Özdemir İnce

Ben bir öğretmenim!

28 Kasım 2023 Salı

24 Kasım 2023 günü hayatımın en önemli günlerinden biriydi. O gün, Yeni Kuşak Köy Enstitülüler Derneği ve 100. Yıl Platformu bana “Cumhuriyetin Altın Çocuğu Ödülü”nü verdiler. Ödül plaketinin üzerinde şu yazıyor: “Sayın Özdemir İnce, yaşamınız boyunca Cumhuriyet Devrimlerini savunduğunuz için 100’üncü yılında ‘Cumhuriyetimizin Altın Çocukları’ndan biri olarak sizi kutluyoruz. 100. Yıl Platformu. 24 Kasım 2023

24 Kasım Öğretmenler Günü idi. Çok hastaydım, ayakta duramayacak kadar hastaydım, birden bütün vücuduma kan yürüdü, birden dirildim. Yaptığım konuşmada “Değerli ve sevgili meslektaşlarım bana öğretmen olduğumu, öğretmen olarak yetiştirildiğimi anımsattığınız için teşekkür ederim. Bilmem biliyor musunuz ‘Ben öğretmenlik yapmasına izin verilmeyen’ bir öğretmenim” dedim. 

Ben Türkiye’de ve Fransa’da öğretmen olarak yetiştirildim ama bana öğretmenlik yaptırmadılar. 1960 yılında Gazi Eğitim Enstitüsü’nün Fransızca bölümünden mezun oldum. 1965-1966 yıllarında Paris Üniversitesi’ne (Sorbonne) bağlı Yabancı Ülkelerdeki Fransızca Öğretmenleri Enstitüsü (l’Institut des professeurs de français à l’Etranger) ile Fonetik Enstitüsü’nde öğrenim görüp sertifika aldım. Yurda, Aydın’a döndüğüm gün Ülker’in “solcu olduğu için” Yalvaç Lisesi’ne sürüldüğünü öğrendim. Oğlumuz Tan 3 yaşındaydı. Ülker sürüldüğü yere gitti. Sürgün edilen ilk kadındı.

Gazi Eğitim Enstitüsü’nden 27 Mayıs 1960 devriminden sonra haziran ayında mezun oldum. Atanma kurasını beklerken bir gün, Fransız öğretmenlerimizden Madame Murcia beni evine çağırdı. Eşi de öğretmenimizdi. Kapıdan içeri girer girmez “Seni Türk hocalar neden sevmiyorlar” diye sordu, özellikle kendisi de şiir yazan bir asistanın adını vererek. Meğer Fransız hocalar o yıl Fransa’ya gönderilmek üzere beni seçmişler; Türkler ise benim öğretmenlik yapacağıma inanmıyorlarmış; inandıkları birini seçmişler. Seçilseydim Yabancı Ülkelerdeki Fransızca Öğretmenleri Enstitüsü’nde öğrenim görecektim.

Bir yıl Sandıklı’da öğretmenlik yaptıktan sonra yedek subay okuluna gittim. Toplam iki yıl askerlik yaptım. 1964 yılında Aydın Lisesi’nde öğretmenken Fransız hükümetinin açtığı sınavı kazandım ve Yabancı Ülkelerdeki Fransızca Öğretmenleri Enstitüsü’nde okumaya gittim. Dönüşten sonra girdiğim birkaç sınavı daha kazandım ama Milli Eğitim Bakanlığı hepsini iptal etti. Birisi Galatasaray Lisesi öğretmenliği içindi. 1968 yılında Ülker’le beni Muğla’ya atadılar.

Ben Muğla Lisesi’ndeydim. Lise öğrencileri Türkçe dilbilgisinden habersizdiler. Türkçe cümle yapısından habersiz öğrencilere Fransızca öğretmek mümkün olmadığı için önce işin Türkçesini öğretmem gerekiyordu. Bunun üzerine milliyetçi edebiyat öğretmenleri tarafından düşman ilan edildim. Öğrenciler bitişik elyazısı yazamıyordu, öğretmeye kalkıştım. Derken yıl sonu geldi. O zamanlar “öğretmenler kurulu kararı ile sınıf geçmek” vardı. Bütün baskıya karşın böyle bir şey yapmadım. Derken bir gün Milli Eğitim Bakanlığı’ndan yazılı cevap vermem gereken sorular geldi yani soruşturma açıldı. Gereken cevabı verdim. Bu cevap metnine yayımlanacak ilk kitabımda yer vereceğim. Bu arada vali ile Adalet Partisi başkanıyla aramızda (Ülker ve ben) geçen sorunları atlıyorum.

1968-1969 ders yılında, yeni açılan bir ortaokula, ek branşım İngilizce olduğu için İngilizce öğretmeni olarak atandım. Bu arada bana ve Ülker’e ölüm tehditleri gelmeye başladı. Ülker’in başına gelenleri anlatmıyorum. Kuşkusuz başıma, başımıza gelenleri Ankara’daki çevrem biliyordu. 1969 yılı sonuna doğru beni Ankara’ya çağırdılar. TRT’de reorganizasyon vardı; televizyon yeni kuruluyordu. Önce dış haberlerde mütercim olarak işe başladım. Birkaç ay sonra televizyona geçtim. 1982 yılında emekli edilinceye kadar televizyonda önemli görevler yüklendim. Televizyonda, öğretmen olarak yetiştirilmem benim ve işimin çok işine yaradı. Daha sonra on yıl Can ve Telos yayınevlerinde editörlük ve yayın yöneticiliği yaptım. Öğretmenliğim çok işime yaradı. 2000-2012 yılları arasında Hürriyet gazetesinde yazarken de öğretmendim. Cumhuriyet gazetesinde yazarken TELE1’deki programda da gene öğretmenim.

Hayatım boyunca Cumhuriyet Devrimlerine bağlı kaldım. Laik, demokratik ve sosyal hukuk devleti olan Cumhuriyetimizin neferi oldum. Çünkü ben bir öğretmenim!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları