Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Etkin Aktör'ün Ölmeye Mahkûmları
“Pentagon”un dünya ile dama taşı oynanan ve egemenlik alanları planları yapılan geniş odalarında oturduğunu sanan Cengiz Çandar, Reyhanlı’da öldürülenlere kısa bir lokanta hesabı kesmiş: Eeee bu normaldir, “Reyhanlı’daki patlamaları ve şimdiye dek herhangi bir benzeri olayda görülmemiş yükseklikteki can kaybını, Ortadoğu politikasında ‘etkili bir aktör’ olmanın ‘kaçınılmaz maliyetlerinden biri’ olarak görmek gerekiyor...”
CÇ’ye göre “Türkiye, Suriye’den ve Ortadoğu’dan uzak durmalı” görüşü, “bozguncu soğuk savaş dönemi statükoculuğu… Türkiye’nin ulaştığı gelişme düzeyi ve uluslararası sistemin içine girdiği kalıp, Ortadoğu’da ‘etkili bir aktör’ olmaktan öteye ona bir şans tanımıyordu. Bu da kaçınılmaz idi.. bu rolü ‘hatasız’ oynamanın formülü de ortada yok.” (Dünkü yazısı, Radikal)
Davutoğlu da aynı görüşte, RTE de. Zaten CÇ onları yeterince beğenmiyor bile! Ah kendisi olacaktı ki o koltukta, bakındı siz...
Davutoğlu/Erdoğangiller familyası çok geniş. Hepsine göre Reyhanlı’dan Esad suçlu. Nedeni açık ve seçik: Hepsi Esad’ın can düşmanı... Suriye’ye girmek için yanıp tutuşuyorlar... Dolayısıyla kim yaparsa yapsın, Esad yapmıştır. Siyasi saptamalar için delil, araştırma, başka fikir yürütme gerekmez. Bütün oklarını “düşmana” çevireceksin!
Bu iktidarın hapishanelerde çürüttüğü “iç düşmanlar” için de delil falan gerekmiyordu... CÇ için de gerekmemişti! Bu nedenle Silivri, tahammül edilmez bir hukuksuzluğun hüküm sürdüğü, suçsuz insanlara siyasi faturanın kesildiği, Gulag Takımadaları’na, Rusya’nın Sibiryası’na dönüştürülmüştür. Tasfiye edilmesi gereken herkes için delile ihtiyaç yoktur, faturayı keseceksin, silahı ateşleyeceksin. Bütün faşist, diktatörlük rejimlerinin mantığı böyle çalışır...
Esad yapmış olamaz mı? Olabilir... Bilmiyoruz. Bunu ortaya koymaları gerekir. Ama şu olgu da var: Türkiye ile Suriye arasında ilan edilmemiş bir yeraltı savaşı sürüyor... Ankara, Esad’ın yıkılması için her şeyi yapıyor mu, paraysa para silahsa silah... her türlü destek veriyor mu... evet... böyle herkesin bildiği “gizli savaş”ta, taraflar birbirinin canını acıtmak için her türlü kirli silahı kullanabilirler. Ankara’nın desteklediği, kullandığı silahlı güçler, acaba kaç bin Suriyeliyi öldürdü?
Ortadoğu “savaş teorisyeni” Yeni Osmanlı Davutoğlu, Ankara’nın Suriye politikasını desteklemeyenleri hain ilan edecek noktaya geldi. Bu söylemi çoooook eskiden tanırız biz... Kralcı, imparator, padişah, hanedan, demokrasiden zerre kadar nasibini almamış iktidar politikalarına karşı çıkan herkes “hain”dir... Ama tarih, muhaliflerini hain olarak niteleyenlerin, ülkeye en büyük zararı verdiğinin kanıtlarıyla doludur. Hiçbir yurtsever, bu söyleme pabuç bırakmaz!.. Atatürk’ün yurtta barış dünyada barış temel politikasını çöpe atanlar, Türkiye’ye en büyük kötülüğü yapıyorlar...
İktidar elemanları, Esad’ın taşeronu olarak da Acilciler diye bir eski örgütü gösterdi. Bakıyorsunuz böyle bir örgüt Türkiye’de yıllardır aktif değil... Herhalde MİT’i, Emniyeti, suçu yıkabilecekleri bir örgüt yaratmakla meşguller, öyle ki bu örgüt aynı zamanda iktidarın Suriye’ye karşı savaş politikasına karşı olsun!.. Sola karşı yeni bir saldırı kampanyası mı? İkidarın hamurunda bu fazlasıyla var...
Gaziantep’teki bomba olayını neden açıklığa kavuşturmadınız? Acaba soruturmanızın altında ne çıktı da üzerine kapattınız...
Evet, demek Suriye iç savaşından uzak durmak istemek, bozgunculuk... “Büyük devlet” olmuşuz, dolayısıyla Ortadoğu’da kaçınılmaz bu rolü üstlenmişiz de haberimiz yok.. Şimdi de bu rolün doğal faturasını hiç yüksünmeden ödemek zorundaymışız...
Bak sen!
Kim ödüyor bu faturayı, sen mi?! Ankara mı? Erdoğan mı, Davutoğlu mu?
Hayır, millet... Yurttaşlar...
Yurttaşların önemi mi var? Onlar “etkin politika ve liderlik rolü” için ölmek zorundadırlar... Hepsi cennete gidecektir. Diyanet Başkanı böyle bir fetva verebilir! Bu fetvayı CÇ verdikten sonra hele...
Kitleler, savaş ağalarının, savaş iktidarlarının, hırs ve intikamlarının ölmesi gereken araçlarıdır sadece... Hiçbirine sorulmaz, ama ölürler... Ölenler, ne AKP’nin gönüllü tugaylarıdır ne CÇ’nin fikirdaşları...
Ölmeleri için sıradan insan olmaları yeterlidir...
Türkiye Cumhuriyeti’ne kayıtlı yurttaş olmaları da...
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
- Balbay'dan çarpıcı Saray kulisi!
En Çok Okunan Haberler
- Soylu'dan 'Özür dileriz' çıkışı
- Bahçeli ile görüşmesini anlattı
- Ölüm nedeni belli oldu
- İşte Enes Güran'ın kolundaki ısırık izinin fotoğrafı
- 'Bundan 25 gün önce de...'
- AKP döneminde ne kadar harcanmıştı?
- İşte AKP'li belediyelerin 'etkinlik' harcamaları!
- AKP ve CHP döneminin harcama raporu!
- MEB’ten skandal karar: Müdüre üstün başarı ödülü!
- 'İsrail'e petrol sevkıyatı' gerilimi!