Öztin Akgüç

Ekonomik Büyümenin Değerlendirilmesi

08 Temmuz 2011 Cuma
\n

\n

Genel olarak ekonomide, işletme düzeyinde bir sonuç değerlendirilirken en azından nedenlerine, kaynaklarına, sürdürülebilir olup olmamasına bakılır. Aynı sonuç, nedenlerine, kaynaklarına göre başarılı olarak da başarısız olarak da görülebilir. Değerleme yapılırken yalnız, salt sonuca bakmak yeterli değildir.

\n

Ekonomik yorum ve değerlendirmelere ilişkin bu genel kurallar, kuşkusuz Türkiyenin ekonomik büyüme hızı için de geçerlidir. Türkiye ekonomisinin yılın ilk üç ayında yüzde 11.0 düzeyinde hızla büyümesi övünme ve övgülere yol açtı. Avrasya kaplanı büyümede”, “tüm dünyaya toz yutturduk”, “Çin bile hızımıza yetişemedi”, “tüm dünya Türkiyenin başarısına şapka çıkardı”, “Türkiye, Avrasya kaplanına dönüştü”, “Bomba gibi rakamlar”, “Türkiye dünyanın en hızlısıgibi manşetler atıldı, yorumlar yapıldı.

\n

Büyümenin nedenleri incelenirken iç tüketim artışının etken olduğu, iç tüketim artışını da dış açığın beslediği yönünde görüşler ortaya atıldı.

\n

Türkiyenin ekonomik büyümesinin Çin, Hindistan hatta Asya kaplanları olarak nitelendirilen ülkelerden farklı bir yönü var. Çin başta olmak üzere bu ülkeler dış ticaret fazlası veriyorlar. İhracat çekişli büyüyorlar. Cari işlemler fazlaları olduğu için, döviz rezervleri artıyor, genelde ABDye borç veriyorlar. Riskleri ABD üzerinde yoğunlaşıyor. Türkiyenin durumu farklı, Türkiye sürekli dış ticaret ve buna bağlı cari işlemler açıkları veriyor. Terim yerinde ise ithalata bağlı büyüyor. Dış borçları sürekli artıyor, ülkenin toplam döviz rezervi negatif. Döviz varlığı konusunda bir yargıya varmak için yalnız TC Merkez Bankasının döviz rezervine bakmak yeterli değil. Bankaların bilanço içi döviz pozisyonlarına, özel kesimin döviz açıklarına, kısa pozisyonuna da bakmak gerekiyor.

\n

Türkiyenin 2011 yılının ilk çeyreğinde ulaştığı büyüme, arızi, geçici nedenlerden kaynaklanan, kırılgan, sürdürülemez büyüme olarak nitelendirilebilir.

\n

Dünya ekonomik koşulları Türkiye açısından ekonomik büyüme için elverişli bir ortam yaratmıştır. Ülkeler genelde ihracatı arttırarak, mal ihracatı, yanı sıra işsizliği de ihraç etme politikası izlemişler; alıcıların ödeme gücü, cari açıkları, borçları üzerinde durmamışlardır. Türkiye, bu ortamdan yararlanarak ithalatını rekor düzeyde arttırabilmiş, ithalata, tüketim artışına dayalı büyüme gerçekleştirebilmiştir.

\n

Dünyada likidite bolluğu, faizlerin şok düzeylerde oluşması, son yıllarda Ortadoğuda yaşanan istikrarsızlık, Türkiyeye cari işlemler açıklarının fonlaması olanağını vermiştir. Bu geçici nedenler de ortadan kalktığında, Türkiyenin dış açıkları fonlama olanakları daralacak ve/veya maliyeti yükselecektir.

\n

Türkiyenin ekonomik büyümesini sağlıklı temele oturtmak, yapay, sağlıksız şişkinliklerini önlemek için, kanımca, yerinde öneriler yapılmaktadır. Bunların başlıcalarına değinelim:

\n

Bankalarda zorunlu yasal karşılık oranlarının yükseltilmesi ve TL karşılıklara faiz ödenmemesi... Bankalar tepki verse de TCMBnin politikası yerindedir. Ancak TCMBnin banka bilançolarını da dikkate alarak bu önlemin bir sınırı olduğunu göz önünde tutması gerekir.

\n

Ara malı ithalatını kısmak, ara mallarını olanak ölçüsünde yurtiçinde, KOBİler aracılığı ile üretmek... Türkiye gibi büyükçe bir ekonomi için ithalat ikamesi uygun politikalardır. Bazı dış ve iç ayartılarla, aşılamalarla izlenen politikaların olumsuz sonuçlarının görülmeye başlanılması bile umut vericidir.

\n

Enerjide dışa bağımlılığın azalması, temiz, yenilenebilir enerji üretiminin arttırılması... Güneş ve rüzgâr enerjisinden yararlanma olanaklarını arttırma yerinde uygulamalardır. HES (Hidrolik Elektrik Santralları) projeleri dışsal maliyetleri, çevre etkileri dikkate alınarak değerlendirilmelidir.

\n

Tüketici kredilerini frenleme... Bu konuda ani frene basılmamalı, zaman içine yayılarak, kamuoyu bilgilendirilerek sınırlama yönüne gidilmelidir.

\n

Ekonomide amaç, sürekli, istikrarlı, kendini besleyen bir büyüme hızına ulaşmaktır. Zaman zaman göze çarpıcı büyüme hızlarından ziyade, sağlam temellere dayanan bir büyüme yeğlenmelidir.

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Sorun ve çözüm 20 Kasım 2024
DEM’e gülücükler 6 Kasım 2024

Günün Köşe Yazıları