Özgen Acar
Özgen Acar ozgenacar@gmail.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

Kadının Dünyasından!

13 Mayıs 2014 Salı

1. Dünya Savaşı yıllarında Fransa ilginç bir katil ile tanıştı. Henri Desire Landru 1915-19 yılları arasında 11 kadını öldürdü.
Önce kuzeni ile cinsel ilişkide bulundu. Bir çocuğu doğdu, ama evlenmedi. İki yıl sonra bir başka kadınla evlendi, dört çocuğu oldu. Bu arada dolandırıcılığa başladı. Cezaevine girince eşi terk etti.
O dönemde erkekler savaşta ölünce, eşleri genç yaşta dul kalıyorlardı. Landru, hapisten çıkınca “dul kadınlara” merak sardı! Gazetelerdeki “yalnız kalpler” sütununda “iki çocuklu, 43 yaşında bir dul olduğuna ve kendisi gibi dul bayanları memnun etmek istediğine” ilişkin mektuplar gönderdi.
Gelen yanıtlardan paralı olanları seçip onlarla bağlantıya girdi. Ama her seferinde, başvuran her dul “kurbanı” oluyordu. Landru, kadınları bıçakla doğruyor, parçalarını fırında yakıyor ve paralarına el koyuyordu.
Kurbanlarından birinin kız kardeşi iz sürdü. Olayı polise bildirdi. 1921 Kasımı’nda yargılanıp “giyotinle” idamına karar verildi. Adı “Kadın Kasabına” çıkan Landru’nun cezası uygulandı.

***

Bu olayı neden mi yazdım? Geçenlerde bir TV kanalında “evlendirme” programında ilginç bir olay yaşandı. Eskiden gazetelerdeki “yalnız kalpler” sütunları, günümüzde yerlerini televizyonlarda “evlendirmeyi” amaçlayan “çöpçatan” programlarına bıraktı.
“Ne Çıkarsa Bahtına” adlı bir programda 62 yaşındaki S.Ç. 3. evliliği için aday aradı. Programda ilginç iki itirafta bulundu. Landru’nun izindeki S.Ç., 14 yıl önce ilk eşini öldürmüş, 4.5 yıl yatıp çıkmıştı. Bir başka “çöpçatan” programında tanıştığı ikinci eşini de öldürmüş ve 6 yıl cezaya çarptırılmıştı.
Programda “Şanssızlık hep beni buluyor!” diyen S.Ç. artık “ıslah olduğunu” söylüyordu. Sunucu hanım S.Ç’yi stüdyodan kovarken alkışlandı… Olay dünya basınında geniş yankılandı!

***

Öncesini bırakıp yalnızca bu ay içinde basına yansıyan kadınların öldürülmelerine ilişkin haberleri özetleyelim…
*1 Mayıs… İstanbul’da “lezbiyen (sevici)” H.C. (26), “türbanlı” sevgilisi S.D’yi (21) “bir erkeğe ilgi duymaya başladığını” söyleyince kıskançlık duygusu ile 5 yerden bıçaklayarak öldürdü… Demek ki “türban” cinsellik içgüdüsüne engel değilmiş!
*3 Mayıs… Yozgat’ta H.K., eşinin sevgilisi olduğu söylenen E.D’yi ağır yaraladı, eşi G.K’yi de 4 çocuğunun önünde öldürdü.
*3 Mayıs Amasya’da M.Ş., boşanma aşamasında çocukların velayetini tartıştığı eşi Ş.Ş’yi bıçakla öldürdü.
*5 Mayıs… Muğla’da A.Ş., nişanlısı B.K’yi dövmekle kalmadı, kafasını duvara vura vura hastanelik etti. B.K. beyin kanamasından öldü. Daha önce evli olduğu eşini de balkondan atmıştı. Başbakan’ın bu olay için “yüreğim yanıyor” dediği açıklandı. Kadının ve cinselliğin tabu haline gelmesi, etek boyunun bile hükümette gündem oluşturması nedeniyle Başbakan’ın artık aynaya bakması gerekmez mi? *6 Mayıs… Düzce’de 25 yaşındaki S.Y., 81 yaşındaki kadına cinsel tecavüzde bulundu.
*6 Mayıs… Tunceli’de B.G., A.Y’ye (18) bıçak zoruyla tecavüz etti. Daha önce de bir kız çocuğuna cinsel tacizde bulunmuştu.
*6 Mayıs… İstanbul’da C.E., eşi R.E’yi sopayla döverek öldürdü… Katil, “Her zaman nasıl dövüyorsam öyle dövdüm, ama bu sefer öldü” demez mi? Maktul Batman’da toprağa verildi. Aynı günlerde Batman’dan “Yaklaşık 4 yıldır aldıkları sarf, nahiv, tefsir, hadis, fıkıh gibi Arapça ilimlerinde başarı gösterip eğitimlerini tamamlayan 144 kız öğrenci, salavat eşliğinde diplomalarını aldılar” diye bir haber geldi. Diplomalarını alan kızların fotoğrafı ektedir!
*7 Mayıs… Konya’da M.Ö., boşanma aşamasındaki eşi R.Ö’yü (19) baldızı H.F’yi (21) av tüfeği ile öldürdü. Anne H.F’yi ağır yaraladı. Öteki baldız Z.F. kaçarak kurtuldu. Bir yaşındaki çocuk kimsesiz kaldı!
*7 Mayıs… İstanbul’da A.V., hemşire Y.K’ye boşandığını söyledi, birlikte olmaya başladılar. Hemşire boşanmanın olmadığını öğrenince, ayrılmak istedi. A.V., hemşireyi hastanenin bahçesinde. 19 yerinden bıçaklayarak öldürdü.
*7 Mayıs… Antalya’da M.H.K., birlikte yaşadığı M.S’ye “başkaları ile gezdiği” gerekçesi ile 2 ay işkence yaptı, ayak parmaklarını çekiçle kırdı, zincire vurup tırnaklarını kerpetenle söktü. 2006’da olan bu olay sonucunda 7.5 yıla çarptırıldı. Ancak Yargıtay cezayı az buldu. İşin ilginç yanı, kızın annesi ve erkek kardeşi de olayı bildikleri için çeşitli cezalara çarptırıldılar.
*11 Mayıs… Hatay’da evli olan S.S., M.K’yi eve “kuma” olarak getirdi. Bir gıda alışverişi nedeniyle çıkan tartışmada önce eşini, sonra 6 yaşındaki kızını ve kuma S.S’yi av tüfeği ile öldürüp kendisini de vurdu. Akrabalar bahçede oynayan öteki üç çocuğu kurtardılar. *11 Mayıs… Edirne’de emekli polis N.D. (45), boşanmak isteyen hemşire olan eşi N.D’yi duruşmadan 1 gün önce hastane bahçesinde tabancayla öldürdü, intihar girişimi gerçekleşmedi. Polis müebbet hapse çarptırıldı.

***

Kadınların ölümüyle biten cinayet istatistikleri ise şöyle: 2009’da 105, 2010’da 165, 2011’de 121, 2012’de 139, 2013’te 228 ve bu yılın ilk dört ayında ise 77 kadın öldürüldü.
“Mor Çatı Kadın Sığınağı” bu yılın ilk 3 ayında kendilerine başvuran 277 kadından 44’ünün “cinsel şiddete uğradıklarını” açıkladı. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Ayşenur İslam, “Çocuklara çığlık atması öğretilmelidir” diyor, peki bu öldürülen analara “çığlık atmayı” kim öğretecek?  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Kadın cinayetleri... 18 Ekim 2024
İran-İsrail... 11 Ekim 2024

Günün Köşe Yazıları