Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Davos'taki İt Dalaşı
Bu köşe, sadece benim yazılarıma ayrılmış olsaydı, cumartesi günü yine yukarıdaki başlığı kullanacak ve aralarında sınır tartışmaları bulunan devletlerin askeri uçaklarının, hava sahaları üzerindeki iddialarını pekiştirmek amacıyla başvurdukları it dalaşı denilen gövde gösterileri ile Davos’ta sergilenen ağız kavgasını irdeleyecektim.
Konu üstünde perşembe akşamından bu yana çok şey yazıldı ve söylenildi. AKP’liler, Başbakan’ı “Davos Fatihi” olarak karşıladıkları havaalanından sonra Üsküdar’daki evinin bulunduğu sokağı güllerle örterek tam bir “ulusalcı”lık gösterisi yaptılar. Yorumcuların iktidar partisinin 29 Mart seçimlerinde genel başkanlarının Davos’ta İsrail Cumhurbaşkanı karşısındaki “dik duruşunu” kullanarak daha şimdiden rakiplerine karşı sağladığı üstünlükten söz ediyorlar. Önce Bahçeli, daha sonra da -kısmen- Baykal; Başbakan’ın Peres karşısındaki tutumunu öven demeçler verdi.
Gazze’li Arapların yanı sıra Ahmedinejat’ın İran’ı da Erdoğan’ı destekleyen açıklamalar ve gösterilere kaynaklık ederken, AB ülkeleri suskunluğu seçti. Ama ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü, üstü kapalı bir düş kırıklığı sergilemesi ile kendi medyasının önüne çıkmayı yeğledi. Ülkedeki Yahudi lobisi kızgınlığını saklamadı, İsrail ise Dışişleri Bakanı’nın ağzından Türkiye’den ülkesine karşı saygınlık istedi.
Forum önerisi Erdoğan’dan!
Derken, Referans gazetesinde yayımlanan geniş bir haber-yorum, Davos’taki Gazze forumunun Türkiye Başbakanı’nın önerisi ile programa alındığını yazdı, cumartesi günü yayımlanan bu haber, pazar günkü Hürriyet’te de manşetten yinelendi ve yalanlanmadı.
O zaman, o tartışmada savunduğu tez ile, Erdoğan’ın Hamas yandaşlarının sözcülüğünü üstlendiğini ileri sürenlerin; Türkiye Başbakanı’nı Arap dünyasının yeni Nasır’ı olarak gösterenlere karşı Referans’taki haberi referans göstererek şunu söylemek adeta vacip oluyor.
Demek ki Başbakan Davos’a daha çok IMF yetkilileri ve Ermenistan Cumhurbaşkanı ile resmi görüşmeler yapmak yerine; düzenleyenlerin asıl amacı, her yıl bu İsviçre kasabasına daha çok turist çekmek olan geleneksel tartışmalardan birisinde özellikle “taraf” olmak için gitmiş. Halk dilinde bir tür rol kesmek de denilen o münazara ya da tartışmayı yöneten moderatörün de öncelikle yönettiği forumun reytingini gözetmek olduğunu da herhalde hesap etmemiş.
Dahası Başbakan’ın, perşembe gecesinde gerçekleşen o tartışma forumunu, Türkiye ile İsrail arasında ve BM Genel Sekreteri’nin de gözetiminde yapılan medyaya açık bir toplantı olarak kurguladığı da söylenilebilir.
Ülkesinde ve tüm Yahudi dünyasında şahinliği ile tanınan Peres, elbette bütün dünya medyasına açık bir forumda kendi devletinin, klasik görüşünü ısrarla savunacaktı.
Erdoğan da İsrail’in Filistin için öteden beri izlediği, o acımasız yayılmacı politikasına karşı koymanın yanı sıra, Hamas’a yönelik özel sempatisinin de etkisi ile konuşmakla yetinmeyecek, forumun kendi üstünlüğü ile bitmesi için elinden geleni yapacaktı.
Erdoğan da Peres de kendilerinden istenileni yerine getirdiler. Başbakan bir adım daha atarak, oturum moderatörüne haklı olarak sinirlendi. Sadece forumu değil, şayet sonradan vazgeçmez ise, Davos gösterilerine de katılmama kararını açıkladı. Ama oradaki söylemi ile olgun ve barışçı bir devlet adamı yerine, tıpkı iç politikada da her karşısına çıkanı azarlamaktan vazgeçemeyen bir kişiliği temsil ettiğini de sergilemiş oldu.
Şimdi dünya âlem, Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı’nı bu yanı ile ve ayrıca Ortadoğu politikasında sekter Hamasçı tutumu ile tanıyor ve değerlendiriyor, Öylelikle, Başbakanı olduğu ülke, Ortadoğu’daki İsrail’in bölgede izlediği yayılmacı politikayı; silahsız, barışçı görüşmeler ile durdurmak için kendisinden beklenen o önemli rolünü yitirmiştir.
Hamas’ın hafta başında, yeniden başlayan füze atışlarına karşı, İsrail’in verdiği tepki sürerse, çatışma daha da büyüyecek demektir.
İşte o zaman gözler Başbakan’a çevrilecek ve o ateşin söndürülmesi için ne yapabileceği, gerçekten merak konusu olacaktır.
***
Açıklama: Cuma günkü yazıda Adem Yavuz gemisinin eskidiği gerekçesi ile çürüğe çıkarıldığını, iki ay önceki gazete haberlerine dayanarak nakletmiştim.
İDO Basın Danışmanlığı geminin seferlerini sürdürdüğünü bildirdi.
Faks: 0 216 302 82 08 obirgit@e-kolay.net
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
En Çok Okunan Haberler
- Erdoğan belayı satın aldı
- Protesto eden yurttaşlara polis müdahalesi!
- Yıkılması gerekiyor!
- AKOM, İstanbul için 'saat' verdi: Çok kuvvetli geliyor!
- 5 yılda Türkiye'nin en büyüğü oldu: Nusret'e de satıyor
- ‘Kar leoparı’ neden cezaevinde
- Ünlü kebapçının kardeşi 20. kattan aşağı düştü!
- Kayyum belediyeyi kapattı!
- Trabzonspor'da ayrılık!
- Ali Koç'tan çok sert Kayserispor açıklaması!