Özdemir İnce

Atatürk Havalimanı’na kıymayın!

24 Mayıs 2022 Salı

Atatürk Havalimanı’nın yıkılmasıyla ilgili olarak Kültür ve Turizm Bakanı M. N. Ersoy, Fox Tv’ye bağlanarak “Üç  tane havalimanına ihtiyacınız yok. Altı pistte aktif paralel iniş-kalkış yapabileceğiniz bir havalimanı dizayn edildi” (Cumhuriyet, 17.5.2022) demiş. Bunun üzerine bu konuda uzman olan hemşerim Dr. Mühendis Nihat Taner bana bir yazı gönderdi. Yazıyı sizlerle paylaşıyorum.

***

“1970’li yıllarda Balıkesir-İstanbul karayolunun kısa bir bölümünde yol normalden daha geniş, yol yüzeyi mükemmel denecek kadar düzgündü. Teker sesinin değişmesinden de farklı bir kaplama olduğunu anlardınız. O zaman açıklaması şöyleydi: ‘Hava Kuvvetleri’nin Balıkesir’de Jet Üssü var. Olası bir hava hücumunda pistler hasarlanırsa jetlerimiz için alternatif/yedek pist olarak burası kullanılacak.’ Sanırım benzer uygulamalar diğer hava üsleri yakınındaki yollar için de geçerliydi.

 Aradan zaman geçti. 1980-81 yıllarında Montréal’de, Concordia Üniversitesi’nde Centre for Building Studies’te ‘proje yönetimi’ konusunda lisansüstü ders veriyordum. Kanada ordusuna mensup bir yüzbaşı öğrencim vardı. Dönem ödevi olarak ‘RRR’ hakkında çalışacağını söyledi. RRR’nin açılımı Rapid Runway Repair (Acil Pist Onarımı) hava hücumunda tahrip olan pistlerin en kısa zamanda hizmete sokulabilmesi için bomba çukurlarının moloz, vb. malzeme ile sıkıştırılarak doldurulması, en üste de prefabrike betonarme panel, çelik levha veya daha modern yapı malzemelerinden kaplama örtüsü döşenerek hizmete hazır hale getirilmesi imiş. Bu vesile ile alternatif pistin acil durumlarda uçaklar için önemini bir kez daha öğrenmiş oldum.

1980’lerde Turgut Özal başbakan olduğunda kardeşi Bozkurt Özal Devlet Planlama Teşkilatı’nın başındaydı. DPT o dönemde Çukurova Kentsel Gelişme Projesi adlı bir çalışma yaptı. İstanbul-İzmit ekseninin ülke ticaret ve sanayi yaşamında önemi ancak herhangi bir tehdit ve saldırı halinde buranın alternatifsiz olmasının taşıdığı tehlike vurgulanmaktaydı. Buna çözüm olarak Çukurova’ya işaret ediliyordu. Çukurova’nın tarım potansiyeli, Mersin ve İskenderun limanları ile ulaşım gücü, Ortadoğu ülkelerine fiziki yakınlığı önemseniyordu. Yatırımların ağırlığı Çukurova’ya kaydırılırsa ülke genelinde gelir paylaşımı ve refah düzeyi daha dengeli gelişecek, günümüzde kanamaya devam eden Kürt meselesi bir ölçüde çözülecekti. DPT’nin vurguladığı bir diğer husus, artan hava trafiği neticesi Atatürk Havalimanı’nın bir süre sonra hizmet vermekte zorlanacak olduğuydu. Buna çözüm olarak yapılacak yeni Çukurova Havalimanı Ortadoğu-Avrupa hava ulaşımında yeni ‘hub’ (hava trafik merkezi) olacaktı. Bölgede artması beklenen nüfus da göz önüne alınmış, yeni toplu konut alanları planlanmıştı. Mersin Güneykent projesinin bu kapsamda hayata geçmiş olduğunu burada hatırlatalım. Mersin, Tarsus, Adana, Ceyhan ve İskenderun’u inceleyen detaylı çalışmada ulaşım ağının genişlemesi gerektiği de unutulmamıştı.

Ancak çoğu projemiz gibi Çukurova Kentsel Gelişme Projesi de kısmen uygulandıktan sonra tozlu raflarda yerini aldı.

Atatürk Havalimanı pistleri en büyük yolcu uçaklarının tekerlerinin iniş ve kalkışta oluşturacağı ağır darbe ve fren yükleri, bu yüklemelerin birkaç dakika arayla tekrarlanacağı dikkate alınarak tasarlanmıştır. Muhayyel yolcu sayılarına göre ihale edilen taşra havaalanları ile mukayesesi söz konusu olamaz. Milli Savunma Bakanı, Genel Kurmay Başkanı, Hava Kuvvetleri Komutanı bunu bilmez mi?

Stratejik önem taşıyan Atatürk Havalimanı’ndaki pistlerin ‘millet bahçesi’ yapılmak için yok edilmesi vatanseverlik değildir.”



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları