Orhan Bursalı
Orhan Bursalı obursali@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Erdoğan, Laiklik, Devlet

19 Eylül 2011 Pazartesi
\n

Başbakan Erdoğan, laiklik konusunda Mısır televizyonuna yaptığı açıklamada, laiklik din karşıtlığı, din düşmanlığı değildir. Mısırın laik bir anayasaya sahip olmasını istiyorum. Laiklikten korkmayın... dedi. Bu, Mısırın en örgütlü siyasi partisi Müslüman Kardeşlerin tepkisini çekti, Erdoğana, Arap ülkelerinin dışarıdan projeye ihtiyacı yoktur, dediler.

\n

Alev Coşkun, dünkü gazetemizin ikinci sayfasında, bu konuyu kapsamlı ele aldı.

\n

Millet isterse laiklik de elden gider, diyen bir başbakanın, bugün laik devleti savunan ve dahası Mısıra laik bir devlet ve anayasa öneren bir insana dönüşmesi ilginçtir. Görmezlikten gelinemez.

\n

Peki bu gelişimi nasıl görmeli, yorumlamalı?

\n

***

\n

Birincisi, Erdoğanın laiklik konusunda fikri gelişiminde aranabilir... 10 yıllık iktidar döneminde, gerçekten de insanların hem laik hem inançlı olabileceğini, hem şeriatçı olup laik devleti ve düzeni yönetebileceğini, laikliğin İslamcı yayılma ve toplumu dincileştirmek için de en iyi politik ortam sunduğunu.. görmüştür. Bunu görmek için âlim olmak gerekmiyor! Sıradan bir deneyim birikimi.

\n

İkincisi, Erdoğanın siyasi olarak, bugünkü dünyada Avrupa ve ABD ile ittifaklık çerçevesinde Türkiyeyi laik olarak yönetmekten başka bir yol olmadığını anlamasıdır. Köktendinciliğin geleceği yoktur. Erdoğanın siyasi hedefleri ve dünya politik hedefleri açısından, köktendinci / şeriat devleti yöntemleri, geçerli değildir. Böyle bir kimlikle dünya arenasında (saygın) politika yapamaz.

\n

Ayrıca, şeriat yönetimlerinin zamanlarını doldurmakta ve ölmekte olan yönetim kimlikleri olduğunu, halk arasında gelişimin bunu reddetme yönünde olduğunu görmektedir.

\n

Üçüncüsü, Arap Baharındaki ayaklanmanın özünde, daha modern bir devlet-yurttaş ilişkisi ve Batı demokrasisi arzusunun itici güç olması ve fikri gücünü özellikle daha çok dinci otokrasiye de karşı olma yönünden almasıdır. Erdoğan, bu mesaji almıştır ve İslam dünyasında liderliği ancak bu ilericiyönü savunarak yapabileceğini düşünmektedir.

\n

Dördüncüsü, şeriatçı bir insanın veya siyasi partinin, laikbir ortamda, laikliği savunarak da dini inançlarına uygun toplumsal değişiklikleri yapabileceğini görmüş olmasıdır.

\n

Bu, laikliğin içinin boşaltılması anlamına da gelir. Laik ama dindar ve şeriatçı gibi yönetim biçimlerinin de ortaya çıkabileceğini düşünüyor olabilir. Türkiyenin büyük çoğunluğunun laik ve demokrasi yanlısı olduğu gerçeğinden hareket ederek, evrensel ve toplumsal gelişimin, özünde ve aslında, geçici arazlara uğramasına rağmen, laiklik ve demokrasi yönünde olduğunu görüyor olabilir.

\n

Bütün bunlarda gerçeklik payı vardır. Erdoğan bunu görmüştür derken de siyasi kadrosunu da işin içine katıyorum tabii ki.. Ama Erdoğan, salt kişisel olarak bütün bunları seziyor, görüyor ve liderlik yapıyorsa, siyasi sezgisi oldukça gelişmiş bir kişi olarak tarif etmek gerekir. Bilemeyeceğim.

\n

***

\n

Ama bildiğim ve gördüğüm iki şey var:

\n

İlki, Erdoğanın Mısırlılara tavsiyesi önemlidir ve görmezlikten gelinecek bir olgu değildir.

\n

İkincisi ise ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz. Türkiyede laikliğe aykırı, laikliğin içini boşaltan siyasi karar ve uygulamalar çoğalmaktadır. Aslında bütün bunların verilerini toplayın bir değerlendirme yapmak durumundayız.

\n

Erdoğan, en sonunda, kişisel inançlı biri olarak, giderek toplumu dincileştirme ve daha muhafazakârlaştırma politik karar ve eylemlerinden vazgeçebilir mi?

\n

Bu muhafazakârlaştırma politikasını öyle sınırlara sürdürür ki devletin bir laiklik örtüsü kalır ama o da tamamen anlamsızdır, çünkü toplum şeriatın cenderesinde yaşamaktadır...

\n

\n

Okur Katkısı: “Tahlilleriniz çok aydınlatıcı. Küçük bir ek yapmak istiyorum. Filistin devletini Filistin yöneticilerinin istediklerinden emin değilim. İsteseydi Yaser Arafat ve/veya ekibi Başkentimiz Kudüs olsun diye ısrar etmezdi ve devlet çoktan kurulmuş olurdu. Şimdikiler de varlıklarını gerginliğe borçlu olabilirler. Filistin halkının haklılığına inanç doğrudur ama real politikte olanlara akıl erdirmek bizim gibi normal vatandaşların anlayabileceği bir şey değil sanırım.” Fuat Yalçın.

\n

\n\n



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları