Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Satrançta türban piyonu neye evrilecek?
Daha sular durulmadı. Durulmasına da epey var. Ta ki birileri yeni bir gündem patlatıncaya kadar... CHP’nin Meclis’e verdiği “başörtüsü” yasa önerisi siyasi satrançta beklenmedik bir hamle idi. Türbanı hem iktidarın istismar alanından çekmek hem de oylarına talip olduğu “endişeli muhafazakârlar”ı rahatlatmak. AKP derhal kendi piyonunu ileri sürdü “Yasa yetmez anayasada değiştirelim bunu” diyerek. Hatta Erdoğan’ın sözleri üzerine hiç zaman kaybetmeden anayasa değişikliği için çalışmalar da başlatıldı AKP cephesinde.
Siyaset satranç gibidir. Kendi hamlenizi yapmadan önce, rakibinizin sizin ileri sürdüğünüz piyona karşı yapacağı hamleleri de öngörmek şarttır. Hangi piyonu ne zaman oynayacağınız da aynı şekilde önemlidir. Oyun bitti mi, hayır. Kılıçdaroğlu ve Erdoğan satranç masasında ve hamleler sürecek. Daha zaman var...
Google’ın yapay zekâ araştırma şirketi Deepmind’ın programcıları, sinir ağı algoritmalarını ve makine öğrenimi tekniklerini mükemmel yazılım mühendisliği ile birleştirerek AlphaZero ismindeki yapay zekâyı yarattıklarında AlphaZero’ya bir insanın herhangi bir pozisyondan hangi hareketleri yapacağını tahmin etmesi öğretilmişti. Yakın zamanda yapılan bir araştırma, bir insanın belirli bir hareketi yapma olasılığının ne kadar olacağını tahmin etmenin yanı sıra, bu hareketin ne kadar iyi olduğunu hesaba katmanın da önemli olduğunu gösterdi. Peki hangi hareketlerin diğerlerinden daha iyi olduğunu nasıl ölçersiniz? Bunu üzerine bilim dünyasında araştırmalar hâlâ harıl harıl sürüyor.
Geriye dönersek, “Türban piyonu doğru hamle miydi?” tartışmasının nereye evrileceğini, nasıl sonuçlanacağını bilmiyoruz; peki konu Alphazero benzeri bir yapay zekâya havale edilseydi? İlerleyen hamleler nasıl olmalı? Türban piyonu madem öne sürüldü; bu sadece türbanın özgürleştirilmesi değil tüm diğer özgürlüklerin geri kazanımı için bir hamle haline getirilebilir mi? Kadının her anlamda özgürlüğü örneğin, İstanbul Sözleşmesi’ne yeniden dönmek... Kadın bedeni üzerinden yürütülen tüm egemenlik biçimlerine karşı çıkmak... Basın özgürlüğü örneğin? Sansür yasası bugün iktidarın elinde tuttuğu en önemli koz. Seçimlerden protesto eylemlerine kadar her toplumsal hareketin merkezinde artık internet. Baskıcı rejimlerinin ezberlerini bozuyor. Basın kadar sosyal medyanın gücünü de kısıtlayacak bu yasadan vazgeçilmesi de aynı kapsamda.
Bu yüzden gereksiz tartışmalarla zaman kaybetmek yerine ileriye bakılmalı, türban hamlesinden ortaya yeni bir kazanım, kutuplaştırıcı değil birleştirici bir yeni öykü çıkarmaya çalışılmalı...
KADIN, YAŞAM, ÖZGÜRLÜK
İranlı kadınların sloganı bu: “Kadın, yaşam, özgürlük.” Türban onlar için sadece bir baskı aracı değil, İslam Cumhuriyeti’ni temsil eden bir amblem. İran İslam Cumhuriyeti, şiddet, internet kesintileri, kitlesel tutuklamalar ve cinayetler gibi olağan taktiklerini uygularken kadınlar bedensel özgürlükleri için sokaklara çıkıyor kız öğrenciler üniformalarını çıkartıp meydan okuyorlar. Ve bu kez eskisinden farklı olarak erkekler de kadınların yanlarındalar. Belli ki sürecek...
Tek konu, iki komşu ülke. Satrançta amaç aynı hamleler farklı..
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
En Çok Okunan Haberler
- Saadet'te yeni genel başkan belli oldu
- Kriminal raporun ayrıntıları ortaya çıktı
- Yandaş yazar, son anket sonuçlarını açıkladı!
- İktidarın '25 Kasım' korkusu
- İstanbul'da aile katliamı
- AKP sayesinde bu düş de gerçek oldu!
- 4 kişiyi öldürüp intihar etti!
- 'Bu işin şakası yok, herkes ayağını denk alsın'
- Akalın'dan İYİ Parti'yi karıştıracak açıklama
- Gökçek döneminde belediyeden geçen karar pes dedirtti!