Özgen Acar
Özgen Acar ozgenacar@gmail.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

Yitikler...

09 Haziran 2015 Salı

1960’tan bu yana gazeteci olarak Türkiye’deki her türlü seçimi izledim. Hiçbiri, 7 Haziran seçimi kadar iktidarın çıkarına yürütülmemişti.
Ruhsal sorunları yabancı basında başlıklara çıkan hazret, “başkanlık” için bir yerlerini yırta yırta 51 meydanda dolaştı. Çıkardaş TV’lerde döktürdü. İlla da anayasayı değiştirerek, başkan olacaktı. Önce 400 dedi, sonra 330’a indi... Sonra bir dilenci gibi “koalisyon olmasın” diye yalvarmaya, yakarmaya başladı. Seçmen “Allah versin!” dedi. Anayasa değişikliği uzayda kayboldu!
Bir yerlerini yırtıyordu, şimdi artık ruhsal sorunlarının yanı sıra bir de basur tedavisi gündeme gelmiş olmalı!
Kimileri “diktatör” dedi. Kimileri “sultan” dedi. Birlikte kurdukları “paralelin” eşbaşkanı Feto hazretleri dün “Firavun da kendini çok güçlü görüyordu ama yıkılıp gitti sonunda... Bugün milleti kurban edenler, yarın olurlar millete kurban!” diye bir açıklama yaptı. Böylece “firavun” diye bir unvan daha kazanmış oldu.

***

“Vantrilokları” bilirsiniz... Bazı kişiler karınlarından da konuşabilirler. Kucaklarına oturttukları bir kuklayı, içindeki eliyle oynattıkları ağızlarından sanki konuşuyormuş gibi izleyiciyi güldürürler. Sultan ile Veziriazam ne zaman bir araya gelse, aralarındaki boy farkından dolayı da bende bu izlenimi yarattılar.
Seçimin ikinci kaybedeni “veziriazam” oldu. 81 ilde, devletin uçakları, helikopterleri, Mercedes’leri ile dolaştı. Sonuçta sultanın görmek istemediği “koalisyon” sonucunu becerdi! Önceki seçime göre “AKP’nin yüze 10’luk oyunu yitirdi”, deniliyor. Gerçekte Sultan’ın yüzde 12’lik oyunu yitirmeyi başardı!

***

AKP’nin, aralarında Cemil Çiçek, Bülent Arınç, Ali Babacan, Beşir Atalay, Ömer Çelik, Mehdi Eker, Hayati Yazıcı, Taner Yıldız, Faruk Çelik, Mevlüt Çavuşoğlu, Bekir Bozdağ gibi ağır toplarının da bulunduğu 70 kadar milletvekili “üç dönem” kuralı nedeniyle aday olamadılar.
Ama Sultan, bu kuralı yırttı. Anımsarsınız Turgut Özal ve Süleyman Demirel başbakanlıktan cumhurbaşkanlığına sıçradıklarında, güçlü partileri yıkılmış, koalisyonlar ortaya çıkmıştı. Şimdi de aynı durum AKP için geçerli. Hatta Abdullah Gül ile birlikte yeni bir parti hazırlandığından söz ediliyor. Bu oluşum ise AKP’nin tarih sayfalarında yitip gitmesine yol açabilir.

***

Bir başka yitik de MİT Müsteşarı Hakan Fidan’dır. TIR olaylarının yasal korkusundan ötürü, dokunulmazlık kazanmayı amaçlayıp AKP’den aday olmak için istifa etti.
Ucu kendisine dokunacağı için Sultan’ın “sırdaşım” dediği Fidan’a “otur oturduğun yerde” diye fırça attıktan sonra tükürdüğünü yalamak zorunda kaldı. Sultan’ı bile dışlayan seçmenin Fidan’dan hesap soracağı zaman yakındır!

Kazananlar...
Kuşkusuz bu seçimin en önemli kazananı “Halkların Demokratik Partisi (HDP)oldu. HDP’nin barajı aşıp aşmayacağı günlerce tartışıldı. Hiçbir demokratik ülkede bulunmayan yüzde 10’luk çıtayı, HDP yüksek atlarcasına değil, sırıkla atlarcasına aştı.
HDP, yalnızca Güneydoğu ve Doğu Anadolu’da değil, tüm Türkiye’de varlığını kanıtladı. İstanbul’da 11, İzmir, Mersin, Adana’da ikişer, Ankara, Antalya, Bursa’da birer milletvekili çıkardı. Yurtdışında AKP’den sonra yüzde 20.4 oyla ikinci parti oldu.
Bu sonuçlar PKK terörünün, Türkiye içinde ve dışına göç ettirmek zorunda bıraktığı insanların “huzur” ve “barış” istediklerini kanıtladı. Şarkıcı İbrahim Tatlıses, oy kullanırken “Oyumu barışa attım” diyerek HDP’yi işaret etti ve PKK terörünü dışladı. HDP yönetimi başarısını bu açıdan algılamalı ve şımarmamalıdır.
Yabancı basın, HDP’nin başarısını “Avrupa’da ilk kez seçimlere girip başarı kazanan Yeşillere” benzetti. “Yeşillerin” Avrupa’ya barış doğrultusunda bakış açısı kazandırdıklarını anımsattı.

***

Seçimin bir başka kazananı ise “kadın” oldu. Dört partiden TBMM’ye 96 kadın girdi. Bir başka deyimle, yaklaşık 6 milletvekilinden biri kadındır. Kadınların 21’i türbanlıdır.
Yeni Meclis’in en güzel yanlarından biri de Sultan’ın seçim meydanlarında “Kuran’la” dolaştığı, AKP’nin dini siyasete egemen kıldığı bir ortamda “gayrimüslimlerin” de TBMM’ye girmiş olmalarıdır.
Örneğin en son gayrimüslim temsilci 1961’de Kurucu Meclis’e genel seçimle değil, cemaatlerce atanmışlardı. Bu kez İstanbul’dan, üstelik bir kadın Ermeni vatandaşımız Selina Özuzun Doğan CHP’den seçildi. Ayrıca İstanbul’dan “İslamcı” AKP’den Markar Eseyan, “Kürt” kökenli HDP’den Garo (Karabet) Paylan da TBMM’de Ermenileri temsil edecekler.
İlk kez bir Ezidi, üstelik kadın Feleknaz Uca, Diyarbakır HDP’den TBMM’ye geliyor. Yıllarca Almanya’da “Yeşillerden” eyalet meclisine seçilmiş olan Ali Atalan da Batman’da HDP’den seçilen 2. Ezidi oldu.
Geçen seçimde bağımsız olarak seçilen Süryani Erol Dora, bu kez Mardin’de HDP milletvekilliğini tekrar kazandı.
İzmir CHP’den Özcan Purcu, TBMM’ye giren ilk Roman vatandaşımız olma unvanını kazandı. Böylece Avrupa’da milletvekili seçilen 3. Roman oldu.

Berabere kalanlar…
Kemal Kılıçdaroğlu’nun CHP’si ile Devlet Bahçeli’nin MHP’si 7 Aralık seçimlerini beraberlikle kapatan partiler oldular!  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Kadın cinayetleri... 18 Ekim 2024
İran-İsrail... 11 Ekim 2024

Günün Köşe Yazıları