetkilerini sınırlamak için kabul ettirilmiştir. Bu nedenle demokrasilerde, yasalara dayanmayan vergileme ve kamu harcaması yapılamaz. Vergilemede, vergiciliğin temel kurallarına, anayasal düzenlemelere uyulması; harcamalarda da kamu yararının gözetilmesi ve şeffaf olunması gerekir. Ülkemizde vergiciliğin temel kuralı olan herkesin ödeme gücüne göre vergi vermesinin, harcamalarda da kamu yararının gözetildiğinin, şeffaflığın ve bu bağlamda hesap verilebilirliğin sağlandığı da söylenemez.

\n

İleri demokrasinin, eksikli, şıbih, sözde demokrasi olmaması için demokrasinin temel ilkelerinin yaşama geçirilmesi, uygulanması gerekir.

\n

Çabamız, yetersiz olsa da, başarısız kalsa da hukukun üstünlüğüne, halkın aydınlanmasına, eşitliğe dayanan bir düzenin ülkede kurulmasıdır. Bu nedenle demokrasi alalaması altında buyurganlığa, isteğince (keyfi) yönetime, örtülü faşizme, ayrımcılığa, oligarşik düzene karşı çıkılmasını savunuyoruz.

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Sorun ve çözüm 20 Kasım 2024
DEM’e gülücükler 6 Kasım 2024

Günün Köşe Yazıları