Otomania! (1)

04 Ekim 2016 Salı

Herhalde konuşmasına “Ey Muhtarlar!” diye başlamış olmalıdır. Ama şöyle dediği kesin: “Tarihte bize ne yaptılar? 1920’de bize Sevr’i gösterdiler. 1923’te Lozan’a bizi razı ettiler. Birileri de Lozan’ı ‘zafer’ diye yutturmaya çalıştı! O anlaşmada masaya oturanlar, o anlaşmanın hakkını vermediler!”

***

O masayla ilgili gelişmeleri 2008’den bu yana bu köşede çeşitli kereler yazdım. 14 Kasım’da şöyle değinmiştim:
“İsviçre Cumhurbaşkanı Pascal Couchepin’in Ankara ziyareti öncesinde kendisi ile konuşmak üzere bir grup meslektaş ile bu ülkeye gitmiştik. Bu fırsattan yararlanarak Lozan’da Türkiye’nin bağımsızlığına sahne olan görüşmelerin yapıldığı alanları da ziyaret ettik. Lozan Antlaşması’nın imzalandığı Rumine Sarayını’ da gezdik.
Arkadaşlardan biri ‘Antlaşmanın imzalandığı masayı görebilir miyiz?’ diye sorduğunda ‘depoda’ yanıtını alınca şaşırdık, daha doğrusu üzüldük. Oysa bu tarihsel masayı nice Türk kuruluşu Türkiye’ye getirtmek için ne uğraşlar vermişlerdi. Meğer yetkili bizi atlatmış! Masa bir sürpriz olarak Couchepin’in ziyareti sırasında Ankara’da ortaya çıktı. Couchepin İsviçre’nin Ankara’da elçilik açılışının 80. yıldönümünün anısına masayı Ankara’ya hediye getirmişti.
Bu masanın sergileneceği yer henüz saptanmadı. İki önerimiz var. Yabancı devletleri bu masaya oturtan ilk TBMM Müzesi ya da Lozan görüşmelerini başarı ile sürdürüp imzası ile noktalayan İnönü’nün Pembe Köşk Müzesi en uygun yerlerdir.”
23 Aralık 2008’deki yazım ise özetle şöyleydi:
“İsviçre Cumhurbaşkanı Pascal Couchepin, Ankara Büyükelçiliği’nin 80. yıldönümü nedeniyle yaptığı ziyarette Türkiye’ye olağanüstü bir hediye vermişti. Hediye, Türkiye Cumhuriyeti’ni doğuran 24 Temmuz 1923’te Lozan Antlaşması’nın imzalandığı masaydı.
Masanın Çankaya Köşkü’nde, bugünkü TBMM Binası’nda, Ankara’da Resim ve Heykel Müzesi’nde sergilenmesi gibi öneriler yapılmış, masa ortada kalmıştı. 14 Kasım tarihinde bu köşede yazdığımız yazı şöyle bitiyordu:
‘İki önerimiz var. Yabancı devletleri bu masaya oturtan ilk TBMM Müzesi ya da Lozan görüşmelerini başarı ile sürdürüp imzası ile noktalayan İnönü’nün Pembe Köşk Müzesi en uygun yerlerdir.’
Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürü Orhan Düzgün arayıp şu bilgiyi verdi: ‘Masayı, iç düzenlenmesi yenilenmekte olan ilk TBMM Müzesi’nde ve ayrıca ailesinin bağışladığı İnönü’nün Lozan Madalyası ile birlikte sergileyip 23 Nisan’da ziyarete açacağız.’
Masa en doğru yeri bulmuş, ayrıca İnönü’nün madalyası ile de taçlanmıştı.”

***

Couchepin, masayı Ankara’da, törenle Türkiye’ye vermeden önce, “Bir kez daha dokunmak istiyorum!” demişti... Pek çok konuğun olduğu bu törene, o masada zafer antlaşmasını imzalayan İnönü ailesinden kimse davet edilmemişti!

***

O masada İngilizlerin ve yandaşlarının yenilgisini imzalayan İngiliz Dışişleri Bakanı Lord Curzon çok öfkeliydi! Lord Curzon, öfkesini “Türkiye Cumhuriyeti’nin tapusunu” başarıyla imzalayan Türkiye Dışişleri Bakanı İsmet İnönü’ye öfkeyle şöyle demişti:
İstediğinizi aldınız (cebini ve ABD delegesini işaret ederek) ama para bizde; nasıl olsa geleceksiniz, yardım isteyeceksiniz. O zaman bugün kabul etmediklerinizi bir bir önünüze koyacağız!”
İnönü gülerek, “Gelirsek yaparsınız...” yanıtını vermişti!

***

Şimdi, biri çıkmış yıllarca övdüğü Lozan Antlaşması’nı yerden yere vuruyor. Geçmişte övgülerini bugün unutan Sultan hazretlerine, söylediklerini Sözcü gazetesinde 30 Eylül’de Yılmaz Özdil tarih tarih anımsatıyor. (http://www.sozcu. com.tr/2016/yazarlar/yilmaz-ozdil/lozan- 1419717/)
Burada benim anlamadığım, bu kişide “Alzheimer” mı başladı, yoksa “Büyük Ortadoğu Başkanı” sıfatıyla T.C’nin tapusunu mu satışa çıkarmak istiyor?
Sayın Okurlar, ilk fırsatta ailenizle, arkadaşlarınızla ilk BMM binasını ziyaret ederek, orada sergilenen bu masa uğrunda şehit olanlara saygılarınızı sununuz. (Devam edecek…)    



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Kadın cinayetleri... 18 Ekim 2024
İran-İsrail... 11 Ekim 2024

Günün Köşe Yazıları