Özlem Yüzak
Özlem Yüzak ozlem.yuzak@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Kültürün Yerini Rant Alırsa...

11 Mayıs 2011 Çarşamba
\n

kentsel gelişim

\n\n\n

\n\n\n

Konu Kültür Mirası ve Kentsel Gelişme. Üç siyasi partinin (AKP, CHP ve MHP) milletvekili adayları partilerinin kültür politikaları bağlamında bu konuyu tartışıyor. Paneli düzenleyen kurum Avrupa Kültürel Miras Kurumu EUROPA NOSTRAnın Türkiye temsilcisi olan Bizim Avrupa Derneği. Hızlı göç ve plansız büyüme ile birlikte çarpık kentleşmenin alabildiğine arttığı Türkiyenin en önemli sorunlarından biri. Hele konu toplam nüfusun yüzde 18ini barındıran İstanbul gibi tarihi bir kent ise daha da önem kazanıyor. Toprak rantının daima siyasi rant ile iç içe geçtiği İstanbulda bugün yaşananlar Haydarpaşadan Sulukuleye, kitabına uydurulan imar planlarına, adım başı dikilen gökdelenlerden, yaşam alanıdiye lanse edilen alışveriş merkezlerine, katledilen yeşil alanlara kadar bu kadar çarpıklıklar alenen ortalıkta dururken, arkeolojik kazılara çanak çömlekdiyen bir başbakan bu söylemini utanmadan sürdürürken, çok daha bir beklenti ile izliyor katılımcılar 3.5 saat süren paneli

\n

Hal böyle iken konuşmacıların söylemi vizyoner bir politik vurgunun çok uzağında. AKPyi temsilen katılan İstanbul Milletvekili İdris Güllüceye göre Kentlerin çarpıklaşmasında, kültürel değerlerin korunamayışının nedeni, geçmişi ile barışık olmayan elit, seçkin kesim. Mahalle baskısı denilen kavram yüzünden insanlar geleneklerini yaşatamıyor ve bu nedenle çarpık kentleşmeler ortaya çıkıyor. Bu kadar

\n

Güllüce 13 yıl Tuzla Belediye Başkanı olarak görev yapan, aynı zamanda Büyükşehir Belediyesi Başkanvekili de olan ve bu makamda kendi gönlünce at oynattığı için, AKPnin ilk kez medya tepkisiyle görevden aldığı ama bir süre sonra belediye meclisi tarafından yeniden aynı göreve getirilen, 2004 seçimlerinde milletvekili olan bir isim. CHPyi temsilen panele katılan Prof. Dr. Binnaz Toprak konunun uzmanı olmadığını ve tamamen duyarlı bir vatandaş olarak kendi görüşlerini anlatacağını söyleyerek gördüğü çarpıklıkları dile getirdi. İyi güzel de nerede CHPnin kentsel gelişim ile ilgili politikaları? Neden bu kadar yoğun katılımın olduğu bir panelde CHP konuya hâkim bir uzmanını göndermez? Şehir plancısı ya da mimar bir milletvekili adayı yok mu? Hakkını vermek gerekir ki bam telinebasan kişi uzun yıllar şehir plancısı olarak görev yapan Ahmet Turgut oldu. Evet MHP milletvekili adayı Turgut bunlara değindi ama popülist söylemini de koruyarak... Panelistlerin ardından bir değerlendirme yapan Prof. Zekai Görgülü her üç partinin beyannamesinin de tehlikeli bir popülizmin baskısı altında olduğunu vurgulayarak panelin en can alıcı cümlesini söyledi. Popülizmin siyasette olabileceğini fakat bunun sınırlarının iyi bir şekilde çizilmesi gerektiğini söyleyen Görgülü, bundan sonrası için planlı ve sürdürülebilir bir yaklaşım mı, yoksa projeci bir yaklaşım mı benimseneceğini sorguladı. Kentsel koruma deyince Türkiyenin duayenlerinden olan Prof. Doğan Kuban ise 59 yıldır restorasyon konusu ile uğraşıyorum. Bugüne kadar benden onlarca koruma planı istediler. Hepsini yapıp önlerine koydum, bugüne kadar hiçbir koruma planının uygulandığını görmedimdiyerek durumun umutsuzluğunu açıkça ortaya koydu. İdris Güllüceye gönderme yaparak, kültürün sadece müzik, sanat olmadığını vurgulayan Kuban, fiziksel çevrenin asıl kültürümüz olduğunu söyledi. Kültürün parayla kazanılmadığının, parayla korunması gerektiğinin de altını çizdi ve seçkinler sayesinde her şeyi öğrendiklerini de vurguladı.

\n\n\n

EĞİTİM

\n\n\n

\n

Seçime Kurban Edilen Gençlik

\n

\n

Şu soruyu ortaya atmak istiyorum: Seçim döneminde olmasaydık, 1.7 milyon gencin geleceğini yakından ilgilendiren şifre ve skandallarla dolu YGS iptal edilir miydi acaba?

\n

Ve bir soru daha izninizle: Bir Avrupa ülkesinde, bir Güney Kore, Japonya, Çin gibi Uzakdoğu ülkesinde, bir ABDde, kısacası bilgi toplumu ülkelerinde YGS tarzı bir sınavda yaşananlar yaşanmış olsaydı ve toplumun her kesiminden bu denli yoğun tepkiler gelseydi o ülkenin yöneticileri ne yaparlardı? İşi örtbas edebilirler miydi?

\n

YGS giderek çetrefilleşen bir sürecin içine çekiliyor. Siyasallaşıyor, siyasallaştıkça biz ve ötekilerdiye ayrıştırılıyor. Her gün farklı bir skandala imza atan ÖSYMnin beceriksizliği, işleri yüzüne gözüne bulaştırması tescillendikçe ilgili mercilerin suskunluğu da artıyor.

\n

\n\n\n

ÇEVRE

\n\n\n

Siyanür Felaketi Örtbas Ediliyor

\n

\n\n\n

\n

\n

Söylem artık şaşırtıcı gelmiyor. Kütahyadaki Eti Gümüş Madeni işletmesinin 3 siyanür havuzunda cumartesi günü meydana gelen çökme, hemen ardından ikincisinin de zarar görmesi üzerine artan endişe son derece doğal. Zira barajda 15 milyon metreküp atık siyanür bulunuyor. Siyanürlü sular sadece üçüncü havuz tarafından tutuluyor. Bir litre suda siyanür miktarı 8 mg olursa insanı zehirliyor, 20 mg öldürüyor. Kütahyadaki atık havuzunda bir litre suda 1000 mg siyanür var. Gerisini siz düşünün, sadece çevre halkını değil oradaki tarlaları, yetişen bitkileri, balıkları Bugüne kadar her çıkan sorunda şirketlerin yanında olup onların haklarını kıyasıya savunan Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu aynı tavrını sürdürüyor. Çökmenin nedenlerini araştırmak yerine, üstelik bu kez muhalefeti de işin içine katarak “…Şu anda sızma yok ki, neden bahsediliyor? Devlet neyi söylüyorsa doğru söyler…” deyip duruyor. Oysa uzmanlar farklı konuşuyor. 2004’te 41 milyon 200 bin dolara Yıldızlar SSS Holdinge bağlı olan Söğütsen Seramike satılan Kütahyadaki Eti Gümüş işletmesinde, defalarca uyarılmasına rağmen neden kapasitesinin üzerinde üretim yapıldığı ve atıksu barajlarının yetersiz kaldığı neden konu edilmiyor?

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları