Ağzından Çıkanı Kulağı...

05 Haziran 2018 Salı

AKP Reis-i Umumisi, 15 Mayıs’ta Londra’da Bloomberg TV’sine verdiği şu özel demeçle Türk ekonomisinde deprem yarattı:
“Faiz sebeptir, enflasyon neticedir. Faiz ne kadar düşük olursa, enflasyon da o kadar düşük olacaktır. Bizim bunu bir defa iyi ayarlamamız lazım!”
Bununla da yetinmedi, “Merkez Bankası’nın bağımsızlığını” şu sözlerle yok etti: “
Merkez Bankası da bu bağımsızlığının gereğiyle, kalkıp herhalde yürütmenin başı olan bir başkanın burada vermiş olduğu sinyalleri (işaretleri) bir kenara koyacak hali yok! O da tabii buna göre değerlendirmelerini yapacaktır. Adımlarını ona göre atacaktır!”
Bu demeçten sonra dolar, 4.92 TL’nin üzerine çıkarak tüm zamanların en yüksek “rekorunu” kırdı...
İmam Hatipli AKP Reis-i Umumisi’nin yoldaşı Diyanet İşleri Başkanlığı’ndan “Faiz haramdır; İslamın hukuk ve ahlâk sisteminin temelinde yer alan ‘Hak’ kavramına aykırıdır. Faiz kul hakkını hiçe sayarak, insanları kolaylıkla aldatmanın yolunu açar, toplumu felakete sürükler. Yalnızca malın değil, hayatın da bereketini kaçırır!” desteği geldi.
Sanki “Kuran’da”, “ekonominin temeli” olan “arz ve talep kanunu” da anlatılmış!
Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık, AKP Reis-i Umumiliği koltuğunda oturmakla yetinilmiyor, bağımsız Merkez Bankası’nın üzerine “Demokles’in kılıcı” konuluyor, şimdi de 24 Haziran seçimden sonra “Kalkınma Bakanlığı’nın ve Hazine’den sorumlu Başbakan Yardımcılığı’nın da Maliye Bakanlığı’na bağlanacağı” açıklanıyor.
Yaşasın “demokrasi” yaşasın “ekonomi”...

***

Reis’in demecinden sonra, 2 hafta boyunca dünya basınındaki değerlendirmelere göz atalım:
İngiliz Financial Times (FT): “ABD’li Prof. Steve Hanke, gerçekte yıllık enflasyon oranı yüzde 39.2 olduğu için faizin de yüzde 40’ın üzerinde olması gerekir!”
FT: “Akıllı bir otokrat (tek yetkili=diktatör), neyi kontrol edemeyeceğini bilir. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, küresel finansın seyrinin, ne derse ona göre hareket etmeyeceğini öğreniyor. Akıllı bir yönetici, politikalarını da değiştirmeyi bilmelidir!”
ABD’nin etkili dergisi Foreign Policy: “Erdoğan, ekonomi dersinden kalıyor. Kendisinin haklı ve dünyanın bütün ekonomi uzmanlarının hatalı olduğu üzerine devasa bir kumar oynadı!
Erdoğan’ın faize karşı düşmanlığının daha felsefi olduğu, tefeciliği günah sayan İslami ve Hıristiyan görüşlere dayandığı açık... Dahası, Merkez Bankası’nın yöneticilerinin isteklerine karşı açıkça ifade ettiği muhalefeti, yatırımcıları bu kurumun bağımsızlığı konusunda endişelendirdi!
Türkiye’de büyük yatırımları bulunan Almanya, Fransa ve Hollanda gibi ülkelerle kavgalar çıkararak bu duruma pek yardımcı olmadı. Yabancı şirketlerin bir gün, ülkenin siyaseten çok istikrarsız olduğuna kanaat getirebileceğine dair endişelere kulak vermedi!”
Amerikan iş çevrelerinin gazetesi Vall Street Journal: “Erdoğan, Merkez Bankası’na Suriye lideri Beşar Esad muamelesi yaptı! Konuşmasında, faizi her türlü ekonomik kötülüğün anası ve babası olarak nitelendirdi. Yatırımcılar bu sözleri, enflasyonun yüzde 11’e yaklaşması üzerine Erdoğan’ın Merkez Bankası üzerinde siyasi kontrol kurduğunun bir göstergesi olarak yorumladılar!”
Amerikan Nev York Times gazetesi: “Kurdaki yükseliş, seçim kampanyasına hazırlanan Erdoğan için en kötü zamanda geldi. Liradaki değer kaybı Erdoğan’ın tekrar seçilme şansını tehlikeye attı!”
Alman Die Velt gazetesi: “Erdoğan lira krizi karşısında çaresiz kaldı. Dolar pahalandıkça özel borçlar kabarıyor ve Türkiye ekonomisi mahvoluyor. Uzmanlara bakılırsa Türkiye de sonunda Uluslararası Para Fonu’na (IMF) sığınmak zorunda kalacak!”
Bloomberg haber ajansı: “Uluslararası piyasalarda Türkiye’nin tahvillerinde faiz yükselmesinin nedeni Erdoğan’ın konuşmalarıdır. Bu durum ‘Erdoğanomi’dir.”
Almanya’nın Sesi: “Saray’ın faiz inadı, ekonomiye ağır darbe vurdu. Merkez Bankası’nın olası bir faiz artırımı bile, doların ateşini düşürmeye yetmeyebilir!”
Amerikan değerlendirme kuruluşu Fitch: “Erdoğan’ın para politikasıyla ilgili sözleri keyfi uygulamalarının işaretidir. Türk ekonomisinin kredi profili bu nedenle baskı altına girebilir!”
Makro ekonomist ve finans tarihçisi Russell Napier’in İsviçre Neue Zürcher Zeitung gazetesine açıklaması: “Türkiye’yi büyük bir kriz bekliyor. Türkiye’nin iflası başladı. En geç seçimlerden sonra, TL muazzam değer kaybedecek. Türkiye, 400 milyar doları bulan borcunu ödeyemeyecek duruma geldi!”

***

AKP Reis-i Umumisi geçen gün “Şahlanma dönemini açıyoruz!” dedi. Ata bile binmesini bilmeyen bir kişinin; şahlanma öncesi buysa, sonrasını düşünmek bile istemiyorum...
CHP cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce seçilirse, onunla birlikte Türk halkını “enkazın beklediğini” şimdiden algılamamız gerekiyor!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Kadın cinayetleri... 18 Ekim 2024
İran-İsrail... 11 Ekim 2024

Günün Köşe Yazıları