Özgen Acar
Özgen Acar ozgenacar@gmail.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

TC ve ABD Nereye? (4)

06 Mart 2018 Salı

Üç hafta önce ABD Dışişleri Bakanı Reks Tillerson, AKP Reis-i Umumisi ile 3 saatten fazla görüştü. Ardından meslektaşı Mevlüt Çavuşoğlu ile konuştu. İkilinin konuşmasından sonra “ortak mekanizma kurulacağı” açıklandı.
ABD Dışişleri Sözcüsü Heather Nauert, “Tillerson ile Erdoğan, ABD - Türkiye ilişkilerini geliştirmek üzere verimli ve açık bir görüşme gerçekleştirdi. Ayrıntıları daha sonra paylaşacağız” dedi.
8 gün sonra ilk “ayrıntı” ABD Savunma Bakanlığı Sözcüsü Binbaşı Adrian Gallovay’ın “Doğu Guta’da sivillerin öldüğüne” ilişkin bir açıklamasıyla paylaşıldı! Bu açıklamaya tepki AKP Reis-i Umumisi küfürle karışık “Be vicdansız… Be ahlaksız…” sözleriyle geldi.
Geçen hafta içinde Dışişleri Sözcüsü Nauert, “Türkiye, Birleşmiş Güvenlik Konseyi’nin Suriye’de ateşkes kararını okumalı. Haritaya bakarsanız Afrin Suriye’dedir” dedi.
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy’un Nauert’e yanıtı şöyle oldu: “Kararda atıf yapılan, insani durumun endişe yarattığı yerler arasında Afrin zikredilmiyor. Afrin’de cereyan eden, kararda kastedilen sivil - terörist ayrımı gözetmeyen bir çatışma değil, Suriye’nin bütünlüğünü ve Türkiye’nin milli güvenliğini hedef alan terörist örgütlere karşı yürütülen bir mücadeledir.”
Dört gün önce de Sözcü Binbaşı Gallovay açıklamaları sürdürerek Türkiye’yi resmen şu sözlerle tehdit etti:
“Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ortağımızdır. PKK’nin IŞİD’e karşı mücadeleden çekilmesine hoşgörü ile yaklaşmayacağız. Afrin’deki şiddetten endişeliyiz. Bölgedeki daha acil güvenlik tehdidi olan IŞİD’den dikkatleri dağıttığını düşünüyoruz. İhtilafın sadece Afrin’de değil, Suriye genelinde sivillere yönelik etkilerinden de çok kaygılıyız!”
Türkiye kimleri düşman görüyor? PKK ve YPG değil mi? Peki, ABD Savunma Sözcüsü,YPG ile PKK’yi “ABD’nin ortağı” olarak açıklamıyor mu?
Bırakın “Be vicdansız… Be ahlaksız…” diyen AKP Reis-i Umumisi’ni, TC Savunma Bakanlığı sözcüsünden tepki geldi mi?
Hani Tillerson’la “ortak mekanizma kurulmasında” anlaşmaya varılmıştı? Türkçe atasözleri çok zengindir. Bu duruma “Benim oğlum bina okur, döner döner yine okur!” ya da “Cami ne kadar büyük olsa da imam bildiğini okur!” denilmez mi?

***

TC - ABD ilişkilerine göz atmayı sürdürelim…
1967… Atina’da yeni hükümet Kıbrıs’ın Yunanistan ile birleşmesini hedefleyen “Enosis” ilkesini uygulamaya, adada Türk köylerine saldırılara başladı. Türkiye “adaya müdahale hakkını” anımsattı. 1974… Rum terör örgütü EOKA’nın başı Nikos Sampson Kıbrıs Cumhurbaşkanı Başpiskopos Makarios’u devirdi.
20 Temmuz 1974… Türk uçakları Kıbrıs üzerinde uçmaya başladı. Yunan birlikleri bir yandan bombalanırken bir yandan da adaya havadan indirme ve denizden çıkartma yapılıyordu.
(Önemli bir anımsatma: ABD Başkanı Lyndon B. Johnson, Başbakan İsmet İnönü’ye gönderdiği ünlü mektubunda, ABD’nin Türkiye’ye sağladığı silahların kullanılmasına “izin verilmeyeceğini” bildirdi. Silahların, verilen savaş ve uçak gemilerinin sahibi 1947 anlaşmasına göre ABD’ydi…
Bu tehdit üzerine müdahale yapılamadı. Cumhuriyet gazetesi “Kendi gemini kendin yap!” kampanyasını başlattı. Donanma için savaş gemilerinin yapımına başladı. Türkiye’de savaş sanayisi güçlendi. Bugün TSK’nin Afrin’de kullandığı silahların yüzde 70’inin yerli malı olduğu açıklandı…)
22 Temmuz… Türk Hava Kuvvetleri, 29 araçlık Rum konvoyunu imha etti. Yunanistan’da cunta ve Kıbrıs’ta Sampson istifa etti.
25 Temmuz - 8 Ağustos… BM Güvenlik Konseyi’nin kararıyla adanın üç garantör devleti olan İngiltere, Türkiye ve Yunanistan arasında Cenevre’de yapılan görüşmelerde, adada bulunan Rum - Türk taraflarının sürekliliği ve “adanın federal devlet” olmasında anlaştılar.
“Cenevre Deklarasyonu” ile Kıbrıs Türk ve Rum olarak iki “özerk” bölüme ayrıldı.
ABD, yine Türkiye’ye silah ambargosu uygulamaya karar verdi. Türkiye, ABD’nin kullanımındaki İncirlik Üssü ve öteki üslerin kullanımını askıya aldı, buraların denetimini TSK’ye devretti. İncirlik Üssü, ABD’nin Sovyetler Birliği’ne karşı nükleer silahlar ile donatılmış kilit karargâhı idi.
Eylül 1978… ABD Kongresi’nin ambargoyu kaldırması sonrası, İncirlik Üssü yeniden devreye girdi. Şimdi de ABD, Irak ve Suriye’deki hedeflerine ve Türkiye’ye karşı kullanıyor! (Devam edecek…)
(Düzeltme: Geçen haftaki yazımda “AKP Reis-i Umumisi” sözleri “ABD Reis-i Umumisi” olarak yayımlandı… Düzeltiriz…)



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Kadın cinayetleri... 18 Ekim 2024
İran-İsrail... 11 Ekim 2024

Günün Köşe Yazıları