Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Yargıçlar ve Savcılar Birliği'nin Eleştirileri
Başbakan Erdoğan’ın önceki gün, “onuncu dalga” diye adlandırılan son soruşturmalarda izlenilen yöntemleri eleştirenlere karşı “Bu ne telaş. Kirli işlerin açığa çıkmasından mı korkuyorsunuz?”lu konuşmasına YARSAV’dan gelen yanıtı, Adalet Bakanı’nın “politik olarak” yorumlaması, üstelik “yargının bağımsız olduğunu” söyleyerek kendisini sorumlu tutmaması inandırıcı değildir.
YARSAV, yani Yargıçlar ve Savcılar Birliği Başkanı Eminağaoğlu da zaten dünkü basın toplantısında, yargının bağımsız olması gerektiğini vurgulamakla yetinmemiş, “soruşturmalarda kontrolün polisin elinde olduğu” suçlamasını yaparak, sözü edilen bağımsızlığın zedelendiği yolunda örnekler vermiştir.
YARSAV’ın suçlamalarındaki örneklerin başında, onuncu dalga ya da 12 Mart döneminden yola çıkarak benim anımsattığım o yeni balyoz harekâtı ile Yargıtay’ın Onursal Başsavcısı Kanadoğlu’na yönelik suçlamalar da bulunuyor.
Yargıçlar ve Savcılar Birliği, bir mahkemenin, kendisine güvenlik örgütlerinden gelen başvuruyu, arama kararı vererek yürürlüğe koyup koymama kararı için, öncelikle, o isteğin hukuka uygun olup olmadığına özen gösterilmesi koşulunu hatırlatmak gereğini duymuş.
‘Bağışlanmaz bir yanlış...’
YARSAV, polisten gelen bir istemin kanıt olarak kullanılamayacak istihbari dinlemelere dayanmış olmasının, talebin reddi ile sonuçlanması gerektiğini savunuyor. Polisin söylemi ile o başvuruda Sabih Kanadoğlu’nun, Danıştay ve Cumhuriyet gazetesine yönelik saldırıların failleri arasında gösterilmesini, bağışlanmaz bir yanlış olarak isimlendiriyor.
YARSAV, yargı makamlarındaki, polisten gelen bilgilerin irdelenmeden altına imzalar atılması alışkanlığından da şikâyetçidir ve o türlü alışkanlıkların savcı ve yargıçları adeta “noter” pozisyonuna sokma tehlikesi ile karşı karşıya getirdiği kuşkusunu taşımaktadır.
Dahası, yine dünkü YARSAV açıklamasına göre bu tür alışkanlıklar, kamuoyundaki “Polis Devleti” suçlamalarına hak verdirtecek bir ağırlığa sahiptir.. Kurulması istenilen Terörle Mücadele Müsteşarlığı ile de demokrasi ve saydamlığı yok eden o polis devleti kalıcı bir hale gelecek, “Hukuk Devleti”ne dönüş sağlanamayacaktır.
Sayın Mehmet Ali Şahin’in, bu eleştirileri tek tek yanıtlayarak kamuoyunu, kendisinin de Adalet Bakanı olarak yer aldığı siyasal iktidarı aklamak yerine, basit kelime oyunu yaparak YARSAV’ı bir siyasal parti gibi davranmakla suçlamaya kalkışmış olması, hukuk öğrenimi yapmış bir kişi için çok büyük bir talihsizliktir.
Somut yanıtlar vereceğine...
Oysa o kadar geniş bir savunma yapmasını da bir yana bırakarak, Adalet Bakanımızdan yargıç ve savcıların tek meslek örgütü tarafından kendisine yöneltilen somut suçlamaları olsun yanıtlaması beklenirdi.
Uygulamada yargıç adaylarının tek seçiciliğini üstlenmek görevinden ne zaman vazgeçileceği sorusundan başlayarak, Başbakanlık Müsteşarı’nın yargıç ve savcı maaşlarını belirleyen tek kişi olmasından rahatsızlık duyup duymadığını, onun ağzından öğrenmek gibi... Yani yargıç ve savcıları bugünkü bürokratik yapı içinde birer sıradan devlet memuru gibi görme alışkanlığından Adalet Bakanı’nın hoşnut olup olmadığının yanıtını almak gibi...
YARSAV, Adalet Bakanı’nın, soruşturmaların bizzat cumhuriyet savcıları tarafından yürütülmesini önleyerek, polisin istihbari çalışmalarına destek verdiğini söylüyor. Bakanlığın yargı üzerinden gölgesini çekmesini istiyor.
“..İktidara karşı darbe iddiasını içeren soruşturmanın, iktidara bağlı ve yürütmenin açıkça etkisinden korunaksız olan polisler eliyle yürütülmesinin önlenmesini” istiyor. Bunun sağlanabilmesi için de sayı, mesleki tecrübe anlamında yeterince Cumhuriyet Savcısının sadece bu soruşturma için görevlendirilmelerini öneriyor.
Bu önerilere kızmak yerine sahip çıkmak, hukuka gerçekten bağlı olan herkes için, sadece aklın yolunda yürümek değil midir?
Faks: 0 216 302 82 08 obirgit@e-kolay.net
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
En Çok Okunan Haberler
- 'Tarihe not düşmek için geldim'
- Erdoğan belayı satın aldı
- Protesto eden yurttaşlara polis müdahalesi!
- Yıkılması gerekiyor!
- AKOM, İstanbul için 'saat' verdi: Çok kuvvetli geliyor!
- 5 yılda Türkiye'nin en büyüğü oldu: Nusret'e de satıyor
- ‘Kar leoparı’ neden cezaevinde
- Ünlü kebapçının kardeşi 20. kattan aşağı düştü!
- Kayyum belediyeyi kapattı!
- Trabzonspor'da ayrılık!