Özlem Yüzak
Özlem Yüzak ozlem.yuzak@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Dayaklı ve Coplu Ekonomi...

01 Haziran 2011 Çarşamba
\n

\n\n\n

Seçim öncesinin tozu dumanı arasında yok olup gitti İSMMMOnun Türkiye Sanayi Üretimi ve Gerçekler raporu. Oysa bugün iktidar partisinin seçim gündemi içinde kasıtlıolarak yer almayan yoksulluk ve işsizlik ana köklerini bu ülkenin sanayi üretiminde çuvallamasından alıyor. Kasıtlı yer almıyordedik; çünkü 8 yıl boyunca tek başına iktidar olmasına karşın işsizliği ve yoksulluğu azaltacak en küçük bir adım atmamış olan AKPnin şimdi meydanlara çıkıp yapacaklarını sıralaması komik kaçardı. Onlar da zaten bunun farkında oldukları için enerjilerini Kanal İstanbulbenzeri çılgın projelerinesarf etmeyi yeğlediler. Miting meydanlarında Başbakan yeni projelerini sıralarken yanına yaklaşarak İşsizimdiye haykıran bir iki kendini bilmezin üzerine 10ar polisin atılıp biçareleri coplaması ile diğer sesler de kendiliğinden kesiliverince o konu da kapandı şimdilik... Gelelim İstanbul Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odasının raporuna... Sanayi sektörünün 3 bin ürün kalemi incelenerek hazırlanan rapora göre Türkiye üretemediği 18 ürüne, 5 yılda 29.4 milyar dolar ödüyor. Optik cihazlar, tıbbi görüntüleme cihazları, yazıcı ve kopyalama cihazları gibi yüksek teknoloji ürünlerin başı çekiyor. Tabii cep telefonları ve dijital kameralar olmak üzere birçok tüketici elektroniğini de unutmayalım. Tansiyon aletini, klavyeli çalgıları, bankaların ATMlerini, matbaaa makinelerini hep ithal ediyoruz. Helikopter ve uçakları saymayalım bile... Özel havayolu şirketlerinin de devreye girmesi ile her yıl onlarca uçak satın alınıyor, herkesi uçuruyoruz reklamları ile vatandaş göklerden yere inmiyor, ancak kendi uçağımızı üretmeyi daima erteliyoruz. Sadece tekstile dayalı ekonomi ile yol alınamayacağını gördük. Ancak bir türlükatma değerli üretim temelli ulusal bir ekonomi inşa etme yoluna gidilmedi. İşin gelip dayandığı yer ise kaçınılmaz şekilde ulusal ekonomi. Ötesi yok. Liberaller ulusal sözcüğünden bile hâlâ dehşete düşseler de, güçlü bir ulusal ekonomi oluşturulmadıkça cari açığa mahkûmiyetimiz sürecek... Bugüne kadar AKPnin ekonomideki şansı hem Türk bankacılık sektörünün güçlü olmasıydı hem de küresel ekonominin zafiyetiydi. Sıcak para girişleri daima imdadına yetişti. Ancak küresel ekonomi üzerindeki kara bulutlar dağılmış değil. Her ne kadar G8 ülkeleri 5 gün önce Fransanın Deauville kentinde toplanarak dünyaya iyimserlik mesajları vermeye çalışsalar da Avrupadaki borç krizi henüz aşılamadı. Ergin Yıldızoğlu önceki gün köşesindeABD ekonomisinin günde yaklaşık 6 milyar dolar açık ürettiğini ve 14.294 trilyon dolarlık borç sınırına çarpmak üzere olduğunu yazdı. Yıldızoğluna göre artık ABDnin temerrüde düşmesinin engellenemeyeceğine inanılıyor. Öyleyse durumu idare etmenin yollarını aramak, panik önlemeye yönelik bir söylem yaratmak gerekiyor. Zaten G8de küresel ekonominin baronları tam da bunu yapıyor. Türkiye ve Türkiye gibi ülkelerin tek şansları ise kendi ayakları üzerinde durabilen, katma değerli üretime odaklı bir ekonomi yaratmaktan geçiyor. Çin bunu anladı ve kendi özgün ekonomisini yaratıyor. Yoksulluk ve işsizliğin de en önemli ilacı bu... Bu yapılamaz ve AKP de iktidarda kalmayı sürdürürse önümüze dayatılacak olan dayaklı ve coplu ekonomidir...

\n

***

\n

Alev Coşkunun Liberal Ekonominin Çöküşü - Küresel Krizkitabı tam da ulusalcı ekonomilerin yükselişine vurgu yapıyor. “2011’in ilk çeyreğinde kriz hâlâ sürüyor ve ne zaman sona ereceği belli değil. Ekonominin eski düzeyine ulaşması uzun sürecek. BM, AB, Dünya Bankası, IMF gibi kurumlar bu krizi yüzyılın tsunamisi diye niteliyor. Kriz liberal piyasa ekonomisinin çöküşü. Adam Smithin ortaya koyduğu liberal ekonominin temelindeki o ünlü kuralı ‘her şeyi piyasaya bırakın, piyasanın görünmez eli her şeyi düzenler anlayışı çöktü. Bu kriz piyasanın görünmez elinin her şeyi düzenleyemediğini ortaya çıkardı. Bunun analiz edilmesi gerekiyordudiyen Coşkun, Son otuz yıldır, Ulus devlet çöktü, ‘Ulusalcı ekonomi yoktur, küreselleşme vardırdenildi. Ama bütün bu savlar, 2008 küresel kriziyle ters kepçe geldivurgusunu yapıyor. Kitap 2008 krizini ve dünyadaki ekonomik gelişmeleri anlamaya yarayacak bir kaynak kitap niteliğinde...

\n

\n\n



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları