Orhan Bursalı
Orhan Bursalı obursali@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Savaşçılık ve 11 Eylül 2011

11 Eylül 2011 Pazar
\n

TVde dış politika uzmanı genç bir akademisyen diyor ki, “dış politika olunca İngilizler hükümetin ardındadır hep” İsrail, Suriye ve diğer konularda iktidarı eleştirmeyin, arkasında olun, demek istiyor. Demek akademisyenliğin görevi, herkesi iktidar arkasında hazır ola çağırmak olmuş!

\n

RTE, dışta güven vermeyen bir politika izleyicisi... Geçen seçimlerde kendisine oy verenlerden bir kısmı, yarattığı dünya lideriimajından etkilendiğini açıklıyordu! Bizim gibi, dünya göstergelerinde epey gerilerde ülkelerin ezik seçmeni, dışta babalanma girişimlerinden gurur duyar.

\n

Başbakan ise esip gürlüyor, Gazzeye gidecek yardım gemilerine savaş gemilerinin eşlik edeceğini söylüyor...

\n

İsrail de yanıt veriyor: Bizim donanmamız, savaş gücümüzün en uzun iki kolundan biridir! Diğeri hava kuvvetlerimizdir. Yani: Geleceğin varsa göreceğin de var! Bizim mümtaz gazeteler bu yanıtı satır aralarında saklamayı tercih ediyor!

\n

Geçen haftaki yazılarımdan biri, RTEnin savaşçı dili/politikası üzerineydi! İsraile karşı politikası, tamamen bir iç politika malzemesidir. Ancak şimdi sınırı aşmış \tgibi! İsrail, zaten savaş içinde bir ülke! RTEnin, Gazzeye gideriz...sözlerinden ricatı izleyeceğiz. One Minute iyi güzel de, iş savaş gemilerine gelince, halkını savaşa sürüyorsun demektir... Ne için? İsrail topraklarımıza mı saldırıyor?

\n

Hiçbir ülkede politikacının bu tür ihtiraslarına destek verilmez; değil iktidarın arkasında durmak, onu engellemek için harekete geçilmeli... RTEnin savaşçı politikasının Türkiyenin ulusal herhangi bir sorunu ile zerre kadar ilgisi bulunmuyor!

\n

***

\n

Bugün 11 Eylül! ABDnin küresel savaş politikalarını, özellikle İslam ülkelerini işgal boyutunda devreye soktuğu zamanın başlangıcı!

\n

ABD bu politikasıyla Afganistanı ve Irakı işgal etti... Irakta sahtekârca iddiaların arkasından 1 milyon Iraklı (sahi onlar Müslüman mıydı?!) öldürüldü!

\n

ABD ayrıca müttefiklerini de peşinden sürükledi... ABD artık bu amaçları için aletlerkullanmaya yöneldi... Almanlar, Afganistana sürüklenmelerinin bilançosunu çıkartıyorlar:

\n

Asker sayısı: 98.000

\n

Ölü asker: 52

\n

Yaralı: 200

\n

Travmalı asker: 1800

\n

Maliyet: 4.8 milyar Avro

\n

Spiegel dergisi diyor ki: 11 Eylül 2001, Alman ordusunu Afganistana savaş soktu. Almanya, Afganistanda demokratik toplum yaratmak istiyordu. Aradan 10 yıl geçtikten sonra şu kesin: Büyük bir başarısızlık...” Afganistan, Almanyanın travması oldu!

\n

Bazı aklıevveller Amerikanın Irakı işgaline keşke katılsaydık, diye ağıt yakıyor! İktidar dahil! Bazı generaller de, Irakın işgaline katılsaydık, Kürt meselesini de orada hallederdik diye hayal kuruyor!

\n

Tarihin en utanç verici, en alçakça savaşlarından biridir Irakın işgali! Bunda payımız olması gerektiğini düşünmek bile yüz kızartıcıdır! Bırakın hallederdik...” ütopyasını!

\n

İçeride PKK saldırılarını arttırınca, Kandile iki kez sorti yaptılar. Üçüncüyü yapamadılar. Çünkü hemen üçlü denetimkendini anımsadı! ABD, Irak, Türkiye toplandı... Utanmaz bazı Türkçe gazeteler, ABD, PKKlilere karşı Türkiye sınırını korumaya başladı diye yalancı haber ve fotoğraflar yayımladı! Aslında yapılan, Türkiyeye dur demek ve Kandili korumaktı! General de diyor ki, gitseydik, onları hallederdik! Pöh ki pöh!

\n

Yahudi Madalyası Meselesi

\n

RTE ki, göğsünde bir madalya taşıyor: İsrailin Amerikadaki destekçi kuruluşlarınca verdiği, kimilerine göre cesaret, kimilerine göre üstün hizmet madalyası... Kılıçdaroğlu o madalyayı soruyor: Hâlâ göğsünde mi? ABDdeki Musevi madalyalarından biri de Cumhurbaşkanı Abdullah Gülün koleksiyonunda...

\n

Bu madalyalar, ABD+İsrailin dış politikasına bağlanma (biat) anlamı taşır. Öyle durup dururken de insanın göğsüne takılmaz. Uzun süre önce hazırlığı yapılır; çağırırlar, konferans verdirirler, sonra da madalyayı takarlar!

\n

Demek istediğim, madalyalar gayet bilinçli alınmıştır.

\n

Nedenini sorarsanız: ABDnin desteğini almanın önemidir, iktidarları için... \tBunun koşullarından biri de, ABDde devlet ve hükümet katında önemli bir güç olan, hatta ABDde İkinci Musevi Devleti diyebileceğimiz Yahudi kuruluşlarıyla iyi geçinmektir. Bizim muktedirler, bunun gereğini yerine getirdiler.

\n

Günün sözü: RTE, Hafız Esada: Siyasi liderler kendi geleceklerini adalet üzerine tesis etmelidir, zulüm üzerine değil...” (El Cezireye demeç..) Sanırım uzun zamandır, aynaya bakmıyorlar ülkemizdeki muktedirler!

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları