Teröristan Sultaniyesi! (2)

08 Eylül 2015 Salı

Cuma günü yazımız şöyle başlamıştı: “Sanki 7 düvele karşı savaşıp özgür Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ülkesinde değil bir ‘Teröristan Sultaniyesi’nde’ yaşıyoruz!”

Pekaka terörü!
Sonrasında IŞİD’in Suruç terörüne değinmiş, ardından da “Pekaka Terörü” ile şu bağlantıyı kurmuştuk:
“Bu olay üzerine sözde IŞİD hedeflerinin uçaklarla vurulmasına başlandı. Ama gerçek hedefte PKK vardı. Uyuyan yılan uyandırıldı. 21 Temmuz’dan bu yana PKK, sınır karakollarına saldırdı. Yollara döşediği mayınlarla askerlerimizi ve polislerimizi şehit etti. O günden sonra şehit sayısı 44 günde 180’i aştı.”
Gün geçmiyor ki yöreden şehit haberleri gelmesin... Pazar günü Hakkâri Dağlıca’dan daha ağır bir darbe geldi. “Pekaka”, 16 askerimizi şehit etmişti.
17 ve 25 Aralık yolsuzluk dosyalarının açılmaması için hâlâ 400 vekil derdine düşen “teröristan sultaniyesinin” başındaki zat, “yürekleri dağladığı” için olayı “kınadı”.
Her geçen gün “kınamaktan” başka ne yapılıyor? Böylece bir yerlere kına yaka yaka sultaniyede tüketim arttığı için, Suudi Arabistan’dan daha çok kına satın alınacağı anlaşılıyor!

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Trafik terörü!
Dünkü gazetelerde “trafik terörünün” yurt genelinde 25 can aldığı haberleri vardı. Yaralananların sayısı açıklanmamıştı. Düşünebiliyor musunuz “pekaka”, bir günde 16 askerimizi şehit ediyor, yürekler dağlanıyor, insanlar acı çekiyor; ama trafikte aynı gün 25 kişi ölüyor!
Türkiye Şoförler ve Otomobilciler Federasyonu Başkanı Fevzi Apaydın “Trafik kazalarında ölenlerden onda birinin çocuklar, yaralananların ise yüzde 17’sinin 3-17 yaş arasındaki kuşaktan olduğunu” açıkladı.
Trafik terörü ile bağlantılı geçmişten somut bir “kırmızı ışık olayını” anımsayalım! Mayıs 1998’de bir gün TRT İstanbul Radyosu ses sanatçısı Sevim Tanürek, kendisine yanan yeşil ışıkta yaya geçidinden karşıya geçmektedir.
Özel bir araç, hızla geldiği yaya geçidinde, kendisine yanan kırmızı ışığa aldırmadan, yoluna devam ediyor, Tanürek’i havaya ve ruhunu da göklere savuruyor. Geride 25 metrelik fren izi kalıyorsa da sürücünün şehremini olan babasının emrindeki arozözler caddeye baştan aşağıya yıkıyorlar!
Bu olaydan sonra, sürücüye 3 ay öncesinin tarihiyle “ehliyet verildiği” haberleri de basına yansımıştı! Kaza raporunda Tanürek’i, 8’de 8 kusurlu bulan görevli, Deniz İşletmeleri Genel Müdür Yardımcılığı’na atanmıştı!
2 yıl sonra da, sürücüye Kasımpaşa Deniz Hastanesi’nce “testis kanseri” tanısı ile askerlik için “çürük raporu” verilmişti. Bu rapor iş görme gücünün yüzde 60’ını yitirenlere veriliyor.
Sürücü ardından evlenmiş, “testis kanserine” karşın bir de çocuğu olmuştu! Bu hastalık tedavi edilebiliyordu. Demek ki iyileşmişti. Bu durumda askere gitmesi gerekirdi... Dağlıca’dan şehit haberleri gelirken trafik terörünün bu kahramanı gemiciklerini yüzdürüyordu!  

 

 

 

 

Halil İnalcık: Dalya... 
Prof. Dr. Halil İnalcık, dün 100. yaşına girdi. Bilkent Üniversitesi’nde doğum günü törenle kutlandı. 
Osmanlı tarihinin bu uluslararası dev bilim insanının, Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde “İnkılap Tarihi” derslerinde öğrencisi olmuştum. Osmanlının geçmişinden dersler çıkararak, Atatürk’ün devrimlerinin önemini, kıyaslamalı öğrenme fırsatını elde etmiştim. 
Yıllarca sonra Atina’da görev yaptığımda, Büyükelçilikte görevli bir diplomat dostla evli kızını ziyarete geldiğinde, daha yakından tanımıştım. O yıllarda Şikago Üniversitesi’nde Osmanlı Tarihi Bölümü’nün başında idi... 
Değerli bilim insanı İnalcık’a nice sağlıklı, daha uzun yıllar dilerim...  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Kadın cinayetleri... 18 Ekim 2024
İran-İsrail... 11 Ekim 2024

Günün Köşe Yazıları