Öksüz Zeugma!

22 Ağustos 2014 Cuma

Uluslararası Arkeoloji Çalıştayın’ın haziranda Gaziantep’te dünyanın 1 numaralı mozaik müzesinde düzenlendiğini yazmıştım. Türk ve yabancı turistler kadar, tüm arkeologları da büyüleyen Zeugma Müzesi bana göre çocukları elinden alınmış üzgün bir anneyi andırıyor!
Daha önce Gazianteplilere şu soruyu sormuştuk: “Riza Çakır, Mehmet Zengin, Halil Yurtsever, Kemal Akrat, Soydan Zengin adlı hemşerileriniz acaba 21-22 Haziran 1992’de Ayvaztepe’de yani Zeugma’da ne yapıyorlardı?”
İhbar üzerine yerel gece köstebeklerinin açtığı tünelde kurtarma kazısı yapan Müze Müdürü Dr. Rifat Ergeç, İS 2. yüzyıldan şarap tanrısı Dionysos ile Ariadne’nin evlilik sahnesini betimleyen görkemli bir mozaik buldu. Mozaiğin resmini 1993’te Cumhuriyet’te yayımladım. Mozaik bir bina ile bağlantılı olduğu için yerinde kilit altında kalması uygun görüldü.
Ne var ki köstebekler mozaiğin önemli bölümünü kesip kaçırdılar. Şimdi bu mozaikten kalan bölüm, müzede öksüz çocuk gibi sergileniyor. Mozaiğin nerede olduğu bilinmiyor!

***

Dionysos’un çılgın dansçı kızlarından bir Meanad yalnızca bu müzenin değil, Gaziantep’in de simgesi oldu. Halk ona “Çingene Kız” adını taktı. Arkeologlar, İS 2. yüzyıldan olduğunu, bir bütün içinde yalnızca bu parçanın kaldığını, gerisinin çalındığını saptadılar.
Amerika’nın Ohio eyaletindeki Bovling Green State Üniversitesi, Çingene Kızı bütünleyen öteki 12 parça mozaiği, bir sanat galerisinden 3 bin 500 dolara satın aldı. Üniversitenin tiyatrosunun girişinde duvarları süslüyor.
Günümüzde Zeugma kazısının başkanı Prof. Dr. Kutalmış Görkay ve Dr. Stephanie Hooper mozaiklerin Çingene Kız’a bağlantısını bilimsel olarak kanıtladılar. Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü yetkilileri, üniversite yöneticileri ile görüşmeye gittiler, gelişmeler sağlandı. Bakan ve genel müdür değişince peşi bırakıldı!
“Aktüel Arkeoloji” dergisi mozaiklerin geri alınması için imza kampanyası başlattı. Kampanyaya 8 bin kişi katıldı. Bir milyonu aşkın nüfuslu Gazianteplilerden çıt çıkmadı, çıkmıyor. Çalıştayın açılış konuşmasında mangalda kül koymayan kentin Belediye Başkanı Fatma Şahin, parmağını bile kıpırdatmadı!
İmza kampanyasına şu adresten siz de katılabilirsiniz:(http://www. change.org/tr/kampanyalar/ bowling-green-state-universityzeugma- dan-amerika-ya- ka% C3%A7%C4%B1r%C4%B1lanmozaikler- iade-edilsin)

***

1993 yılında üç Türk, Roma döneminden parçalar halindeki yangın geçirmiş bir tunç heykele müşteri aramaktadır. Haber, İstanbul, Münih ve Londra’daki Türk antika mafyasına da ulaştı.
Londra’daki Nevzat Telliağaoğlu’nun İstanbul’daki adamları heykeli, İsviçre’nin Cenevre kenti gümrüğündeki “serbest bölgeye” aktardılar. Heykel, sonra onarılmak üzere Münih’e götürüldü. İşi bitince İsviçre’nin Basel kentinde “müşteri” aranmasına başlandı.

