Öztin Akgüç

Dik Durmak

17 Temmuz 2011 Pazar
\n

Kişiler yaşamları boyunca dik durmalı, ilkeli olmalı, sürüngenleşmemelidirler. Yalnız bizde değil belki tüm dünyada dik durmanın, kişilikli davranmanın bir maliyeti vardır. Dik duruş, başkaldırı, düzgün davranış, geniş kitlelere kötü örnek olmasın diye dik duranlar, dik durmaya çalışanlar bir şekilde cezalandırılır, en azından dışlanırlar. Buna karşı yalakalar, sürüngenler, fırsatçılar, her kalıba uyanlar ödüllendirilir. Bu ödüllendirme yalnız bir hizmetin karşılığını vermek değildir. Aynı zamanda geniş kitlelere bak sen de sürüngenleş, yalakalık yap, alkışla, örneklerde görüldüğü gibi ödüllendirilirsiniletisi de verilir. Sürüngenleşmenin bir getirisi vardır; ancak itibarı yoktur. Bazı TV kanallarında sesyayar olarak kullanılma, köşe yazarlığı, yüksek araştırma bedelleri, hatta başarı ödülleri, iç ve dış seyahatlarde refakat, şiltler onlara itibar kazandırmaz. Sürüngen, satılık, özür dilerim, zaman zaman da pislik olarak tanımlanırlar. Bu tür kişileri kullanan iç ve dış çevreler dahi, gradosunu bildikleri bu kişilere güven duymaz, saygı göstermezler.

\n

***

\n

Yozluğun yaygınlaştığı bir dönemde, dik dur, düzgün davran, inanılır ol söylemi, öğüdü belki hikâye gibi gelir. Ancak özgüven ve saygınlık kazanmak için dik duruş, ödün vermemek asgari koşullardır.

\n

Dik durabilmek için tutarlı olmak, haklı olmak, inanmak, öngörülü ve temkinli davranmak gerekir. Atalarımız, gırtlak dokuz boğumdur, söylediğini kulağın işitsin”, “büyük lokma yut büyük söz söyleme deyimlerini boşuna söylememişlerdir. Fevri, duygusal davranışlar, bilgi noksanlığına dayanan savlar, öngörü eksikliği, sağduyu filtresinden geçmemiş, göze çarpıcı tümce söyleme tutkusu veya alışkanlığı, kişinin dik durmasını zorlaştırır. Böyle davranıldığında, zamanla tevil kaçamak yolları aranır, alttan alınır, amacını aşan sözcükler gibi özürler beyan edilir; her ne kadar sözümün arkasındayım gibi açıklamalar yapılsa da sözden dönülür. Kişi, beyanları, davranışları ile kendini açmazlara sokmamalı, güvenilirliğini yitirmemeli, saygınlığını gidermemelidir.

\n

Dik duramamak, diz çökmek, sürüngenleşmek, güçlü karşısında iki büklüm olmak, insan onuruna yakışmadığı gibi, diz çöktürmek de, insanca bir davranış değildir. Kişi, olabildiğince karşı tarafa saygılı davranmalı, gururunu kırmamaya, aşağılamamaya özen göstermelidir. Kırıcı davranışlar özürü gerektirir. Kişiler, sürekli özür dileme zorunda da kalmamalıdırlar. Özür, bir yerde haksızlığı kabul etmektir.

\n

Dik duruş, tutarlı olmak, yalnız kişiler için değil, politikacılar, siyasal partiler için daha da zorunludur. CHP tutuklu milletvekilleri için bir tepki göstermeliydi; nitekim bu tepkiyi de göstermiştir. TBMMye gidip, yemin etmemek bir tepkidir. Ancak gösterilen tepki, en etkili, en yerinde bir tutum mu idi? Tartışılabilir, farklı değerlendirmeler olabilir. Böyle bir karar alındığına göre, bu karar doğrultusunda tutarlı bir şekilde, sonuna kadar yürümek gerekirdi.

\n

***

\n

TBMM, belli bir zaman aralığında, tutuklu milletvekillerine tutuksuz yargılanma yolunu açarsa, CHPnin tepkisi başarılı bir sonuç vermiş olur. Tutukluluk süreleri, bir yargısız infaz, bir ceza, öç alma şeklinde yorumlara yol açacak şekilde uzarsa, CHPnin tepkisinin etkinliği, yararı tartışmalı hale gelir. Ne gereği vardı veya niçin sonuna kadar gidilmedi soruları gündeme gelir.

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Sorun ve çözüm 20 Kasım 2024
DEM’e gülücükler 6 Kasım 2024

Günün Köşe Yazıları