***

1994 Ekimi’nde bir yarış atı arabası Manş Denizi’nden İngiltere gümrüğüne giriş yapar. Ne var ki atın taşındığı bölümde samanlar arasına gizlenmiş 92 kilo eroin vardır. İngiliz gümrükçüleri eroine el koyup Telliağaoğlu’nu tutuklar. 24 yıla mahkûm olur.
1969’da İstanbul’da Amerikan sigarası kaçakçılığında yakalandığında polisle çatışmada öldürülen, 1966- 68 yılları arasında “Karun Hazinesi”ni yurtdışına taşıyan Nizamettin Telliağaoğlu’nun küçük kardeşidir. Ortanca kardeş Edip Telli Münih’e ve Nevzat da Londra’ya yerleşmişler “Elmalı Definesi”ni ABD’de pazarlamışlardı.
Nevzat, 70’li yıllarda Lübnan’dan ayda iki ton esrarı Avrupa’ya kaçırmakla ün yapmış, Almanya’da bir süre cezaevinde yatmıştı. Elmalı Definesi’ni Cumhuriyet’te açıkladığımda Türkiye’deki İngiliz Büyükelçiliği görevlilerinin “kulakları” üzerine çevrilmişti.
Tutuklanmasının ardından İngiliz polisinden bir yetkili bu “özel haberi” bana ileterek “şükranlarını” bildirmiş, eroin paketlerinin resmini de göndermişti.
İngiliz polisi, Uluslararası Polis Örgütü’nü de (INTERPOL) devreye sokarak Nevzat’ın tüm geçmiş bağlantılarını araştırdığında Basel’deki tunç heykele de ulaşmış, üç toplayıcının yurtdışındaki banka hesaplarına bu heykel için 635 bin dolar yatırdığını da saptamıştı.
Durum Nisan 1998’de Ankara’ya bildirildi. İsviçre yetkilileri “anavatanına geri verilmek koşulu ile” tunç heykeli İngilizlere teslim etti. Heykel, korumaya alındı.
Telliağaoğlu ile “iş ilişkisi olduğunu” bildiren Sara Elizabeh Dayman adlı bir İngiliz icra avukatı “heykelin kendisine verilmesini” istedi. Scotland Yard, Türk Büyükelçiliği’ni uyararak davada Türkiye’nin de haklarını aramasını önerdi.
Türkiye, bir İngiliz hukuk firmasının avukatıyla davaya girdi. Bu arada Kadıköy Cumhuriyet Başsavcılığı’nca da soruşturma başlatıldı. Türkiye bağlantılı belgeler Londra’ya iletildi.
16 Ekim 2002’de Londra’daki mahkeme, heykelin Türkiye’ye geri verilmesini kararlaştırdı. Ankara’dan giden Türk yetkililerine heykel teslim edildi, 23 Kasım’da Ankara’ya getirildi. O gün bugündür Gaziantep’te değil de Ankara’da sergileniyor!

***

Mayıs 2000’de müze arkeoloğu, bugün profesör olan Mehmet Önal, Zeugma’da bir mozaikteki deniz tanrısının resminden dolayı Poseidon evi olarak adlandırılan yerin kilerinde çalışıyordu. Önal ve arkeolog Yusuf Yavaş’ın önünde tunçtan savaş tanrısı Mars (Ares) heykeli yangın geçirmiş bu alanda sırtüstü yatıyordu. Müzenin başarılı arkeoloğu Fatma Bulgan ilk mekanik temizliğini yaptı.

***

Şimdi Mars ve Çingene Kız Gaziantep’te; Dionysos Ankara’da ve 12 parça mozaik ise Ohio’da sergileniyorlar. Eğer Gaziantepliler parmaklarını kıpırdatırlarsa müzeleri daha zenginleşecektir.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Kadın cinayetleri... 18 Ekim 2024
İran-İsrail... 11 Ekim 2024

Günün Köşe Yazıları